Mele Bahtiyar, 70'lerde Irak'ta Marx ve Lenin Derneği'nin başkanlığını yaptı, 1976'da Celal Talabani ile Kürdistan Yurtseverler Birliği'ni (KYB) kurup dağa çıktı. 16 yıl şimdi PKK'nın olduğu dağlarda peşmerge olarak savaştı.
"Silahı bıraktığımda özgürleştim, gerçekten yaşamaya başladım" diye anlatıyor o günleri.
Sonra siyaset günleri başladı. Uzun yıllar boyunca KYB'nin Talabani'nin ardından gelen en önemli isimlerinden biri oldu, aynı zamanda çok sayıda kitabı olan Irak Kürtlerinin en önemli entelektüellerinden biri. KYB'ye verilen Irak Cumhurbaşkanlığı'nın da muhtemel adaylarından biri iken 2021'de önce zehirlendi, Berlin'de gidip tedavi olarak kurtuldu. Sonra Talabani'nin oğullarının el geçirdiği kurucusu olduğu KYB'den dışlandı. Üstelik Bafil Talabani aynı zamanda damadı, kızıyla evli.
Önceki gün Erbil'de Rudaw Araştırma Merkezi'nin düzenlediği Türkiye'nin Zorlu Barışı Çalıştayı'nın konuşmacıları arasındaydı.
Eski bir peşmerge komutanı olarak silahın gölgesinin siyasetin ve Kürtlerin üzerinden kalkması gerektiğini söyledi. PKK'nın Türkiye'ye yönelik silahlı mücadelesinin ırak Kürdistan'ına zarar verdiğini anlattı, hala kendini Marksist olarak tanımlarken Bahçeli'yi hararetle övdü.
Erbil ve Süleymaniye'de PKK'nin hangi sebeple olursa olsun silah bırakmasından memnun olmayan kimse yok. Bu nasıl olduğu, Bahçeli'nin neden böyle bir hamle yaptığı, Öcalan'ın amacı konusunda teoriler muhtelif.
Genelde bölge Kürtleri, herşeyi uluslararası büyük güçlerin planlarına bağlamak konusunda Türklerle yarışır bir yaratıcılık gösteriyor.
Muhakkak bu süreç de Suriye'deki değişim de yeni bir küresel planın sonuçları onlara göre. Yeni bir Ortadoğu kurulduğu fikri çok yaygın.
Bir de yakında İsrail'in İran'a ve Irak'taki Haşdi Şabi'ye yeniden saldıracağı beklentisi de.
Irak'ta eğer Haşdi Şabi yani İran milisleri Lübnan'daki Hizbullah gibi elemine edilirse Irak'ta Suriye'deli bir iktidar değişimi bekleyen de var, Kürtler için bunun bir fırsat olacağını düşünen de.
Genel olarak bölgedeki Kürtler 100 yıl önce oturmadıkları masalarda alınan kararların mağduru olduklarını düşünüyorlar ve bölgedeki her türlü kaosa bir fırsat olarak bakıyorlar.
KDP yöneticileri bu konuda daha rasyonel, 2017'de referandumda nasıl yalnız bırakıldıklarını unutmuyorlar, maksimalizm ve fırsatçılıktan uzaktalar.
Ama solcu KYB'ye yakın isimler hep bir devrimci alt üst oluş anını fırsata çevirme perpespektifiyle dünyayı izliyor.
Biraz da denklemleri wishfull thinking ile yorumluyor. Fazla güç ve akıl atfediyor büyük devletlere.
Bu düşünme tarzı aslında PKK'nınkine de çok yakın.
PKK da hem maksimalist hem fırsatçı bir örgüt.
Şu anda elinde olanı geliştirmekten çok, acaba daha fazlasını almak mümkün diye bakmış hep.
Genel olarak 2013 çözüm sürecinin çökmesinin sebebi PKK'nın bu maksimalizmi ve fırsatçılığıydı.
Türkiye'nin verdiği barışa karşı, İran ve Esad'ın verdiği Rojava'yı tercih ettiler.
Şimdi artık Suriye'de ne İran var ne de Esad. Ama PKK hala maksimalist ve fırsatçı
Ya İsrail İran'a ve Irak'a saldırırsa, bölgede bir kaos oluşursa, PKK'nın silahının değeri yeniden artarsa, neden şimdi Türkiye ile olan çözüme mahkum olsun. Ya da Şam'la anlaşmaya