Süleymanpaşa'nın neden umurunda olmadı

Bir sokak röportajında AK Partili olduğunu söyleyen kadına küfreden "teyze"nin kombiniyle sandığa giden Melek Mosso, Tekirdağ'ın AK Partili Süleymanpaşa Belediyesi'nin Kiraz Festivali'nde sahne aldı. Tepkilere rağmen Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, konseri iptal etmedi. Konserden önce 34 yaşındaki Mosso, samimi ve iyi yazılmış bir özür metnini paylaşmıştı. Konserde de bu pişmanlığını ve özrünü konseri izlemeye gelen, muhtemelen çoğu bu tartışmalardan habersiz kalabalığa karşı tekrarladı. Hatta bir adım ileri gidip "Cumhurbaşkanımız" dediği için bu kez muhalifler tarafından eleştirildi. AK Partili başkan Cüneyt Yüksel'e sarıldı, konseri iptal etmediği için ona teşekkür etti, Yüksel de onun elini öptü. İşte konserin bu görüntüleri sosyal medyaya düştüğü andan bu saate kadar başını iktidara yakın gazetecilerin çektiği bir grup "Cüneyt Yüksel Kovulsun" kampanyası yapıyor. En son FETÖ'cü ilan edilmesine ramak kalmıştı. Baskılar artınca başkan Yüksel de bir özür metni yayınladı:"Konseri iptal etmenin, toplumsal ayrışmayı körükleyen bir eylem olacağı, farklı polemiklere zemin hazırlayacağı düşüncesiyle etkinliğe devam etme kararı aldık. Konser gecesi, sahne alan Mosso, ilk şarkısından sonra yüz binlerce kişinin önünde, yaşananlardan duyduğu üzüntüyü dile getirerek özür dilemiştir. Ayrıca bilinmesini isterim ki, özür sonrasında sahnede yaşananlar, sahne öncesindeki duygu yoğunluğunun yansımasıdır. Bundan dolayı üzdüğüm veya kırdığım teşkilat mensuplarımız varsa her birinden özür diliyorum. Lütfen hakkınızı helal edin."Binlerce insanın izlediği konserin görüntülerine bakılırsa Süleymanpaşalılar sosyal medyadaki AK Partili gazeteciler kadar meseleyi umursamamış ve eğlenmiş.Tekirdağ'ın üç AK Parti milletvekilinden biri olan Mestan Özcan da konserin yapılmasına zaten böyle destek vermişti: "Müzik evrenseldir. Seçim bitti, siyasete gerek yok. Biz eğlenmek istiyoruz, çok yorulduk."Tekirdağ yerel medyası da konuyla Akit ya da Yeni Şafak kadar ilgili değil. Tartışmalarla ilgili yapılan bir haberin başlığı Tekirdağ'daki havayı özetliyor: "Uzaklardan gelen tepkiler." Ne de olsa Trakya'daki hayat, Anadolu'dan farklı. Oranın AK Partilileri de öyle.Trakya'nın AK Partilileri CHP'lilerin ve muhaliflerin çoğunlukta olduğu bir şehirde yaşıyorlar. Birlikte yaşama tecrübeleri daha fazla.Birlikte yaşamak için daha esnek olunması gerektiğini biliyorlar. O esneklik uzaktaki bazı AK Partililere ise "eziklik" gibi görünüyor. Ama 34 yaşında bir şarkıcının özür dilediği hatasının üzerine gitmemek, ona özür diletmek ve sonra hep birlikte eğlenmek çok da eziklik değil sanki. Birlikte yaşamak herkesi eğitiyor. Muhtemelen Melek Mosso ve bu olayı izleyen meslektaşları, AK Partili dinleyicileri de olduğunu bir daha hiç unutmayacak. AK Partili başkan ise olgun davranarak ergen bir sosyal medya şakası uğruna şehrin gençlerini bir konserden alıkoymadığı için yaşadığı şehirde takdir görecek. Bu takdirden memnun olmak da eziklik değil. Çünkü Tekirdağ gibi bir ilde seçim kazanmak gibi zoru başarmış bir siyasetçi ile İstanbul ve Ankara'da konfor alanlarında yaşayan tavizsiz ve atarlı İslamcı AK Parti elitleri arasında bir fark var. Tekirdağ'daki AK Partili başkan, karşı tarafta kaya gibi değişmez bir düşman kütlesi değil, hala ikna edilmesi gereken potansiyel seçmenler görüyor. Sadece seçim sonuçlarına bakmak bile uzaktan eziklik olarak görünen alttan almanın rasyonalitesini görmek için yeterli. 2002'den bu yana AK Parti, referandumlar dahil hiçbir seçimi Tekirdağ'da önde bitirmemiş. Ama Tekirdağ'da hep yüzde 30'un üzerinde kalmayı da başarmış. 2019 yerel seçimlerinde Süleymanpaşa dahil üç ilçe belediyesi kazanmış. Yani Türkiye ortalamasına benzemeyen "ezik" AK Partililik işe yaramış.Tam da bu yüzden Süleymanpaşa Belediye Başkanı'na AK Partili gazeteciler, sosyal medya karakterleri ateş püskürürken, AK Parti kurmaylarından bir ses çıkmadı. 2019 yerel seçimlerinde 150 bin seçmenin olduğu Süleymanpaşa'da AK Parti adayı Yüksel, başkanlığı CHP'li adayın önünde sadece 1000 oyla kazanmış. Tekirdağ'da AK Parti'nin kazandığı bir diğer ilçe olan Hayrobulu'da CHP ile fark sadece 150'ymiş.Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde Süleymanpaşa'da Kılıçdaroğlu yüzde 64 almış. Kılıçdaroğlu'nun yüzde 60 aldığı Tekirdağ ortalamasının bile üstünde. Yani 4 yıl önce yüzde 48 ile seçilen AK Partili belediye başkanı, 2023'de yüzde 36 alan Erdoğan'dan daha fazla oy almış. Anlaşılan son seçimlerde Kılıçdaroğlu'na oy verenlerin bir kısmı belediye seçimlerinde AK Parti'ye vermişler.Belki 2024 seçimlerinde tekrar AK Parti'ye oy verirler. Ya da CHP'ye dönerler. Yani özetle; Kiraz Festivali'nde ilan edilmiş konseri sosyal medya tartışması için iptal etmek gibi ideolojik sekterlikler yapılabilecek bir yer değil Süleymanpaşa. Çünkü analizcilerin streotype Türkiye'sine pek uymasa da burada elleri hem altı oka hem ampula gidebilen seçmenler yaşıyor.Zaten ülkedeki ortalama siyasi analizlere bakılırsa Türkiye'de Süleymanpaşa diye bir yer olmaması gerekirdi. Ama var. Üstelik tekil bir örnek de değil. Datailor Araştırma direktörü Ahmet Turhan Han'ın paylaştığı verilere göre 2019 yerel seçimlerinde AK Parti ve MHP'nin belediye kazandığı 90 ilçede 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu yüzde 50'yi geçti. Bu ilçelerin 26'sında Kılıçdaroğlu, HDP desteğiyle bu oy oranlarına ulaştı. Bu ilçeler arasında İstanbul'un Beyoğlu, Üsküdar, Çatalca, Eyüp, Silivri, Tuzla ilçeleri, Ankara'nın Etimesgut, Mamak ilçeleri, İzmir'in Bayındır, Bergama, Aliağa ilçesi, Antalya'nın Alanyası gibi halen AK Partili ve MHP'li belediyeleri olan büyük ilçeler var. 2019 yerel seçimlerinde CHP'nin kazandığı 56 ilçede ise 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan yüzde 50'nin üstüne çıktı.Bu ilçeler arasında Ankara Elmadağ, Amasya Merzifon, Manisa Turgutlu, Rize Fındıklı da var. 2019 yerel seçimlerinde İYİ Parti'nin kazandığı 19 ilçeden 12'sinde de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan önde çıktı. Seçim sonucu analizlerde CHP hatta dört muhafazakâr parti kadar okların hedefi olmayan İYİ Parti'nin seçmenlerini Kılıçdaroğlu'na taşımada ciddi sorunlar yaşadığının bir başka göstergesi bu tablo.Benzer durumda sarı ile kırmızı arasında "salınan" büyükşehirler ve iller de var.Mesela AK Parti'nin 2019'da yüzde 47 ile İYİ Partili ortak adaya karşı kazandığı Balıkesir'de 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu yüzde 52 ile birinci çıktı. (Sonra o İYİ Partili ortak aday da sonra AK Parti'ye geçti. )2019'da CHP'nin eski AK Partili belediye başkanıyla yüzde 55 ile kazandığı Hatay'da ise Erdoğan yüzde 50 ile Kılıçdaroğlu'nu geride bıraktı.2019'da AK Parti'nin yüzde 50 aldığı Denizli'de, 2023'de Kılıçdaroğlu yüzde 53 aldı. Şehir merkezlerinde CHP'li belediyelerin olduğu Bolu, Kırşehir ve Bilecik şehir merkezlerinde bu kez Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu geçti. AK Partili belediyenin yönettiği Manisa'da Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun sadece 0,4 önünde çıktı.Yani 2024 yerel seçimleri bu illerde ve ilçelerde heyecanlı geçecek. Tabii iki seçimde de farklı ittifaklar oldu. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçiminde geriye iki aday kaldı. Yani sonuçlar seçimlerde yine iki bloklu ittifaklar kurulması halindeki muhtemel sonuçları gösteriyor.Ama bu rakamlar bu şehirlerin oyunu değiştirme eğilimlerini ortaya koyuyor. Bu şehirlerde değişmez sarı ve kırmızı kuvvetler yaşamıyor.Yani bu iller ve bu ilçeler, seçimden bu yana yapılan kutuplaşmış Türkiye analizlerindeki illere ve ilçelere pek benzemiyorlar.Çünkü artık Türkiye siyasetinde de artık sadece kırmızı ve sarı iller yok, bizim de "salıncak şehirler"imiz "swing state"lerimiz var. Ve seçimin sonucunu esas buralar belirliyor. Türkiye'deki sarı ve kırmızı iller gibi, ABD seçim haritasında da rengi asla değişmeyen mavi ve kırmızı eyaletler var. 1974'den beri her başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi adayı desteklemiş kırmızı Cumhuriyetçi eyaletler, yine 1974'den bu yan aday kim olursa olsun Demokratları tercih etmiş eyaletler var. Reagan ya da Obama gibi orijinal, karizmatik adaylar dışında bu eyaletlerin renginin değişmesi mümkün olmamış.O yüzden iki partide de enerjilerini kırmızı ve mavi eyaletler yerine "swing state"lere yani "salıncak eyaletler"e harcıyorlar.Sayıları zamanla artan o 12 salıncak eyalet: Wisconsin, Pennsylvania, New Hampshire, Minnesota Arizona, Georgia, Virginia, Florida, Michigan, Nevada, Colorado, North Carolina ve Maine.Bu eyaletlerin tam bir renk tercihi yok. Cumhuriyetçiler ve Demokratlar buralarda başa baş. Bazen renk kırmızı ve bazen mavi oluyor.Ve seçimin sonucunu da bu "swing state"lerden kaçının kırmızı ya da maviye döndüğü belirliyor.Hatta seçim sonuçları açıklanırken herkesin gözü bu eyaletlerin kararında oluyor. Bu "swing state"lerdeki oy değişiminin demografik, ekonomik pek çok açıklaması var. Florida'yı alabilmek için Latin Amerikalıların, Georgia için siyahların oylarını alman gerekiyor, Güneyli demokratlar daha Hristiyan ve beyazlar, Cumhuriyetçiler için onların oyunu almak daha kolay.. Seçimler ve seçmenler üzerinde ayrıntılı, derinlikli analizler yapılıyor, eyaletler kendilerine özgü politik karakterleri ile kategorize ediliyor: Orta Atlantik, Ortabatı, Derin Güney, İncil Kuşağı vb. Türkiye'deki seçimlere de artık partilerin bu gözle bakmaları gerek. Her ne olursa olsun Sivas, Yozgat, Kayseri, Malatya nihai kararını değiştirmeyecek, seçimlerde bu şehirler sarı olarak kalacak. Edirne, Muğla, İzmir de kararlarını değiştirmeyecekler, buralar da kırmızı kalacak. Diyarbakır, Batman, Van da mor kalacak. Bu Sivaslıları ya da Muğlalıları bağnaz yapmıyor. Kafayı buraya takmaya gerek yok.Çünkü seçimin sonucunu buralar değil, Türkiye'nin "swing state"leri belirliyor.2011'den 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadarki Türkiye seçim haritalarına bu gözle bakınca bizim salıncak