2019 yılıydı, AKP'nin abisi ve Erdoğan'ın en güvendiği isimlerden olan Bülent Arınç o güne kadar herkesin çok merak ettiği memleketin kozmik odasının kapılarının nasıl açıldığını, talimatı kimin verdiğini ilk kez açıkladı: "Kozmik Oda'yı benim açtırdığım külliyen yalandır, katmerli iftiradır! Sayın Başbuğ önce olmaz demiş. Sonra başbakanımızla konuşmuş. O da açarsanız iyi olur demiş!"

Erdoğan'ın ekonomiyi emanet ettiği Ali Babacan 2020'de AKP'den neden ayrıldığını izah etti: "2013'ten sonra bozulmalar başladı. Öncelikle insan kaynağı kalitesi bozuldu. Dürüst insanlar karar mekanizmasında iken daha sonra amaçları farklı olan insanlar sisteme girdi! Kararlar heyetler halinde alınırken, daha sonra küçük bir grubun hatta tek bir karar mercinin aldığını gördük."

2021 yılıydı. Erdoğan'ın güvenip AKP'nin anahtarını verdiği, başbakan koltuğuna layık gördüğü, akıl hocası Ahmet Davutoğlu itiraf gibi açıklamalar yaptı: "Sayın Cumhurbaşkanı neden kendi yaptırdığımız otobanlardan, köprülerden de müteahhitlere dönüp artık milli paramıza dönelim demiyorsunuz Çünkü o müteahhitlerle ortaklıkları var! Açık ve net söylüyorum... Şeffaf yürütülmeyen ihalelerin tümünde öyle veya böyle gizli ortaklıklar vardır!"

2023... Erdoğan'a yakınlıklarıyla ünlenen Yeşildağ Ailesi'nden Ali Yeşildağ konuşmaya başladı. Arazilere çökmeler diyor... İhaleler diyor... Rüşvetler diyor... Neler anlatıyor neler! Devletimiz hukuk devleti olduğu için iddiaların sonuçları ne olur diye hiiiç merak etmiyoruz tabi(!) Fakat video ifşaatlarından birinde şöyle diyor: "Diyeceksiniz ki sorunu olan herkes ne oluyor da hep size, Ulus Parkı'na (ne demek olduğunu bilen biliyordur herhalde) geliyor! E, biz Tayyip Erdoğan'a en yakın aileyiz çünkü!"

Örnekler bir değil, bin değil ama burada yer verdiğimiz dört isimde olduğu gibi konuşanların, itirafta bulunanların, ifşaatlarıyla ağzımızı açık bırakanların ortak noktası aynı... Recep Tayyip Erdoğan'a yakın, en yakın, en güvenilen kişiler olmaları!

Basın ve sosyal medya aracılığı ile tarihe geçen lafları yalanlanmadığına göre inanıp inanmamak sade yurttaşın paşa gönlüne kalıyor.

Milyar dolarlara aklım ermediği için işin o kısmıyla ilgilenmeyi çoktan bıraktım.

Ben daha çok Cumhur ittifakına katılmıyorken katılıveren, Erdoğan'a uzak duruyorken aniden en yakınına gelen Yeniden Refah Partisi'nin genel başkanı Muhammed Ali Fatih Erbakan'ın iddiaları gibi 'milyar dolar verilse de geri gelemeyecek, satın alınamayacak' şeylere kafa yoruyorum!

Erbakan geçen gün Konyalılar'dan oy istedi. Memlekette olmayan, varken ortadan kalkan şeyleri sıraladı. Sonra da babasından miras kalan ama Erdoğan'ın 'o gömleği çıkardık' dediği Milli Görüş'ü izah etti...

Mesela, "Bize oy verirseniz torpil adamcılık olmayacak" dedi. Memleketi 21 yıldır AKP idare ettiğine göre demek ki torpil adamcılık var!