Özgür Özel: "Normalleşme, sokakta satın alındı"

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, "Normalleşme, sokakta satın alındı... İnanılmaz derecede" dedi... Ve ekledi:
Siyasi gerilimin, Türkiye'ye hiçbir faydası yok... CHP'ye de faydası yok... Millet, yumuşama istiyor... Seçimden sonra 25 ile gittim... Gezdiğim her ilde, ilçede, mahallede, sokakta şunu gördüm; Yumuşamanın, normalleşmenin halkta karşılığı var.

Özgür Özel ile her şeyi konuştuk... Uzun uzun.
Bant çözümü... 17 sayfa.
Bugün... Sıcak gündem ile başlıyoruz... Siyasette bahar özlemi... Bahar havası.

GERİLİM TACİRLERİ
Özgür Özel'e katılıyoruz... Adına ister "Yumuşama" diyelim, ister "Normalleşme." Kamuoyunda karşılığı var.
Hatay'dan Manisa'ya, Erzurum'dan Adana'ya... Dolaştığımız her yerde bu karşılığı görüyoruz.
Ve yazıyoruz.
Ama... Fakat... Lakin... Bir de istemezük cephesi mevcut.
Özgür Özel'e dedik ki:
- Siyasette yumuşama devam ettikçe bazı kişiler ofsayta düşecekler... Zira... Siz de biliyorsunuz ki... Türkiye'de gerilimden beslenenler var... Açık konuşalım, gerilim tacirleri var.
CHP Genel Başkanı, "Haklısınız" dedi:
Evet... Gerginlikten beslenenler rahatsız oluyorlar bu işten.
İki tarafta da gerginlikten beslenen siyasetçi de var, gazeteci de var.
Ama sorarım size, bunun ülkemize ve milletimize ne yararı var

DEMİREL'DEN... ÖZAL'A MEKTUP
Günün geç bir saatiydi... Gece yarısı.
Özgür Özel bütün gün koşturmuştu... O toplantı... Bu toplantı.
Yemeğe ayıracak zaman bulamamıştı.
O çorba içti, akşam yemeği niyetine... Ben de kahve.
Bu arada... Zaman tünelinden bir anı anlattım... Tanığı olduğum bir olayı... Özetle...
Başbakan Turgut Özal, Amerika'dan dönmüştü... Ameliyattan.
Süleyman Demirel, bir mektup yazdı... 'Eşim ve ben geçmiş olsun dileklerimiz iletiyoruz' tadında, dostça bir mektup.
Fakat... Aradan bir hayli zaman geçti... Özal'dan, Demirel'e iki satır da olsa teşekkür yazısı gelmedi.
Demirel incindi... Bana anlattı... Ben de yazdım... Tercüman Gazetesi'nde.
Yazımın yayınlandığı gün... First Lady aradı... Semra Özal:
Turgut Bey'e böyle bir mektup gelmedi... Turgut Bey de ben de Sayın Demirel'den gelecek böyle bir mektuba yanıt vermeyecek insanlar mıyız Ne olur bunu yazın... Çok ama çok üzüldük.

O MEKTUBA NE OLDU
Semra Özal'ın telefonunu... Anlattıklarını... Turgut Özal'ın ne kadar üzüldüğünü yazdım. Telefon... Arayan Demirel... "Zamanın varsa konuşmak istiyorum... Yüz yüze" dedi. Buluştuk... Güniz Sokak 31 numara... Alt kat.
Demirel... Benim yazımı okuyunca... Koruma müdürünü çağırmış... Yazdığım mektubu, Başbakanlık'ta kime verdin
Koruma müdürünün yanıtı... "Efendim... Sizin selamınızı söyleyerek, bizzat, Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Tevfik Ertürk'e verdim."
Demirel... Mektubun Özal'a ulaşmadığını söyleyince... Koruma müdürü, soluğu Başbakanlık'ta almış... Özel kalemde... Durumu anlatmış. Tevfik Ertürk, hemen Başbakanlık konutunu aramış... Konuşmuş... Ve Demirel'in koruma müdürüne dönmüş... "Sayın Demirel'e lütfen saygılarımı söyleyin... Mektup, Başbakanlık konutunda... Klasörde." Süleyman Demirel, bunları ayrıntıları ile anlattı... Ve bir ricada bulundu: Bu konuştuklarımızı yazma... Zira Tevfik Ertürk, sıkıntıya girebilir... Onun bir ihmali, kusuru yok... Anlaşılıyor ki, benim mektubumu, Turgut Özal'ın okumasını istemeyen birileri var.

DÜNDEN BUGÜNE
Zaman tünelinden... Özel arşivimden... Bu olayı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e anlattım... Detaylarıyla. "Özgür Bey" dedim: Dün... Özal ile Demirel ilişkilerinde bir yumuşama, normalleşme olsaydı... İki tarafta da bazı kişiler devre dışında kalacaklardı. Bugün... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile sizin... AK Parti ile CHP'nin ilişkilerinde... Türk siyasetinde... Yumuşama ve normalleşme devam ederse... Yine iki tarafta da