Tevrat, İncil ve Kur'an'daki Kudüs, aslında İstanbul mu
Tevrat, İncil ve Kur'an'daki Kudüs, aslında İstanbul mu
YÜCEL KAYA
Tarihin derin katmanlarına saklanmış bir hakikat, şimdi yavaş yavaş ortaya mı çıkıyor Tevrat, İncil ve Kur'an'da geçen Kudüs aslında İstanbul olabilir mi
Kur'an'da "iki denizin birleştiği yer" olarak geçen ve Hz. Musa ile Hızır'ın buluştuğu mekân, gerçekte İstanbul olabilir mi
Peki ya dünya satranç şampiyonu Garri Kasparov'un da içinde bulunduğu Rus düşünce kuruluşunun, Hz. İsa'nın çarmıha gerildiği Golgota Tepesi'nin aslında Beykoz'daki Yuşa Tepesi olduğunu iddia etmesi
Ayasofya gerçekten Süleyman Tapınağı olabilir mi
***
Araştırmacı yazar Hamza Yardımcıoğlu'nun bu konudaki çarpıcı iddialarını duyduğumda doğrusu ben de şaşkına döndüm. Belgelerle desteklendiğinde, eminim siz de en az benim kadar şaşıracaksınız.
Rönesans ressamlarının tuvallere gizlediği sırlar, Kur'an-ı Kerim'deki ayetler ve Rus entelektüellerin iddiaları, bizi bambaşka bir gerçekle yüzleştiriyor olabilir: İstanbul, aslında Kudüs müydü Gelin, birlikte inceleyelim.
***
Slampol – İslambol – Yeruşalim: Aynı Anlam, Aynı Şehir mi
İstanbul'un, Konstantiniyye'den önceki ismi bazı kaynaklarda SLAMPOL (Barış Şehri) olarak geçer. 3. Selim döneminde basılan altın sikkelerde ise "İSLAMBOL" ifadesi yer alır. "Pol", Yunanca "polis" (πόλις) yani "şehir" demektir. "Slam" ise İbranice'de "barış" demektir. Aynı şekilde İslam da SLM kökünden türeyerek "barış dini" olarak tanımlanır.
Kudüs'ün İbranice ismi Yeru-Şalim, yani "Barış Şehri" anlamına gelir.
Aynı şekilde İslambol'daki 'bol' aslında 'pol'dur. Arapça'da P harfi olmadığı için B olarak ifade edilmiştir. İslambol'un anlamı tıpkı Yeru-Şalim'de olduğu gibi "Barış Şehri" anlamındadır.
İstanbul ile Kudüs'ün adının aynı olması sizce sadece birer tesadüf mü
Yazının devamını okuduğunuzda tesadüf olmadığını siz de anlayacaksınız.
***
Golgota Tepesi Aslında Yuşa Tepesi mi
Hristiyan inancına göre Hz. İsa, Kudüs'teki Golgota Tepesi'nde çarmıha gerilmiştir. Bu yer Yeni Ahit'te açıkça geçer. Ancak dikkat çekici bir iddia: Rusya'daki bir düşünce kuruluşu –içinde Garri Kasparov'un da bulunduğu– Golgota Tepesi'nin aslında Beykoz'daki Yuşa Tepesi olduğunu ileri sürüyor.
Bugün o tepede "Yuşa Peygamber'in Kabri" olduğunu herkes bilir.
Peki, Eski Ahit'te Yuşa Peygamber'in Yeruşalim'de yattığı belirtilirken, Filistin'de mezarının nerede olduğu belli değilken, biz Beykoz'daki bu kabri nasıl izah ediyoruz
Kur'an'da anlatılan Hızır ve Hz. Musa'nın iki denizin birleştiği yerde buluşmaları ve yanlarında genç bir yardımcının –Yuşa olduğu rivayet edilen– bulunması, Yuşa'nın İstanbul'a geldiğinin bir göstergesi değil mi
Aşağıda bu konuyu biraz daha açacağız.
***
Rönesans Ressamlarının Tablolarında İstanbul Neden Var
Alman ressam Konrad Witz'in 1440 tarihli "Çarmıha Geriliş" tablosunun arka planında açıkça İstanbul betimlenir. Hz. İsa Kudüs'te çarmıha gerilmişse, neden ressam Kudüs yerine İstanbul'u resmetmiştir
İtalyan Rönesans ressamı Pietro Perugino'nun 1482 tarihli eserinde de aynı şekilde İstanbul görünür.
Alman ressam Wolf Huber'in "Allegory of Salvation" (Kurtuluş Alegorisi) adlı tablosunda da arka planda yine İstanbul çizilmiştir.
Raffaello Sanzio'nun 1508 tarihli "Tempi Madonna" adlı eserinde Meryem ve bebek İsa'nın arkasında Kız Kulesi net şekilde görülür.
Onlarca eser, Hz. İsa'nın çarmıha gerilişini anlatırken neden Kudüs değil de İstanbul'u arka plana almıştır Bu sadece bir sanatsal tercih mi, yoksa saklı bir mesaj mı
Rönesans ressamları Kudüs'ün gerçekte İstanbul olduğunu ve İsa'nın çarmıha gerildiği yerin Golgota tepesi değil Beykoz'daki Yuşa Tepesi olduğunu bilirken bu önemli tarihi bilgiyi biz neden bilemiyoruz
Bize anlatılan tarih yalan mı
***
Ayasofya Süleyman Tapınağı mı
Ayasofya'ya dikkatle bakıldığında, iç duvarlarında ilginç bir fresk vardır: Ortada oturan Meryem figürünün kucağındaki çocuk İsa'ya, bir yandan Konstantin elinde bir şehir, diğer yandan Jüstinyanus elinde Ayasofya maketi sunmaktadır.
Tarihi kayıtlara göre Ayasofya'nın açılışında İmparator Jüstinyen şöyle demiştir:
"Ey Süleyman! Seni geçtim."
Süleyman Tapınağı'na gönderme yapılarak böyle bir ifade kullanılması, Ayasofya'nın aslında yeni bir Süleyman Mabedi olarak inşa edildiği iddialarını güçlendirmiyor mu
***
Ahit Sandığı ve Ayasofya'daki Melekler
Bakara Suresi 248. ayet şöyle diyor: