Doğru söze hacı emmin ne desin
DÜZCE
Faruk Özlü... Belediye Başkanı... Eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı... Sokak hayvanları sorununu konusunu konuşuyorduk... Dedi ki:
Tarım ve Orman Bakanlığı yer gösteriyor... İnşaat parasının da yüzde 40'ını veriyor.
İsteyen belediye başkanı, Ankara'ya... Bakanlığa başvurur... "Sokak hayvanlarına barınak yapacağım" der... Çözüm bu kadar basit.
Her sorunu, "Ankara çözsün" demek... Ankara'nın kanun çıkarmasını beklemek doğru değil.
Belediye başkanları mazeret üretmesin... Mevcut yasalar yeterli.
Anadolu'da yaygın bir deyimdir... "Doğru söze hacı emmin ne desin"
Dr. Faruk Özlü doğru söylüyor.
BAŞARI FORMÜLÜ
Hataylılar iyi bilir... Bir, Mete Aslan vardı. İskenderun Belediye Başkanlığı yaptı... 1994-2009 arasında.
İlçeye sınıf atlattı.
Hizmet... Borçsuz belediye... Sahil düzenlemesi... Tasarruf... Adı, İskenderun'un bir bulvarına verildi. Düzce'de... Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü'nün yaptıklarını görünce... Anlattıklarını dinleyince... Mete Aslan dostumuzu hatırladık.
Her konuşmamızda şunu söylerdi:
- Yasalar, belediye başkanına her türlü yetkiyi veriyor... Yeter ki kullanmasını bil... Bir de parayı iyi yönet... Parayı zapt etmek deliyi zapt etmekten zordur... Gereksiz eleman alma...
Parayı çarçur etme... Başarılı olursun.
'CEKETİMİ İLİKLERİM... İMZAYI ATMAM'
Zaman tünelinde bir gezinti... Seneler önceydi... İskenderun'da, Belediye Başkanı Mete Aslan'ın odasındaydık.Telefonu çaldı... Arayan, Başbakan Mesut Yılmaz.
Mete Aslan, hemen ayağa kalktı... Ceketinin düğmesini ilikledi... Ve konuşmaya başladı:
- Evet Sayın Başbakanım... Anladım Başbakanım... Emredersiniz Başbakanım... Derhal çözeceğim Başbakanım... Şimdi imzalıyorum Başbakanım... Saygılarımı arz ederim Başbakanım.
Konuşma bitti... Başkan, imar işleri ile ilgili müdürü aradı:
- Bana, falanca dosyayı getirin.
Dosya getirildi. Mete Aslan, eline kırmızı kalemi aldı... Ve dosyanın üzerine yazmaya başladı... "İmar mevzuatına aykırıdır... Hiçbir işlem yapılmayacaktır."
Mete Aslan'ın, Başbakan Yılmaz'ın talimatına ve esas duruşa geçip "Emredersiniz" demesine rağmen... Dosyaya, "Yasa dışıdır" diye not düşmesi garibimize gitti. Sorduk... "Bu ne iştir"
Şakacı... Espri küpü... Mete Aslan dedi ki:
Bir milletvekilinin imar işi... Kanuna aykırı.
Araya girmeyen kalmadı... Rüşvet de teklif edildi... Hep geri çevirdim.
Şimdi de Sayın Başbakanımızı devreye sokuyor.
Takıldık:
- Öyleyse... "Emret Başbakanım... Şimdi imzalıyorum Başbakanım" sözleri neyin nesiydi
- Yavuz Abi... Telefonda da olsa... Karşımdaki koca Başbakan... Elbette ayağa kalkıp hazır ola geçeceğim... Her dediğine evet diyeceğim... Ama... Kararı ben veririm... Talep, kanuna aykırı... Kırmızı kalemle yazdım... Artık benden sonra göreve gelecek belediye başkanı bile izin veremez.
'UYUTMADAN' ÇÖZÜM
Düzce... Sokak hayvanları sorununu çözmüş. Avrupa Birliği standardında bir barınak var.
Dr. Faruk Özlü dedi ki:
- Şimdi sıra ilçelerde kısırlaştırma merkezi kurmaya geldi... Sağlık ocağı gibi... Sokaktaki kediler, köpekler, dilsiz, can dostlar... Şefkat göstereceksin. Söz "uyutmaktan" açılınca... Başkan şunları söyledi:
Bunun kararını ne siz verebilirsiniz ne de ben... Kararı siyaset değil, veteriner hekim verir.
Ben belediye yönetimiyim... Toplarım... Merkezde tedavimi yaparım... Rehabilite ederim... Kısırlaştırırım... Sahiplenilmesi için çalışırım... Gerisini veteriner arkadaşlara bırakırım.
DÜZCE'NİN SESLERİ
Düzce, Türkiye'nin çok kültürlü şehirlerinden... Tam bir mozaik.
Çerkez... Abaza... Kırım Türkü... Gürcü... Laz... Boşnak... Arnavut... Daha sayalım mı Şehirde bir koro kurulmuş:
"Düzce'nin Sesleri."
Koro üyeleri... 25-60 yaş gruba... Üçte ikisi kadın. İçlerinde öğretmen de var, üniversite öğretim üyesi de... Her meslekten Düzceliler.
Balkan türküleri... Gürcü türküleri... Boşnak türküleri...
Cumhuriyet'in 100'üncü Yılı'nda... Antik tiyatroda konser vermişler... Tam bir müzik ziyafeti.