Belki de belaya müstahak olmuşuzdur!

Hayat ne tuhaf, insanoğlu ne acımasız

Ekranlarda, gazetelerde hep aynı tenakuz.

Bir yanda bombalarla enkaz yığınına çevrilmiş koca koca binalar

Yakın zamana kadar o binalarda yaşayan, şimdi cesetleri paramparça olmuş insanlar

Bu karenin hemen yanında, altında ya da üstünde bir başka konu; yok güzellik kraliçesi şunu yapmış, yok falanca ünlü sosyal medyada bunu paylaşmış, bilmem ne!

İkincisi neyse, birincisi de o kadar sıradan bir hadise sanki!

Nasıl bir zamana düştük biz

Bu muydu 'modern çağ medeniyeti' dedikleri

Güçlünün zayıfa istediğini yapabildiği bir döneme 'medeniyet' denir mi

Etrafımızda yıllardır bitmeyen savaşlara, sivil katliamına mı yanalım, kendi toplumumuzun düştüğü acınası duruma mı

Adap, edep, ahlak sıfırlanıp, insanların tek kutsalı 'para ve güç' olunca bakın neler oluyormuş, şimdi anladık değil mi!

Bu hırs; karakter problemi olan doktora devleti soydurtuyor, hemşireye bebekleri öldürtüyor, avukata savcı tehdit ettiriyormuş.

Küçücük bir çocuğun ölümünde, onu doğuran ve canı pahasına koruma iç güdüsüne sahip olması gereken anne fail yahut zanlı olabilir mi

Sıla bebekte, minik Narin'de gördük, olabiliyormuş.

Gencecik kızları ve kadınları sırf kendisinden zayıf gördüğü için öldüren insan artığı yaratıkların sayısı günden güne gözümüzü daha da korkutmakta.

İnsan burada kime güvenir

Polise, yargıyaGördük ki, savcı, sevgilisinin eski sevgililerini kıskançlık için tutuklatıp yetkisini kötüye kullanıyor, sınırımızı koruması gereken rütbeli asker sınır kaçakçılığı yaparken yakalanıyor, polis çetelerle iş birliği yaparken enselenebiliyormuş.

Ya siyaset!

Çakarlı milletvekili araçlarıyla taşınan paraları mı sayalım, yoksa makam aracıyla sınır ötesi kaçakçılık yaparken yakalananı mı

Çocuklarımızı teslim ettiğimiz, birilerinin 'mülakata hayır' diye yırtındığı öğretmeni okulda silahla çatışır, belediye başkanı adam dövdürür, o makamlarda para-zina sıradanlaşır

Memleketin tüccarı zam ve vergi kaçırmakla yetinmez bir de ürüne hile katar

Cami hocasının tuhaf gönül ilişkisi ortaya çıkar, din tüccarlarını görünce millet dinden kaçar

Medya deseniz, her türlü operasyonun çekildiği mecra zaten Toplumun geldiği noktanın başlıca müsebbibi.

Neticeye gelelim.

Bunca çürümüşlüğü tek başına hükûmet düzeltebilir mi

Misal, LGBT propagandasının önüne geçebilir, aksi propaganda yapabilir

Ama bir kişinin o yola sapmasını nasıl engelleyebilir

Yahut bir insanın sadece para ve güç kazanma hırsına kapılmasını, buna ulaştıktan sonra da ahlaken çökmemesini nasıl önleyebilir

Eğitim elbette çok önemli ama aile, çevre desteği olmadan yetmez.

Ahlaken çürüyen bir toplum, 85 milyonun fert fert mücadelesi ile toparlanabilir.

Öyle bir çaba, istek var mı peki

Ben görmüyorum.

O yüzden bu yazının başlığını böyle koydum.