Edep ya-hû!

Millî Eğitim Bakanlığı, müfredata çok ama çok önemli bir ders ekledi; adabımuaşeret.

Liselerde ismi doğrudan bu olacak.

Ortaokullarda ise 'görgü kuralları ve nezaket' dersi adı altında yine bu değerler eğitimi verilecek.

Çok şükür, bin şükür.

Millî Eğitim Bakanımıza da binlerce teşekkür.

Hatırlarsanız bu konuyu, 24 Eylül tarihli makalemizde akademisyen Ahmet Yaşar Zengin'in çok önemli tespitleriyle ele almıştık.

(Aşağıdaki internet adresinden okunabilir.)()

O yazıda, her şeyden önce adabımuaşereti öğrenmenin önemi anlatılıyordu.

Özeti; ilim tahsilinin, insan ve topluma saygılı davranmayı, dinlemeyi, okumayı, konuşmayı, helal ve haramı öğrenmekle birlikte çok daha kıymetli hâle geldiğiydi.

Millî Eğitim Bakanlığımızın attığı bu adımı, ümit edelim ki YÖK de üniversitelerde, özellikle de eğitim fakültelerinde mecburi kılsın.

Öğrencileri yetiştiren eğitimcilerimiz de bu değerlerle donansın ki, daha hızlı mesafe alabilelim, bakanlığın çabası boşa çıkmasın.

Millî Eğitim Bakanlığımızın yanı sıra güzel bir haber de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan geldi.

Hem gazetemizde, hem de sağlık sebebiyle affımı istirham ettiğim TGRT Haber'deki Medya Kritik programında TikTok rezaletinin yanı sıra gündüz kuşağı kadın programları ve dizilerle ilgili şikâyetleri sıkça gündeme taşımıştık.

Özellikle gündüz programları tam bir kepazelik.

Edep, ahlak, ne varsa yerlerde sürünüyor.

Sırf rating alma uğruna sahnelenen gelin-kaynana kavgaları, kurgu bile olsa, milyonların önünde sergilenen diyalogları, davranışları iğrenç.

Toplumu, aileyi kasıtlı dinamitlemek isteseniz, ancak bu kadarını gösterip, sıradanlaştırmaya çabalarsınız(!)

Adabımuaşerete mugayir ne varsa topluca TV sahnesinde.

Ya ekranlarda lağım akıtan, adam asmaca oynatan programlara ne demeli

Kendini savcı yerine koyan sunucuları mı ararsınız, yargısız infaz yapan seyirci çöplüğü mü..

İnsanın arkadaşıyla bile konuşmaya utanacağı ahlaksız mevzuları ulu orta TV ekranında konuşturan, suçu yargı tarafından tespit edilmemiş kişileri muhataplarının kimliklerini gizlemeden ortalığa saçan ve sırf bu sebeple kim bilir şimdiye kadar kaç kişinin canına kıymasına, toplumdan soyutlanmasına sebep olan sözde kadın programları iğrençten de öte, çok büyük bir toplum problemi.

Ekranda olmaması gereken ne varsa hepsi o programlarda ve ne tuhaftır ki bunlara yıllardır kimse dokunmuyor.

Sebebi de muhtemelen iktidara yakın kanallarda da benzer programların olması(!)