Boz değil, sarışın bir kurt...

Merih Demiral'ın bozkurt selamı üzerine başlayan bozkurt tartışmalarının mağdurlarından biri de Atatürk oldu.

Önce 1930'larda Florya Deniz Köşkü'nde çekilmiş fotolarından biri değiştirilip, bozkurt selamı yapıyormuş gibi gösterildi.

Halbuki kurt ve bokzurt eski Türk efsanelerden bir figür olarak daha eski bir tarihe sahip olsa da 1991 yılından önce bozkurt selamı vermiş birine rastlamak mümkün değil.

Bırakın Atatürk'ü 1965'den beri siyasette olan Türkeş bile ilk bozkurt selamını 1991'de vermiş.

Hem de metalcilerin selamına benzeterek.

1991'de Türkeş'e ilk bozkurt selamını verdiren Gagavuz Türkü gençlerden Güllü Karanfil o günü şöyle anlatıyor:

"Günlerden 7 Ağustos mu 8 mi, tam olarak hatırlayamıyorum Ankara'dayız ve Başbuğ Alparslan Türkeş'i ziyarete geliyoruz. Gagauz ekibinin konuşmacısı bendim. Başbuğla teker teker el sıkışarak adlarımızı söyledik, nereden geldiğimizi anlattık Gagauz üçgen bayrağımızı bağışladık ve bazılarımız Bozkurt işaretini tutarak fotoğraf çektirdik. Tarihi bir fotoğraf bu! Gagauz gençlerinin ortasında duran Başbuğ bu işareti ilk defa tutuyor ve hatta dikkat etseniz yanlış tutuyordur. Ekipimizden bazı gençler yeni benimsenen işareti tutmakta tereddüt etmişler."

Peki, Türk Dünyası Vakfı'nın bir gezisiyle Türkiye'ye getirilen Gagavuz Türkü gençler nereden öğrenmiş o bu işareti

Atalarından değil. Onlar da bu gezi sırasınd Türkiyeli ülkücü bazı gençlerden görmüşler:

"Gezimizin ilk gününden beri Vakfın avlusunda 'Bozkurtlar' ''fazlalaşınca'' bizi samimi bulan Türkiyeli arkadaşlarımız (yukarıda yazdığım isimler), bize, artık artık şimdi herkese malum olan, Bozkurt işaretini gösterdiler. Meğer tam o yıllarda bu işareti Türkiyeli ülkücüler kendi aralarında çok nadiren yapıyorlarmış. Yapıyorlardı, ama Türkiye'de bu işaret yayılmamıştı. Orada işte tarihi bir an oldu. Gagauz Cumhuriyetini (tanınmayan) yeni kuran Bozkurtlu bayrağını elinde gezdiren ve Bozkurt işaretini Türk arkadaşlarından hemen benimseyen Gagauz ekibi o günden başlarak tüm gezi zamanı o işareti hep tuttu."

Yani 1991'de İstanbul'da bir grup ülkücü genç arasında çok nadiren yapılan, hatta Türkeş'in bile bilmediği bir hareketten bahsediyoruz.

Tarihi belge diye gösterilen çizimler, heykeller, kabartmalardki hareket ise Budistlerin parmak yogası mudra.

Azerbaycan'da bu hareketin yaygın olduğuyla ilgili de elde hiçbir veri yok.

Muhtemelen tamamen uydurma oln belki de metalcilerden görünüp adapte edilen yeni nesil bir işaretle karşı karşıyayız.

Ama ille de Atatürk'e konu bağlanacak y dün Atatürk'ten epey para kazanmış bir yazar bozkurdu Atatürk'e bağlamak için "Yavru izcilere yavru kurt denilmesini de bizzat Atatürk istedi" bile dedi.