Özgür Özel'in 'Hayatı durduracak eylem planı Erdoğan'ı hazırlıksız yakalayacak!

YÜCEL KAYA

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde İngiliz gazetesi Financial Times'a konuştu.

"Hayatı durduracak sivil itaatsizlik eylemleri planlıyoruz…"

Şimdi insan sormadan edemiyor:

Özgür Bey, kimin hayatını durduracaksın Erdoğan'ın mı, yoksa bu milletin mi Çünkü bizim anladığımız kadarıyla "hayatı durdurmak" demek, işçinin işine gidememesi, memurun maaşını alamaması, esnafın kepenk kapatması, çiftçinin tarlasına girememesi demek.

Yani hedefte iktidar yok, doğrudan milletin kendisi var!

Türkiye zaten zor bir süreçten geçiyor. Ekonomik sıkıntılar ortada, dışarıdan kuşatmalar desen gırla. Böyle bir ortamda muhalefet liderinin çıkıp da "hayatı durduracağız" diye tehditvari bir söylem kullanması, doğrusu halkın yarasına merhem olmuyor, aksine tuz basıyor.

Peki, "hayatı durdurmak" ne demek

Şöyle bir senaryo çizelim:

Ulaşım mı felç edilecek İstanbul zaten nefes alamıyor, trafikle boğuşuyor. Daha nasıl durduracaksın Belediye otobüsleri, metrolar arızadan, yangından zaten durmuş bir hâlde değil mi

Çöpler mi toplanmayacak CHP'li belediyelerin olduğu bazı yerlerde çöp sorunu şimdiden vatandaşı bıktırmış durumda. Eğer "hayatı durdurmak" buysa, b.k kokan CHP belediyelerinde hayat zaten durmuş durumda.

İş yerleri mi kapattırılacak Türkiye'nin bu coğrafyada attığı her güçlü adım yüzünden ABD'nin ekonomik yaptırımları ülke ekonomisini etkilerken, borsayı manipüle ederken bir de siyasi eylem adı altında kepenk kapattırılırsa, faturayı kim ödeyecek

Gençleri sokağa mı çağıracaklar Polisle karşı karşıya gelmeler, gerginlikler, bunları zaten yapıyor, gençler ile polisleri karşı karşıya getiriyorsunuz.

Bunun adı muhalefet değil, doğrudan kargaşa değil mi

Şimdi sormak lazım: Bunlar Erdoğan'a mı zarar verir, yoksa milletin günlük yaşamına mı

İktidara talip bir partinin lideri bunu idrak etme seviyesinden nasıl yoksun olabilir

Özel'in geçmiş performansı

Hadi diyelim ki, Özgür Bey'in gerçekten gizli bir planı var. Peki, geçmişteki tecrübeler ne diyor

Hani bir ara "yarın çok büyük bir şey açıklayacağım" diye milletin sabaha kadar gözüne uyku girmemişti ya… Ertesi gün çıktı, eline kırmızı kart aldı, havaya kaldırdı. Koca koca seçmenler televizyon başında öyle bir hayal kırıklığı yaşadı ki, CHP'liler ağlamaktan beter oldu. "İşte bu muydu Erdoğan'ı devirecek plan" diye dalga geçildi.

Sonra bir başka gün "saat 12'yi bekleyin, AKEPE'yi bitirecek belgeyi açıklayacağım" dedi. Hepimiz merakla bekledik. Açıklama geldi: Bir avukat ile müvekkili arasında geçen sıradan bir konuşma.

Şimdi de çıkıp "hayatı durduracağız" diyor. Kusura bakmayın ama bu açıklama, geçmişteki "traktör vaadi" gibi biraz "çarpıcı olsun" mantığıyla söylenmiş bir sözden başka bir şey değil.

Asıl mesele: Muhalefet mi yapıyorsun, tehdit mi

Muhalefet tabii ki iktidarı eleştirir, yol gösterir, hesap sorar. Ama halkı mağdur edecek eylemleri "sivil itaatsizlik" diye paketlemek, bana göre siyasetin doğasına aykırı.

Çünkü siyasetin özü halkı kazanmak, halkın gönlünü almak, halkı iktidara karşı ikna etmektir. Halkın günlük hayatını durdurmaksa, bırakın iktidarı sarsmayı, kendi tabanında bile tepkiye yol açar.