Galatasaray ve Fenerbahçe sürekli savunmayı düşünüp, risk almaktan kaçınınca tatsız-tuzsuz, saçmasapan bir maç izledik. Kısacası korku dağları bekleyince, dağ da fare doğurdu. Pazartesi günü İstanbul trafiğinin felç olmasına, insanların evlerine gidememesine mi yanalım, binlerce polisin bu soğukta çift sıra sahaya dizilmesine mi yanalım, yoksa bin bir eziyet tribüne giden taraftarın çektiği sıkıntıya mı Sizin futbolunuz bu kadar!
Yabancı hakemi görünce kuzuya dönen bizim cesur yürek futbolcularımızın öğlen menüsünde herhalde haşlanmış karnabahar vardı. Ne itiraz eden var ne hakemin etrafını saran var ne hakemi aldatmaya çalışan var. Ne oldu size Gareziniz Türk hakemlerine mi Slavko Vincic sahadaki duruşu, oyuncular üzerindeki hakimiyetiyle rahat rahat maç yönetti. Hataları oldu mu Oldu. Zaten ne oyun onu zorladı ne de futbolcular.
Jose Mourinho yine bir derbiyi kazanamadı. Zaten bu kafayla kazanması da mümkün değil. Fenerbahçe buradan galibiyetle dönseydi, şampiyonluk şarkıları söylemeye başlayabilirdi. Gereksiz üçlü defans ısrarı, Tadic'e gösterdiği sabırla, iyi de oynamayan Galatasaray'ın ekmeğine yağ sürdü. Okan Buruk'un takımı ev sahibi avantajını kullanamadı, üretken değildi ve gol pozisyonuna giremedi. Sara gerekli pas dağıtımını, Barış ve Frankowski de bindirmeleri yapamadı. Dua etsinler Lemina'ya. Muhteşem bir maç çıkardı. Her topa yetişti. Kaderin cilvesi Pereira ile anlaşamayan Gabonlu, taraftar baskısıyla kapısında yattığı Galatasaray'ı böyle oynarsa şampiyonluğa taşır.

73