Yakışır size!

30 Haziran 2021'de açıklanan 'tasarruf önlemleri' kapsamında hedef, 2023'e kadar kamudaki taşıt sayısını yüzde 20 azaltmaktı.

O günden bu güne makam aracı sayısı 125 bine çıktı!

Kamuda kara taşıtı kiralama gideri bir yılda yüzde 81, hava taşıtı kiralama gideri yüzde 389, taşıt satın alma giderleri yüzde 1228, akaryakıt giderleri yüzde 140 arttı.

TBMM'deki partilere makam aracı olarak Audi A6 dağıtıldı.

Seçim arifesinde mitinglere giden dünya liderinin koruma ordusu ve lüks makam araçlarından oluşan konvoyları yurttaşların çektikleri videolarla gündem oldu. Çekimler dakikalar sürüyor, geç geç bitmiyordu.

Kamuda tasarruf genelgesinin gönderildiği gün EPDK, 10 milyon liralık makam aracı için ihale açtı!

Kullanılmayan yollar, geçilmeyen köprüler, uçulmayan havaalanlarına dökülen milyar milyar dolarlar.

Rize Valisi'nin 18 milyon liralık aracının fotoğrafı sosyal medyaya düştü.

Örtülü ödeneğin aylık harcaması 1 milyar lira oldu.

Cumhurbaşkanlığı bütçesi yüzde 100 artırak 10 milyar 877 milyon liraya ulaştı. Muhalefet, "Saray saatte 110 bin, günde 28 milyon, ayda 845 milyon lira harcıyor" dedi. Yalanlayan çıkmadı!

Artan yoksulluğa karşın harcamada sınır tanımayan, 2021'de 'temsil ve tanıtma' için 959 bin lira harcayan Diyanet'in tanıtma harcaması 2022'de 1 milyon 696 bin liraya fırladı!

İsraf konusunda pek hassas olan(!) Diyanet cuma hutbesini israfa ayırdı, "Kıymetli müslümanlar! Sınırlı kaynaklarımızın sınırsızca israf edilmesi bir ahlak sorunudur ve tedavi edilmesi gereken manevi bir hastalıktır" dedi!

Sonra, Temmuz ayında dünya lideri çıkıp çağrıda bulundu: "Milletime sesleniyorum, tasarruf ekonomisinden yana olalım. İsraf ekonomisini bir kenara koyalım!"

Ve geçen gün Orta Vadeli Program açıklandı. Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz, programdaki israf bölümünü okurken şunu dedi: "İsrafın her türlüsüne karşı tedbirleri geliştirmeye devam edeceğiz..."

Bugüne değin millete kaç kez israf etmeyin dediler ve kaç kez israfın tillahını kendileri yaptı

Tıpkı zenginleşiyoruz, az kaldı deyip deyip bizi daha da fakirleştirdikleri gibi... Türkiye'de israf asla bitmez. Çünkü balık baştan kokar!

İsraf şak diye nasıl biter biliyor musunuz

Yunan ordusu Gediz'de ilk kez durdurulmuş, Batı Cephesi Komutanlığı'na İsmet Bey henüz atanmıştı ki 5 ay önce idam cezası alan, cezası padişah tarafından onaylanan Mustafa Kemal, 19 Mayıs'ta Samsun'a giderken ve tüm kongrelerde daima yanında olan güvendiği isme, Trabzon Milletvekili Hüsrev (Gerede) Bey'e 'israf' konusunda önemli bir görev verdi.

Hüsrev Bey, gece gündüz çalışıp bir kanun tasarısı hazırladı. Tasarıyı Meclis'e sunarken şöyle dedi: "Hediyeler, çalgılı davetler, ziyafetler için mülk satmak, borç etmek araba alayları gibi israfın men'i ve fukaranın hali vakti olanların harcamalarına bakıp rencide olmamaları için, Düğünlerde Men'i İsrafat Kanunu teklifi hazırladım. Gereğini rica ederim..."

Kanun, 25 Kasım 1920'de uzun tartışmaların ardından kabul edildi.

Birinci madde... Düğünlerde çeyiz teşhiri, çeyizin açıktan nakli, erkek tarafından kız tarafına iki kattan fazla elbise hediye edilmesi, düğün günlerine mahsus olmak üzere bir günden fazla çalgı çaldırılması ve ziyafet verilmesi, nişan, çevre merasimi ile ağırlık ve hediye itası ve köçek oynatılması gibi israfa neden olan durumlar yasaklanmıştır.

Altıncı madde... Kanun gereğince yasaklanan eşya ve hediyeler müsadere edilerek mahalli belediyeler adına açık artırma ile satılarak gelir kaydedilecektir.