Hukukçunun ölümü
Ahmet İyimaya... Hukukçu... Yıllarca milletvekilliği yaptı... Doğru Yol Partisi... AK Parti.
Ve... Yılların birikimiyle kitap yazdı:
"Siyaset Kurumunun Ortak Günahı... Yasama Reformu."
Dostumdu... Kitabı, adıma imzalayıp getirmişti. Sohbet... Kitaptan bir cümlenin altını çizmiştim... Ve yazmıştım... SABAH...10 Kasım 2015.
"Darbe Anayasa'sını yürürlükten kaldıramamış, topluma bir bütünlük içinde demokratik Anayasa sunamamış bir Meclis görüntüsü hiçbir zaman savunulamaz."
Ahmet İyimaya'yı geçen hafta bir başka âleme uğurladık.
Allah, rahmet eylesin.
Demokrasi ve devlet
Başka bir kitap... "Siyaset Hukuku Sorunları." 552 sayfa... Yine adıma imzalayıp getirmişti.
Ölümünden sonra kitaba göz gezdirdim. Yıllar önce, bir cümlesinin altını kırmızı kalemle çizmişim:
"Hukukun hakemliğinden beslenmeyen demokrasi ve devlet, hiçbir zaman gerçek işlevine kavuşamaz."
Eski dostlar
Cemil Çiçek, geçen ay, Ahmet İyimaya'yı arayıp sormuştu:
- Ahmet Bey... Nasıl oldunuz Doktorlar ne diyor Benim yapabileceğim bir şey var mı
- İlginize teşekkür ederim Cemil Abi... İyi değilim... Doktorlar gerekeni yapıyorlar.
Aradan bir ay geçti... Akşam saatleri... Cemil Bey haberi verdi:
- Kaybettik... Ahmet İyimaya, sizlere ömür.
Bir bir gidiyor eski dostlar... "Sevgiliye" kavuşuyorlar... Allah'a.
İki temel değer
Ahmet İyimaya'nın kitabından (Siyaset Hukuku Sorunları) bir alıntı:
"Hukuka saygılı olmak ve hukuktan çekinmek... Kimi zaman birbirini besleyen, genel olarak birbirine zıt bu iki temel değer, hukuk uygarlığının ölçüsüdür."
Hukuk bozucuları
Böyle bir kavramı hiç duymuş muydunuz Ahmet İyimaya, Siyaset Hukuku Sorunları kitabında onlardan söz ediyor... Paylaşmalıyız:
Hukuk bozucuları, hukuk refleksinin en yoğun işlemesi gereken hassas alanlarda, genellikle bilinçli ve hesaplanmış yöntemlerle hukuku devre dışı bırakırlar.
Yargı, siyasi partiler, askeri kesim dâhil bürokrasi, yasama organı ve benzeri doruk egemenlik zeminleri, hukuk refleksinin tepe noktaya ulaştığı alanlardır.
Pusula
Buluşurduk... Meclis'te... Gazetede... Sohbet... Çay, kahve. Adalet Komisyonu Başkanı iken... Meclis'te yemek yemiştik... Konuşmamızı yazmıştım... 2 Mayıs 2014... Birkaç satır başı:
Türkiye'de hukuk değil, hukukçu açığı var.
Çok değerli savcı ve avukatlar var... Bu bir gerçek... Ama hukukçu açığı da bir diğer gerçek.
Yorum biliminin gerçeğini keşfedemeyen, geçmişin tecrübelerinden ve mukayeseli akıldan yararlanmayı düşünmeyen hukukçu maalesef çok.
Cübbeyi giyince her şeyi bildiğini sanıyor.
Meslek içi eğitim önemli... Ama bizde meslek içi eğitim o kadar yetersiz ki.
Hele bir de işin içine mensubiyet faktörü girerse... Hukukçu şu camiaya, bu gruba mensup olursa... Pusula iyice şaşıyor.
Bürokratik iktidar
Ahmet İyimaya'nın kitabı (Siyaset Hukuku Sorunları) hukuk fakültelerinde "yardımcı ders kitabı" olarak okutulmalı.
Kitapta... Siyasi iktidarın yanı sıra... "Bir başka iktidardan" daha söz ediliyor: "Bürokrasi iktidarı."
Katı ideolojilerden ve toplumsal duyarlılıktan slogan üretenler... Toplum mühendisliğine özenenler... Darbe veya ara rejim yoluyla siyasete müdahale edenler... Ve daha neler neler... Kimler kimler.
İyimaya... "Bürokrasi iktidarı" diyor... Doğru söylüyor... Türk siyasetinin kara deliği olan "darbe, muhtıra, siyasete