Siyasette "kibir"

Ankara... 18 Ocak Perşembe... Ankara Ticaret Odası Kongre ve Sergi Merkezi (Congresium)... Adalet ve Kalkınma Partisi... Aday tanıtım toplantısı.
Erdoğan... Adayları tanıtıp, sahneye çağırmadan önce uzun bir konuşma yapıyor.
Saat 14.45... Erdoğan... Kelimelerin üzerine basa basa şunları söylüyor:
"Bize kibir yakışmaz... Kibirden uzak durun."
Erdoğan'ın sözleri... Adaylara nasihat.
Hatta... Nasihatin de ötesinde... Talimat.


Unutma
Siyasette... Bürokraside... Her yerde;
Yüksekten uçanlara, insanlara tepeden bakanlara, kendisini bulunmaz Hint kumaşı sananlara, kibir ve hırsı, aklının önüne koyanlara... Hatırlatalım ki...
Sabrın sonu nasıl selametse, kibrin sonu da felakettir.
Kibirli insan, kendisini mükemmel görür ve kendi sonunu hazırlamaya başlar.
Büyük yanlışların altında çoğu kez gurur ve kibir yatar.
Kibir, aptallığın en açık belirtisidir.


Ve "tevazu"
Erdoğan'ı dinlerken bir sözünü daha not ettik:
"Tevazu ile çalışalım... Tevazu ile kalpleri kazanalım."
Erdoğan'ın sözleri sadece AK Partili adaylar için değil... Bütün siyasetçiler için... Siyasete atılmalı düşünenler için temel ilke olmalı.


Altın sözler
Yeri ve zamanı geldi... Hazreti Ali'nin sözünü paylaşalım:
"Bir insanın kalbinde ne kadar kibir varsa, aklında da o kadar noksanlık vardır."
Bir başka altın söz... Hacı Bayram Veli'den:
"Kibir bele bağlanan taş gibidir... Onunla ne yüzülür ne de uçulur."
Türk siyaseti... Acı gerçek... Maalesef kibir abideleri ile dolu.
Ama... Şu unutuluyor:
Mezarlıklar... Kendisini vazgeçilmez sanan kibirliler ile dolu.


Seçim sahada kazanılır
Erdoğan... Aday tanıtım toplantısında... Siyasetin Vazgeçilmez... Olmazsa olmaz kurallarından birine dikkat çekti.
"Seçim sahada kazanılır" dedi. Adaylardan... Sahada olmalarını istedi.
14 Mayıs seçiminin... Ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ikinci tur oylamasının öncesinde;
Seçimin televizyonlarda kazanılacağını sananlar çoktu.
Sosyal medyada... Anketlerle kazanılacağını sananlar da.
Sonuç... Fiyasko... Hüsran.
Erdoğan'ı seversiniz... Sevmezsiniz... İstediğiniz partiye adaya oy verirsiniz... Ama... Bilesiniz ki... Seçim sahada kazanılır.


Zaman tüneli-1
Yaşanmış hayat, siyaset, anket hikâyeleri... Yakın siyasi tarihten... 26 Mart 1989... Yerel seçim.
Anavatan Partisi, tek başına iktidardı... Başbakan Turgut Özal.
Büyükşehirler ANAP'taydı... İstanbul... Ankara... İzmir... Adana... Mersin...
Anketlere göre... Seçimin galibi belliydi... ANAP.
İstanbul'da... Yine Bedrettin Dalan'ın kazanacağı kesindi... Hem de büyük farkla... Anketçiler böyle diyorlardı.
Ve... Oylar atıldı... Sandıklar açıldı.
Başbakan Özal'ın partisi hezimete uğramıştı.
İstanbul... Ankara... İzmir... Hepsi gitmişti.
Mehmet Keçeciler... Hüsnü Doğan... Cemil Çiçek... Abdulkadir Aksu... Oltan Sungurlu... Mehmet Perçin... İyi bilirler; Turgut Özal, ağır yenilgi sonrası siyasetten çekilmeyi bile düşünmüştü.


Zaman tüneli-2
Milletvekili seçimi... 20 Ekim 1991.
ANAP'ın kurucusu Turgut Özal... Cumhurbaşkanı.
ANAP'ın genç Genel Başkanı Mesut Yılmaz... Başbakan.
Yılmaz'ın seçim kampanyası danışmanı dünyaca ünlü Fransız reklamcı... Jacques Seguela.
Anketlere göre... Seçim yasal formaliteden ibaretti.
Sonuç belliydi... ANAP'ı kazanacağı kesindi.
Seçim gecesi... Sandıklar açıldı...
Ve görüldü ki...
Seçime üçüncü parti olarak giren Doğruyol Partisi... Süleyman Demirel... Seçimin galibiydi.
Bir daha söyleyelim:
- Bahçelerde asma... Anketçinin her lafına kulak asma.


Seçim temposu
Cavit Çağlar hayatta... Bedrettin Dalan da... Allah, sağlıklı ömür versin.
20 Ekim 1991 seçimlerinin öncesiydi.
Ankara'da... Küçük bir uçağa bindik... Muhalefet lideri Demirel... Çağlar... Dalan ile birlikte...
Dalaman'a indik... Muğla'ya hareket... Ve miting.
Sonra... Helikopterle Aydın'a hareket... İkinci miting.
Ardından... Yine helikopterle... Denizli'deyiz... Üçüncü miting.