Müptezelliğin önlenemeyen yükselişi
Eleştiri... Elbette olacak... Demokrasinin, siyasetin gereği.
Gösteri... Yürüyüş... Protesto... Bir hak... Kırıp dökmeden... Kamu malına zarar vermeden.
Ama küfür... Anneye küfür... Eşe küfür... Kız kardeşe küfür... "Hayır."
Yüz kere, bin kere hayır.
Böyle terbiyesizler hakkında emniyet... Savcılık gereken işlemleri yapıyor.
Unutmadan... Bu çirkinliklerin Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında da yaşandığını biliyoruz... Biliyorsunuz.
Meclis'te verilen ceza ise... Sıfır.
Sahi... Bu müptezellerin anneleri, kızları, kız kardeşleri, halaları, teyzeleri yok mu
Anladık... Terbiyesizlikte sınır tanımayanlarda Allah korkusu yok.
Komşudan... Anne, babadan... Kuldan da mı utanmıyorlar
68 RUHU
Yıl 1968... Dünyanın her yerinde, 68 kuşağı rüzgârı esiyor.
Öğrenci hareketleri... Gösteriler... Protestolar... Yürüyüşler.
Elbette... Türkiye de bu rüzgârdan etkilendi... Üniversiteler, meydanlar kıpır kıpırdı.
Ve Ankara... Adalet Partisi İl Kongresi... Genel Başkan ve Başbakan da salonda... Süleyman Demirel.
Oradaydım.
Konuşmalar... Eleştiriler... Öneriler... Bu sırada bir delege kürsüye çıktı... Sefer Yılmaz.
Gençlik hareketlerinden söz etti... Gösterilerden... Yürüyüşlerden... Protestolardan.
İçişleri bakanını... Valiyi... Emniyeti eleştirdi.
Sonra... "Sayın Başbakanım" diyerek sesini yükseltti:
- Neden göz yumuyorsunuz Gösteri yapanlara, öğrenci yürüyüşlerine neden engel olmuyorsunuz
'YOLLAR YÜRÜMEKLE AŞINMAZ'
Sefer Yılmaz, konuşmasını bitirdi... Alkışlar arasında kürsüden inerken...
Başbakan Süleyman Demirel, divan başkanından söz istedi.
Salonda sessizlik... Herkes merakta... Acaba lider neler söyleyecek
Demirel, "Sefer! Derdin ne Ne istiyorsun" diyerek, söze başladı:
Anayasa ne diyor Herkes gösteri ve yürüyüş hakkına sahiptir.
Protesto... Gösteri... Miting... Bunlar demokrasinin olmazsa olmazlarıdır.
Yürümek isteyen varsa yürüsün.
Tabanları kuvvetli olan, tabanları yanana kadar yürüsün.
Yollar yürümekle aşınmaz.
Yeter ki işin içinde şiddet, silah, vurdu kırdı olmasın.
Sefer! Beni iyi anladın mı
Protesto, demokratik bir ülkede, vatandaşın en doğal hakkıdır.
BU DA BİR GERÇEK
Süleyman Demirel, bir siyaset klasiği olan, "Yollar yürümekle aşınmaz" sözleri için az eleştirilmedi.
Özellikle de 12 Mart muhtırasından ve 12 Eylül 1980 darbesinden sonra.
Hatta... Bu sözler, 12 Eylül'ün gerekçelerinden biriydi.
Darbenin lideri Kenan Evren, radyo ve televizyon konuşmalarında... Meydanlarda... Demirel'i, bu sözlerinden dolayı o kadar çok eleştirdi ki.
SİYASET VE SORUMLULUK
Siyaseti sokağa indirmek... Gençliği tahrik etmek... Yanlış işler.
Sokaklar karışacak... Polisler yaralanacak... Cam, çerçeve kırılacak... Yüzlerce genç tutuklanacak... Ya sonra
"Haydi sokağa" diye gençleri tahrik edenler, sıcak evlerinde oturmaya devam edecekler.
Kimse onlara hesap sormayacak.
Fatura, gözaltına alınanlara, hapse atılanlara kesilecek.
Siyasetçi... Aldığı kararın, söylediği sözün, yapacağı çağrının sonuçlarını da düşünmeli.
GÜNÜN SORUSU
Birileri... "Haydi sokağa" derken ve milleti sokağa dökerken...
Karşı taraf da dayanamayıp sokakta yanıt vermeye kalkarsa...
Kaos... İç çatışma... Al başına belayı.
Geçmişte bunlar yaşandı.
Türkiye, çok ağır bedeller ödedi.
İnsan sormadan edemiyor:
Acaba... Dünü... Muhtıraları... Darbeleri özleyenler, bekleyenler mi var
DÜŞENİN DOSTU OLMAZ
Siyasetçi isen... Aman dikkat... Ayağın tökezlemesin.
Ayağın sürçerse... Tökezlersen... Sendelersen... Gör başına neler gelir.
İddialar... İhbarlar... Gizli tanıklar... Adını gizlemeyen tanıklar... Ve daha neler neler
Gözaltı... Savcı... Hâkim... Cezaevi... Çile bülbülüm çile.
Biz bu filmi daha önce çok izledik.
Boşuna dememişler, "Düşenin dostu olmaz."