Dünyada ülke yönetimlerinde, uluslararası örgütlerde üst düzey yöneticilik pozisyonlarına gelen kadın sayısı son 15 yıldır hızla artıyor.1960'tan günümüze 58 ülke belli aralıklarla bir kadın tarafından yönetildi. 13 ülkenin, birden fazla kadın lideri oldu. Yeni Zelanda ve Finlandiya açık ara en fazla kadın lidere sahip iki ülke.Dünya Ticaret Örgütü, Avrupa Merkez Bankası, Uluslararası Para Fonu, UNESCO, Avrupa Birliği Komisyonu gibi uluslararası örgütlerin en tepesinde kadınlar var.Demokrasi, eşitlikçi yönetim, güçlü ekonomi açısından, hızlı, doğru ve danışarak karar alma açısından bir hikmeti var ki gelişmiş ülkeler ve örgütler kadın liderlere emanet.Rastlantı değil yani!Eşit yaşam koşulları ve eşit yarışın olduğu her yerde kadınların öne geçme olasılığının fazla olduğuna inanırım.PISA 2018 testine katılan kız öğrencilerimiz okuma alanında ortalama 30 puan, fen alanında ise erkek öğrencilerden 2 puan daha iyi performans göstermiş mesela! ÖSS'de her yıl kızların erkek adaylara oranla daha başarılı oldukları ise su götürmez bir gerçek.Bu denli başarılı kızlarımıza ne oluyorsa sınavlardan, mezuniyetlerden sonra oluyor!Öğüten düzende zinciri kıran, çizmeyi aşanlar çıksa bile onları da el birliği ile aşağıya çekmeye çabalıyoruz!Bunun bir örneğini İYİ Parti'nin 3. Kurultayı'nda bizzat yaşayan kişinin ağzından öğrendik...Siyasetin sağındaki partilere kendimi bildim bileli uzağım. Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk'ün lafı ile 'Allah ile aldatanların' da memlekete ettiklerini gördük. Cumhuriyeti kuran, Atatürk'ün kurduğu partinin hali ise ortada.Her seçimde birinci, bilemedin ikinci sırada sabahın köründe oy kullanıp ve her defasında pişman olsak da 'suya yazı yazmak' dışında elden başka bir şey gelmiyor!Hal böyleyken dün Türk demokrasisi açısından değişik bir gün oldu bence...Sevelim ya da sevmeyelim Akşener'in, bir Türk kadınının, bir kadın siyasetçinin 'dırdırcı-mazeretçi' erkek liderlerin tersine, başkalarına laf etmek yerine işe kendisinden, kendi partisinden yani evinden başlayarak isyan bayrağını açtığı gündü...Ben hesap vereceğim ama siz de hesap vereceksiniz dedi yönetici tayfasına.Hayatımın en büyük pişmanlığıdır CHP'den 15 milletvekili istemek dedi. Pişmanlığı kendi öz gücüne güvenmemek, savaşmak varken savaşa girmemekti.200 kişilik kurucular kurulu koyduk. Herkes borç çıkardı! Çocuğumun çikolata parasını koydum diyen çıktı. Biz hanginizden para istedik dedi, diyenlerin gözlerinin içine bakarak!Herkes her şeyi istiyor. Milletvekili oluyor, yetmiyor GİK üyeliği de istiyor dedi. Açgözlülüğü teşhir etti.Oturduğumuz yerden ahkam kesmek hanımefendiler, beyefendiler öyle