Ateşle oynama

Ramazan Bayramı ile birlikte... Manevi iklimin, siyaset iklimini de etkilemesini beklerken... O da ne
Protesto... Eylem... Miting... Yüksek tansiyon yetmezmiş gibi... Bir de boykot:
"Şu kahveyi içme, bu otomobile binme, filanca mobilyacıdan koltuk alma, falanca televizyonları izleme, Sayısal Loto, İddia oynama."
Yetmeyince... Bu boykot beklenen etkiyi göstermeyince...
Gelsin genel boykot... "Çarşıya çıkma... Alışveriş etme."
Kasap... Bakkal... Manav... Berber... Benzinci... Fırıncı... Lokantacı... "Ne hâli varsa görsün."
Siyaset, sorumluluktur.
Önünü arkasını düşünmeden yapılan sokak ve genel boykot çağrıları ise... Tam bir sorumsuzluktur.

SINIRLARI AŞMADAN
Protesto... Gösteri... Miting... Demokratik... Anayasal haktır.
Ama... Sınırları aşmadan.
Sınırlar... Ekonomiyi baltalayacak çağrılar yapmayacaksın.
Kapı, cam, çerçeve kırmayacaksın.
Küfretmeyeceksin.
Vandallık, özgürlük değildir.
Esnafın ekmeği ile oynamak, demokratik hak hiç değildir.

TAŞ... CAM, ÇERÇEVE... VE OY
Askeri darbe... 27 Mayıs 1960... Sonra genel seçim... 15 Ekim 1961... Siyasi gerilimin yüksek olduğu bir dönem.
Ve dönemin iki gazetesi... Yeni İstanbul Gazetesi ile Adalet Gazetesi.
Başbakan İsmet İnönü'yü eleştiriyorlar... Demokrat Parti'nin devamı olan Adalet Partisi'ni savunuyorlar.
Eylem...
Sokak gösterileri... Adalet Partisi Genel Merkezi taşlanıyor.
Yeni İstanbul Gazetesi... Adalet Gazetesi... Camları, çerçeveleri kırılıyor.
Sonra... Sandık ortaya konuyor... Seçim... 10 Ekim 1965.
Adalet Partisi'nin oyu... Yüzde 52.9.
Rekor... Çok partili siyasi hayatta, bu yüzdeyi yakalayan bir başka parti yok.

BİLİYOR MUYDUNUZ
Seçim yarışı... 1991... Merkez solda iki parti kıyasıya çekişiyor.
Biri... Erdal İnönü'nün genel başkanlığını yaptığı SHP... Sosyal Demokrat Halkçı Parti.
Diğeri... Siyaset yasağı kalkan Bülent Ecevit'in genel başkan olduğu DSP... Demokratik Sol Parti.
İki partinin tabanı da, Cumhuriyet okuru.
Gazete... Hani ne derler "İki arada bir derede."
Gazete yönetimi düşünüyor, taşınıyor... Ve tercihini... Ağırlığını SHP'den... İnönü'den yana koyuyor.
Ve... Seçim meydanları... Kapalı salon toplantıları... Ecevit, Cumhuriyet'e vuruyor... Boykot çağrıları yapıyor.
Ateşli DSP'liler... Gazeteyi yırtıyorlar... Yakıyorlar.
Bülent Ecevit... Erdal İnönü... Bugün, hayatta değiller... Rahmetle anıyoruz.
Ama... Cumhuriyet Gazetesi... Dün vardı... Bugün de yayınına devam ediyor.

ADALET... HUKUKUN RUHU
Cumhuriyet Halk Partisi ne yapmak istiyor
İmamoğlu'ndan... Köroğlu... Dadaloğlu... Halk kahramanı yaratmayı mı
Sokak eylemleriyle... Boykotla... Önseçimle... İmza kampanyasıyla... İmamoğlu'nu aklamayı... Cezaevinden çıkarmayı
Bunlar... Boş işler.
Yargıya saygı duyacağız... Yargının kararını bekleyeceğiz.
Sloganla, eylemle halkı heyecanlandırmak mümkün.
Ama yargıç, sloganlara değil, önündeki dosyaya bakar.

İKİ MEZAR
Öfke... Kin... İntikam hırsı...
Hiddet... Kızgınlık... Bağırıp çağırmak...
Yumrukları sıkmak...
Gözlerin önüne inen bir perdedir...
Gerçekleri göremezsin.
Bir söz var... Hatırlatmanın tam zamanı:
"İntikam almak isteyen iki mezar kazsın."

MANZARA
Hırs büyüdükçe akıl tatile çıkar.
Nezaket... Köşesine çekilir.
Üslup... Kirlenir.
Öfke... Bayram yapmaya başlar.
Günümüzün manzarası