Dünya savaşına giderken CHP
"Dünya savaşı kapımıza dayandı, biz neleri konuşuyoruz"yazısını 22 Kasım 2018'de yazmıştım.
Bugün 24 Kasım 2024.Aradan tam altı sene, iki gün geçmiş.O gün dünyada çok az kişi dünya savaşından bahsediyordu.Bugün herkes.O gün Türkiye'de çok az kişi bu tehlikenin farkındaydıBugün çok daha büyük bir kesim.Değişmeyen tek şey var;CHP o gün deasıl gündemimiz olması gerekenbu tehdidi topluma konuşturmuyordu Bugün de!CHP o gün de"Dış minnaklar"alaycılığıyla asıl tehlikeyi kamufle etmeye, toplumun bilinçlenmesini önlemeye çalışıyordu Bugün de!Peki, bunu sadecemuhalefet olmagörevlerini yerine getirmek için mi yapıyorlardı Asla.Bunun en bariz göstergesi, İngiliz ve Yahudi kuklası terör örgütleriyle ağız birlikleri.Ülkenin can düşmanlarıyla iş birliği yapmak, ne zamandır muhalefet göreviAksine, normal ülkelerdeki gibi'bu terör örgütleriyle ben daha güçlü mücadele ederim'duruşu göstermek değil midir olması gerekenABD'de El Kaide ile birlikte ülkenin yönetimini ele geçirmeye çalışan bir parti tahayyül edilebilir miBizde oldu ve hâlâ da geri adım atmış değiller.İsmi dün HDP, bugün DEM olan Kandil'in partisiyle 10 senedir yürüttükleri sıkı ittifaka bakın meselaBugüne kadar hiçbir CHP'linin ağzından DEM'le birlikte'terör örgütüne silah bıraktırma, terörü bitirme'cümlesini işittiniz miDuymazsınızOnlar sadece iktidarı birlikte iyi sallamaktan, birlikte seçim kazanmaktan, kent ittifakları kurmaktan bahsettiler.PKK'ya silah bıraktırma şartını ağızlarına dahi almadanŞayet böyle bir şart koşsalar, Kandil'deki terör elebaşları CHP'ye ve ittifak üyelerine çağrıda bulunup,"AKP-MHP faşizmini birlikte yıkalım"çağrıları yapar mıydıTerörü bitirmek gibi bir derdi olsa, CHP bir kere olsun çıkıp da terör baronlarının bu aleni çağrılarına karşı tek cümle kurmaz mıydı3. Dünya Savaşıgibi büyük bir tehlike adım adım üzerimize yaklaşırken ve durumun farkında olan devletimiz var gücüyle bu kötü günlere hazırlık yaparken CHP ne yaptıTürkiye'nin savaşa sokulacağı gerilim hatlarında ne yaptıklarına bakalım.Suriye sınırımız boyunca kurulmak istenen 'teröristan' projesini HDP (DEM) ile birlikte destekleyerek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı âdeta içeride cephe açtı.ABD, İngiliz ve Yahudi aklının sadece ismini değiştirerek kamufle etmeye çalıştığı PKK terör örgütünün Suriye kolu PYDYPG'ye yapmadıkları güzellemeler kalmadı.Buna karşı, okyanus ötesi ile ağız birliği yaparak, kendi devletlerini DEAŞ'la iş birliği yapmakla suçladılar.DEAŞ'a silah yardımı iftirasını attılar.PKK, FETÖ, CHP, HDP bir olup, MİT tırından tutun da, Dışişleri ses kaydına kadar birçok ihanete imza attılar.Oysa Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınırımızdan DEAŞ'ı ve PKKPYD'yi temizlemek için başlattığı her harekâtın da tam karşısında durdular.Kimin ne dediği, ne yaptığı ortada; yıllardır yazdık, hepsinin detaylarını tek tek yeniden yazmama gerek yok.Sınır güvenliğimizi sağlayan bu operasyonlara ABD ile birlikte aynı cümlelerle karşı çıkan da bunlardı, Akdeniz'deki haklarımızı korumak için çıkardığımız Libya tezkerelerine 'hayır' diyen deCHP, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığı boyunca bir kere bile devletinin yanında yer almadı.Onun yerine gelen Özgür Özel'den biraz umudumuz vardı ama, son dönemde DEM'lilerle birlikte çıktığı CHP otobüslerinden verdiği mesajlara bakarsak, o daeski tas, eski hamamdevam etmekte.Parti yönetiminde çoğunluğu ele geçiren, Özgür Özel'in geçici olarak Genel Başkanlık koltuğuna oturmasını sineye çeken ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı yolunda Türkiye'nin Guadio'su, Zelensky'si olmaya heveslenen Ekrem İmamoğlu'nun DEM'le iş birliğinde Kılıçdaroğlu'ndan da, Özgür Özel'den de geri kalır tarafı zaten yok.Sadece DEM ve Kandil miFETÖ'yü de, elebaşları ölmüş olmasına rağmen, atlamamalı.Kafalarına kadar pisliğe battıkları hâlde, bunların bir de kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gibi pazarlama arsızlıklarına ne demeliEski Genel Başkan Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün darbe girişimleri sırasında bu terör örgütü ile ağız birliği yaparak Erdoğan'a ettiği hakaretlerden dolayı çıktığı mahkemede, DEM'lilerle birlikte şov yapmaya kalktı.Oysa Cumhurbaşkanı, geçmişteki bütünhakaret davalarını geri çekmiştiama hadisenin bir dekamu davasıyönü vardı.Kılıçdaroğlu bugüne kadar kasıtlı olarak ifade vermeye gitmediği için ucuz'mağdur'pozlarıyla mahkemeye çıktı.Şu komediye bakın ki, ifadesinde'Büyük Orta Doğu Projesinin ikinci fazına geçildiğini, Erdoğan'ın Kıbrıs ve Ege'de taviz vereceğini'iddia etti.Ege'yi, burnumuzun dibindeki adalara varana kadar, tek parti döneminde eski CHP Genel Başkanı İnönü'nün Yunan'a peşkeş çektiğini unutmuş olma ihtimali var mıdırÜstelik, suçladığı Erdoğan, Türkiye'nin ve KKTC'nin Akdeniz'deki haklarını korumak, Ege'de olduğu gibi kıyılarına hapsolmamak için dünyaya meydan okurken, kasetle getirildiği CHP Genel Başkanlığında 13 yıl boyunca bir kere bile Mavi Vatan'ı korumak için çıkarılan Libya tezkerelerine destek vermemiş"Efendim, Yunanistan bize mi saldıracak"diye S-400 hava savunma sistemi almamıza karşı çıkmış