Ankara kabadayıları

Geçen haftanın en önemli ve en çok konuşulan olaylarından biri, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde... Bütçe Komisyonu'nda yaşananlar.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın önünde örülen canlı duvar.

Eleştiren... "Bu anarşidir, terördür" diyen çok.
Sevinen... "İyi oldu" diyen de çok.
Toplantıya girmek isteyen İçişleri Bakanı'nın yolunun kesilmesi, aklımıza Ankara kabadayılarını getirdi.

GAZİ MECLİS'E YAKIŞMADI
Anketçiler.... Sokağa çıksalar... Kamuoyuna sorsalar... "Ne diyorsunuz" diye.
Büyük çoğunluk, "Doğru olmadı" diyecektir... Eleştirecektir.
Zaten itibar ve güven sorunu olan Parlamento, böyle olaylarla daha da itibar ve güven kaybediyor.

18
Yakın tarihin Meclis tutanaklarında bir gezinti... Poşetlik sözler... O kadar çok ki kitap olur.
30 Nisan 2013... Meclis Genel Kurul Salonu:
"Soytarı... Köpek... Şerefsiz... P.. kurusu... Senin a...... koyacağım."

KİRLİ KLASÖRLER
Cemil Çiçek... 2015-2018 yılları arasında TBMM Başkanlığı yaptı... Göreve başladıktan son ra üşenmedi... Meclis tutanaklarını taradı. Günlerce. Hakaretler... Yakası açılmadık küfürler... Analar... Bacılar... Ve daha neler neler... İki klasör dolusu. Cemil Bey, Meclis'te temsil edilen partilerin liderlerine mektup yazdı.
Ve mektubu... Klasörleri liderlere yolladı.
Sonuç... Sıfıra sıfır, elde var sıfır.
Aradan sekiz yıl geçti... Tutanaklar aynı kirlilikte. Unutmadan; Cemil Çiçek'in mektubu... Ve hakaretliküfür tutanak dolu klasörler siyasi partilerin genel merkezlerinde... Meclis'in arşivinde.

ÇOCUKLAR OKUMASIN
Cemil Çiçek'in, seçme hakaretlerle dolu klasörleri... Acaba diyoruz... Tozlu raflardan indirilse... Ve kitap haline getirilse... Nasıl olur
Ne dersiniz, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş Hocam
Milletvekilinin biri... Diğerine... "O...... çocuğu" diyor.
Bu sözün muhatabı da yanıt veriyor:
"Ben senin ananı, avradını ........"
Sonra... Bir başka Milletvekili Meclis kürsüsünde konuşurken... Parmağını sallıyor... Ve devam ediyor:
"Şimdi size parmağımı sallıyorum ama... Daha sonra neremi sağlayacağımı göstereceğim."
Ey siyasetçi!..
Bindiğin dalı kestiğinin... Kendi ayağına kurşun sıktığının... Farkında değil misin

ACI SONUÇ
Seneler önceydi... 29 Mart 1989... Meclis kulisinde kavga... Silah... Bir milletvekili (Abdurrezzak Ceylan) kavgayı ayırmak için araya girdi.
Bu sırada silah patladı... Ceylan, sizlere ömür. Bu kez... 30 Ocak 2001.
Meclis Genel Kurulu... İçtüzükte değişikliği tartışmaları... Kavga... Konuşan yumruklar... Ve kalp krizi... Milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu sizlere ömür. Dün... Bugün... Yaşananların sonucu:
Siyasetin seviye, Meclis'in itibar kaybının önlenemeyen düşüşü.

MECLİS ÇİÇEK AÇTI... AMA...
Kadınlara oy kullanma hakkı verildikten sonra... 8 Şubat 1935 tarihinde yapılan seçimde... Meclis'e ilk kez 17 kadın milletvekili girdi. Bugün ise... Cumhuriyet döneminin en yüksek sayısında... 100'ün üzerinde kadın. Ne diyelim "Yetmez ama evet." Yapılacak ilk seçimde kadın milletvekili sayısının daha da yükseleceği kesin. Kadın fazlalaşınca... Meclis'te çiçekler açılınca... Kabadayılığın son bulacağı, küfürün tarihe karışacağı beklenir, değil mi Ne gezer YüceGazi Meclis'te, pavyon kabadayılığına özenen çok. Ya kavgaya karışan kadın milletvekillerine ne demeli

RACON
Hacettepeli Mehmet... Jandarma Kemal... Arnavut Abidin... Kızılcahamamlı Rıza... Deli Bekir... Kürt Yusuf... Niğdeli Mustafa... Boşnak Selim... Tatar Bekir... Yenidoğanlı Ali Çavuş... Ankara kabadayılarının