Bombalanan Gazze'ye vapur turları düzenleyen bir "Kutsal İşgal"cilik

2015 yılında tv haberlerine düşen bir düğün videosu İsraillileri şok etti.

Aşırı sağcı bir çiftin Kudüs'teki düğününe katılanlar ellerinde füfek, tabancalar çılgınlar gibi dans ediyor, taşıdıkları bazı fotoğrafları bıçaklıyorlardı.

Bıçakladıkları fotoğraflar düğünden birkaç ay önce Filistin'in Duma köyünde bir eve düzenlenen bombalı saldırıda öldürülen üç kişinin fotoğraflarıydı.

Yanarak ölen üç kişiden biri 18 aylık Ali Dawabshe adlı bir bebekti.

Düğünde minik Ali'nin fotoğrafını bıçaklayarak dans edenler Tevrat'tan "İki gözümün intikamını Filistlilerden bir vuruşta alayım" ayetini de içeren bir şarkı söylüyor, Ali ızgarada diye bağırıyorlardı.

Korkunç düğün nefret düğünü olarak haberlerde yer aldı.

Düğünde dans edenlerden biri, saldırıdan yargılanan iki kişinin de avukatlığını yapmıştı: Itimar Ben Gvir.

1990'larda Oslo Anlaşmalarına karşı protestolarla adını duyuran, suikastından aylar önce televizyondan Başbakan Yitzhak Rabin'i tehdit eden Ben-Gvir, düğünden altı yıl sonra Knesset'e seçildi. İki yıl sonra da partisiyle Netanyahu hükümetine girerek İsrail Kamu Güvenliği Bakanı oldu.

Batı'dan ve Türkiye'den bakan bazılarının laik ve demokratik bir ülke gibi gördüğü İsrail kabinesinde Ben-Gvir gibi çok sayıda aşırı sağcı bakan var.

İzak Rabin'in katillerini savunmaktan, işkenceci İsrailli askerleri kurtarmak için karakol basmaya kadar yaptıkları Filistinliler için Gazze'de neler yaptıkları ve yapabilecekleri hakkında bir fikir veriyor.

Ama bu hukuk, ilke, ahlak tanımayan radikallik İsrail için de artık bir beka sorunu haline gelmiş durumda.

Bunun son örneği İsrail'de bu aralar tartışılan bir mektup.

İsrail'in iç güvenlikten sorumlu istihbarat örgütü Şin Bet'in başındaki Ronen Bar'ın Netanyahu'ya gönderdiği mektup, İsrail'in muhalif kanalı Kanal12'ye sızdırıldı.

2021'den beri görevde olan güvenlik şefi, mektubunda Yahudi terörünün ve Netanyahu hükümetindeki bakanların bu teröre verdiği zararın İsrail'e verdiği zararları anlatıyor.

İsrailli bakan Ben Gvir'in Mescid-i Aksa'yı iki bin fanatik yerleşimciyle basması, işkence şüphelisi askerlerin tutulduğu karakolun basılması, bütün bunlara Ben Gvir gibi bakanların verdiği destek ama özellikle de radikal b,r grubun faaliyetleri mektupta anlatılıyor:

"Bir Yahudi, bir İsrailli ve bir güvenlik görevlisi olarak, Hilltop Youth'tan gelen artan Yahudi terörizmi olgusu hakkında acı ve büyük korkuyla mektubu göndermeye gönülsüzce karar verdim. Çünkü bir dönüm noktasına yaklaştığımızı düşünüyorum.

Önemli, gerçekliği değiştiren bir sürecin eşiğindeyiz. İsrail'e, özellikle şu anda ve yerleşimcilerin çoğunluğuna verilen zarar tarif edilemez"

Hilltop Youth, Batı Şeria'da Filistin köylerinde ileri karakollar kurarak, Filistinleri kaçıran ve yerlerine Yahudileri yerleştiren bir aşırı sağcı hareket.

Ama marjinal bir hareket değil. Şiddet ve tedhiş ile ele geçirdikleri arazilerde 500 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor.

Referansları Tevrat'ta geçen "Bir tepeye çık ve gördüğün her yer senindir" ayeti.

Filistinlilerin 2000 yıldır yaşadıkları köylerin kendilerinin olduğunu, onların kutsal topraklara tecavüz ettiğine inanıyorlar.

Onları bu kutsal topraklardan kovmak da ilahi bir görev.

Silah kullanma hakları olan, karakollar kuran, Filistinlilerin evlerini yakan bir çeşit Yahudi İŞİD'inden bahsediyoruz.

Hatta öldürdükleri çocukların fotoğraflarını şarkılar söyleyerek bıçaklayacak kadar acımasızlar.

2015'deki düğün Hilltop Youth üyelerinindi.

Gençliğinde bu örgütün üyesi olmuş Ben Gvir de artık Kamu Güvenliği'nden Sorumlu bakan.

Türkiye'de IŞİD ya da El Kaide yanlısı bir partinin iktidar ortağı olması gibi bir şey bu.

Hareketin kökenleri 1998 yılında Netanyahu'nun Filistin Ulusal Yönetimi ile yaptığı Wye River anlaşmasının uygulanmasını engellemeye yönelik dönemin İsrail Savunma Bakanı Ariel Şaron'un yaptığı "tepeleri ele geçirme" çağrısına uzanıyor.