Bir timsah tarafından yutulan adamın hikayesi

Dostoyevski'nin 1865 yılında yazdığı kısa hikâyesi Timsah, Avrupa turuna çıkmadan bir gece önce eşi, kızı ve yakın arkadaşıyla gezmeye çıkan memur Ivan'ın görmeye gittikleri bir timsah tarafından yutulmasıyla başına gelenleri anlatır.

Ivan timsahın içinde konuşuyor ve dışardakilerin seslerini duyuyordur. Ailenin yardım için gittikleri polis "kurcalamayın, olay şüpheli, zaman geçsin, biraz unutturalım" diye akıl verir. Bir başkası "timsah tarafından yutturulan memurlara ait bir madde yok" diyerek bir şey yapamayacağını söyler. Timsahı gezdiren kumpanya, yakın arkadaşları bu tuhaf durum üzerinden para kazanmaya çalışırlar. Dost, düşman ortaya çıkmıştır.

Hikâye Türkiye'de ilk kez 1961 yılında radyoda sahnelendi. Tek bir temsil oldu. Hikâyeyi radyo oyununa çeviren Haldun Taner, o akşam arkadaşlarına oyunun yayınlanacağı saati haber vermiş, herkes heyecanla radyolarının başına oturmuştu.

Çünkü o akşam radyoda duyulan sadece bir radyo tiyatrosunun sesi değildi, 27 Mayıs'ın kudretli Milli Birlik Komitesi'ni eleştiren korsan bir eylemdi bu...

Hikâyenin başında 27 Mayıs 1960 darbesine giden yollar var.

Darbeyi yapan albayların Milli Birlik Komitesi, her zaman üniversiteyi yanında bulmuştu.

28 Ekim 1960 günü Milli Birlik Komitesi tarafından 115 sayılı "Üniversite Kanunu'nun bazı maddelerinde tadilat yapan kanun" yayınlandı. Ama dikkatler aynı anda Resmî Gazete'de yayınlanan 114 sayılı başka bir kanuna kaymıştı.

"Üniversite öğretim üyelerinden bazılarının vazifelerinden affına ye bazılarının diğer fakülte ve yüksek okullara nakline dair Kanun"un altında 147 kişilik bir isim listesi vardı. 28 ordinaryüs profesör, 59 profesör, doçent ve asistan üniversiteden bir kanunla atılmıştı.

Peki ortak özellikleri olmayan bu 147 hoca neden üniversiteden tasfiye edilmişlerdi
Evet bazı hocalar Demokrat Parti'ye yakındı.

Peki DP'yle alakaları olmayan ülkenin önde gelen felsefecilerden Takiyettin Mengüşoğlu'nun, Reichenbach'ın asistanı Nusret Hızır'ın, ilk modern sanat tarihçisi Mazhar Şevket İpşiroğlu'nun, Mina Urgan'ın, haberi Hitit kazılarını sürdürdüğü Boğazköy'de alan arkeolog Halet Çambel'in, listede okutmanlıktan profesörlüğe terfi ettirilmiş Sabahattin Eyüpoğlu'nun, dünyaca ünlü bir tiyatro yazarı olan Haldun Taner'in suçu neydi

Üstelik bu isimlerin neredeyse tamamı 27 Mayıs'a hararetle destek vermişti.

27 Mayıs darbecilerinin 1961 anayasasını hazırlayan kurulun üyeleri Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya ve Prof. Dr. İsmet Giritli daha bir yıl geçmeden üniversiteden atılacaklar listesine girmişti.

Tasarının altında, Üniversite Kanunu'nda reform yapan tasarıyı da hazırlayan Milli Birlik Komitesi ( MBK) üyesi yüzbaşı İrfan Solmazer'in imzası vardı.

Solmazer ve Yüzbaşı Numan Esin, 31 Ekim günü İstanbul Üniversitesi'nde öğrencilerle bir araya geldi.

Toplantıda MBK üyeleriyle askerler arasında ilginç diyaloglar yaşandı. İrfan Solmazer en son sinirlenip "Bu 147'likler içinde tanıdığınız biri var mı" diye sordu. Öğrenciler bir hocanın ismini verdiler. Solmazer "gelin benimle" diyerek öğrencileri bir odaya aldı, silahını çıkarıp masanın üzerine koydu. "Şimdi bir asker gibi silahın üstüne yemin edeceksiniz çünkü size bir devlet sırrını açıklayacağım" dedi. Öğrenciler dediğini yaptı. Solmazer "O hoca komünistti" diye büyük devlet sırrını açıkladı. Öğrencilerin itirazları sürünce: "İsterseniz yanımdaki emniyet müdürüne sorun. Yakında hepsi tevkif edilecek, saat işidir bu" diye ekledi.