Altın öğütler

Mısır... 397 yıl Osmanlı'nın eyaleti olan bir büyük coğrafya... Gittik, gezdik, döndük.
Kiminle konuştuysak... Yakınlık gördük.
Osmanlı izleri her yerde... Cami... Çarşı... Çeşme.
Mısırlı gazeteci de... Havaalanındaki Mısırlı görevli de... Nil Nehri'nde bizi gezdiren tekne sahibi de... Tarihi Han El-Halili çarşısındaki esnaf da... Akraba gibi davrandı.
Türkçe öğrenmek... Türkiye'ye gelmek... Yükselen arzu.
Sokaktaki insan Türkiye hayranı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kahire'de ağırlanması... Ankara'nın, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi bekliyor olması... İki ülke arasındaki ilişkilerin ısınması... Kamuoyunda karşılık bulmuş.
Akrabaya veda ederken... Mısır'a gönderilmiş bir eski mektup ve mektuptaki altın öğütler aklımıza geldi.
Paylaşmanın... Tam da zamanı.


'Bil ki Ey Malik!'
Hazreti Ali'nin Mısır'a vali olarak atadığı Ordu Komutanı Malik bin Eşter'e yazdığı mektup, aradan asırlar geçse de unutulmayan önemli bir belge.
Bir devlet adamının dikkat etmesi gereken konularda... 36 altın öğüt.
Öğütlerden biri şöyle başlıyor:
"Halk için kalbinde sevgi, merhamet, yardım ve iyilik duyguları besle... Sakın çaresiz insanların başına, onları yutmaya çalışan yırtıcı bir canavar kesilme."


Danışmanlar için
Liderlerin... Devlet adamlarının elbette danışmanları olacaktır... Hazreti Ali, "Müşavir" diyor.
Ve... Mısır valisine, kimleri müşavir edineceğine dair öğütlerde bulunuyor.
Öğütlerden biri:
"Müşavirler içinde en çok onu beğenmelisin ki; sana acı gerçekleri herkesten çok o söylesin... Yanlış işler için sana yağcılığa kalkıp teşvik etmesin."


Önce bilim
Hazreti Ali'nin 12 numaralı öğüdü... En kısa öğütlerden biri... Her dönem ve herkes için geçerli:
"Memleketin yararına olan işleri belirlemek ve insanlara huzur, güven, doğruluk, iyilik sağlayan uygulamaları devam ettirmek için... Âlimler (bilim insanları) ve arifler (anlayışlı insanlar... Tecrübeliler) ile sürekli olarak görüş... Ve onlara danış."


Aman dikkat
Ey Malik... Sakın kendini beğenme... Sakın nefsinin sana hoş görünen yanlarına güvenme.
Sakın yüzüne karşı övülmeyi isteme.
Yaptığın iyilikleri halkın başına kakma.
Halka verdiğin sözlerden dönme.
Açıklık kazanmayan (şeffaf olmayan) işlerde inat etme.
Açıklık kazanan (şeffaf olan) konularda da gevşeklik gösterme... İşlerini zamanında yap.


Eline ve diline
Mektup... Paragraf 36... Konu, "Dikkat edeceğin hususlar."
Hiddetine, gazabına (öfkene), eline ve diline hâkim ol.
Bunlardan korunabilmek için badirelerden (tehlikeden, beladan, felaketten) uzak dur.
Şiddetini tehir et ki (geciktir... Ertele) öfken geçsin... Ve iradene sahip olabilesin.


Tevazu insanı yüceltir
Hazreti Ali... Mısır valisinin... Devlet adamının dikkat etmesi gereken hususları sıralarken... Tevazudan da söz ediyor... Uzun uzun:
Sakın... "Ben tam bir kudret sahibiyim... Ben emrederim... Herkes de itaat eder" diye düşünme.
Zira... Böyle bir davranış kalbin fesadı, inancın zayıflaması ve felaketin yaklaşması ile sonuçlanır.
Yükseklerde gezen bakışlarını yere indir... Şiddetini indir... Seni bırakıp giden aklını başına getir.


Yanına yaklaştırma
Vali... Devlet adamı... Kimlerden uzak durmalı Kimleri yanına yaklaştırmamalı
Hazreti Ali'nin mektubunun 8'inci paragrafı... 8'inci öğüdü:
Şunu bunu gammazlayandan uzak dur... Sözlerine sakın hemen inanma.
Gammaz ne kadar saf görünürse görünsün, yine de hilekârdır.