Devletinizin aklını, gücünü gördünüz mü

Devletimizin en tepesindeki isim her BM toplantısında "Dünya beşten büyüktür" diye haykırırken Dünyayı sömürenlere, mazluma kapıları kapatanlara "Bu ateş bir gün sizi de saracak" ikazları yaparken Adilce paylaşımın olmadığı bir dünyanın huzur bulmayacağını söylerken Ne kadar haklıymış, gördük mü Dev şehir hastanelerinin kıymetini pandemide nasıl anlamışsak Yerli silah, savunma, sanayi ve teknoloji yatırımlarının yıllardır nasıl ilmek ilmek, stratejik bir akılla örüldüğünü anladık mı Ne ABD, ne Rusya; ne Çin, ne Avrupa; ne şu, ne bu Aslolanın kendi ayaklarımız üzerinde durmak ve güçlenmek olduğunu Herkesle dengeli bir iş birliği yürütürken, sadece bir tarafa yaslanmanın nasıl bir tehdit oluşturduğunu Ve hepsinden önemlisi Sıradan bir ülke ve devlet olmadığımızı; isteyince ve gayret edince; bundan da öte, başkasına teslim olmak yerine millî politikalar izleyince neler yapabildiğimizi gördük mü Şu kısa sürede olanlara bakın ve ülkenizle gurur duyun 3. Dünya Savaşı'na dönüşmesinden korkulan Rusya-Ukrayna savaşında tek umut var; Türkiye. Ukrayna bugüne kadar direnebilmişse -bunu da kendileri söylüyorlar- tek etken yine Türkiye Yani bizden aldıkları SİHA teknolojisi. Hem sahada belirleyiciyiz, hem masada. Dünyada güç dengeleri yeniden şekillenirken, Türkiye yeni merkez olma yolunda. Doğu Akdeniz'de gösterdiğimiz direnç sonuç vermeye başladı; bizi refüze eden EastMed çöp oldu. Arap coğrafyasında buzlar eridi; BAE tamam, öteki ülkeler sırada. "One minute"tan beri aramızın olmadığı İsrail'in Cumhurbaşkanı geldi, doğalgaz nakli için rota Türkiye'ye oturdu. Orta Doğu'dan yeni yeni hatlar Türkiye'ye bağlanacak. ABD-Avrupa-Rusya-Çin geriliminde bütün ticaret, enerji "yeni dünyanın denge merkezi" Türkiye'ye akacak. Finans da öyle. Bugün Avrupa için nasıl güvenli liman olmuşsak, ambargolarla sıkıştırılan Rusya için de, Rusya'dan çıkmak zorunda kalan ABD'li şirketler için de yeni merkez biziz. Hem siyasi istikrar, hem askerî güç olarak defalarca sınandık, boyumuzun ölçüsünü gösterdik. Şimdi meyvelerini toplama zamanı. Şayet diplomaside akıllı, aktif bir süreç yürütmeseydik, Şehirlerimizden terörü silip süpürmeseydik, 15 Temmuz işgal girişimini başlarına geçirmeseydik, Suriye'de planlarını bozmasaydık, Libya'da kurulan tezgâhı tersine çevirmeseydik, Katar'ı kurtlar sofrasından kurtarmasaydık, Kuzey Kıbrıs'ın haklarını muhafaza etmeseydik, Kuzey Irak'taki referandum oyununu bozmasaydık, Doğu Akdeniz'de, Ege'de meydan okumalara cevap vermeseydik, Dağlık Karabağ'da gardaş Azerbaycan'ın yanında durmasaydık, Üstelik bütün bunları sadece yerli ve millî imkânlarımıza güvenerek tesis etmeseydik, Pandemide sağlık sistemimizi dimdik ayakta tutamasaydık, Bütün ekonomik operasyonlara rağmen, gücümüzü muhafaza edemeseydik Allah korusun, şimdi kim bilir ne hâldeydik! Hep ne diyorduk Zor, oyunu bozar. Bunun için de güç ve imkân gerekir. BM'nin silindiği, Rusya ve NATO'nun güç kaybettiği yerde, dünyada bütün gözler Türkiye'nin üzerinde. Bu da asla tesadüf değil; ortaya koyduğumuz netice. İşte Antalya'daki Diplomasi Forumu, bunun en iyi göstergesi. BM'nin sağlayamadığı barış, iş birliği gibi temel konular Antalya'da kurulan masaların gündemiydi. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmek için Ankara'ya indiği uçağın üstüne bile Türkçe, İbranice ve İngilizce bu kelimeleri işlemişti. Antalya'daki Diplomasi Forumu ise bunun vücut bulmuş örnekleriyle doluydu. NATO da oradaydı, Rusya da, Ukrayna da, Ermenistan da, Taliban da, Sırplar da, Boşnaklar da Dile kolay, 72 ülkeden bahsediyoruz. Ankara'ya gelenler hariç, -ki, Yunanistan var sırada. Dünya meselelerine çözüm için Türkiye gibi aktif rol oynayan bir başka ülke görüyor musunuz İşte bu, devlet aklımızın ve ufkunun, yeni Türkiye'nin geldiği noktanın en somut özetidir. Dünyada Türkiye'nin yeri böyle. Ama ne yazık ki bir de içerisi var. Şu yukarıda saydıklarımı tek tek tersine çevirmek için yemin etmiş bir güruh. Taşeron terör örgütleriyle kol kola faaliyet içinde hem de! Ortak Anayasa hazırlıyorlar, bu örgütlere özerk alanlar vadediyorlar. Türkiye'yi şu güce kavuşturan sistemi dağıtmaktan Suriye'den, Akdeniz'den çekilmekten; Ege'de ne istenirse yapmaktan Terör örgütlerine yeniden alan açmaktan, liderlerini serbest bırakmaktan bahsediyorlar. Tarafları o kadar belli ki, milleti ve ülkeyi ateşe atmayı bile göze almışlar, Rusya'ya karşı hemen cephe olmamızı istiyorlar. Elbette