O gece Cudi Zirvesinde yaktığımız "Yeniden Hayat Ateşi"nden göğe yükselen dua yüklü milyonlarca kıvılcım, yıldızları kıskandıracak ahenkte ve güzellikteydi Yeniden Hayat Ateşi'ne, arbeneler ve zikir yapan ziyaretçilerin coşkusu adeta bereket katıyordu. Bu coşkuyla büyüyen "Yeniden Hayat Ateşi" bir ara ayakları üzerinde doğrulup ellerini göğe açarak dua eden bir erkek silüetine bürünmüştü. Hemen o anları ölümsüzleştirmek üzere telefonuma sarıldım ve çekimler yaptım.

4-5 Temmuz tarihlerinde tarihin emaneti kültürel bir geleneğin yaşatılmasına şahit olmak üzere Şırnak'taydım tıpkı on binin üzerindeki Hz.Nuh ve "Yeniden Yaşam" sevdalısı gibi.
Şırnak Valiliği ve Şırnak Belediyesi ev sahipliğinde ve Kültür ve Turizm Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Şırnak Valilği, Şırnak Belediyesi paydaşlığında gerçekleşen 3. Hz. Nuh'u Anma Merasimi, 1203 araç ve 10878 kişinin Cudi'ye çıkmasıyla gerçekleşti.
Programın ilk günü olan 4 Temmuz'daki program Cizre'de gerçekleşti. Hz.Nuh Camii'sinde okunan Kuran, gönüllerin yorgunluğunu ve tozunu aldı. Sonrasında kılınan Cuma Namazı ve ardından ziyaret edilen Hz.Nuh'un Kabri ile gündüz programı tamamlandı. Aynı günün akşamı Cudi Dağı Zirvesinde bulunan Sefine Bölgesine çıkıldı. "Yeniden Hayat Ateşi'ni" yakmak üzere Sefine Bölgesine çıkanlar bu tarihi ana şahitlik etmenin heyecanını yaşıyordu tıpkı benim gibi. Dillerden dökülen duaların misli vardı yüreklerde, kendimden biliyordum. Gelen ziyaretçilerin o geceyi Cudi Dağı'nda geçirmek üzere kurduğu çadırlar bölge insanının yüreğindeki kadim coşkuyu yansıtıyordu.
Onlarca yıl terörün korku saldığı dağlar, ovalar, yaylalar, dereler şimdi gerçek sahipleri olan bölge halkı ile yeniden kavuşuyordu. 1980'li yılların başına kadar bölge halkı Hz. Nuh'u anmak üzere her yıl coşkuyla tırmanırmış Cudi Dağı Sefine Bölgesine. Ateşler yakılır, dualar edilir, ibadetler yapılır, hayırlar dağıtılır ve bir sonraki sene yeniden buluşmak üzere sözler verilirmiş.
Cudi'de yakılan ateşin hikayesi şöyle: Nuh Tufanı ile yola koyulan Hz.Nuh'un Gemisi tufan dindikten sonra Cudi Dağı'nı mesken tutar ve hayatın devamı için gerekli olan "Yeniden Yaşam Ateşi" orada yakılır Hz. Nuh tarafından. Ve o tarihten bu yana her yıl bu miladı anmak üzere zirvede ateş yakılır. Yakılan ateşi görenler anma merasimini icra etmek üzere Cudi Dağı Sefine Bölgesine akın eder. Türkiye, Irak, Suriye üçgeninde yer alan ve her üç ülkeden görülen bu zirve ateşi coğrafya halklarını da Hz. Nuh merkezinde buluşturan bir ruha sahip.

Anma merasiminin ikinci günü olan 5 Temmuz programlarının tamamı yine Cudi Dağı Sefine Bölgesi'ndeydi.
Sabah çok erken saatlerde zirveye doğru yol alanların kalbine dolan ilham, 8-9 saat sürecek dağ yolunun yorgunluğunu kimselere hissettirmiyor gibiydi.
Zirveye vardığımızda karşılaştığım manzara beni çok şaşırttı. Duasını ve namazını eda etmek üzere Sefine Bölgesine "Arafat Dağı" misali tırmanan bastonlu dedeler ve nineler, bu noktanın bölge insanı için ne kadar önemli olduğunu ve terörden dolayı onlarca yıl yaşanan mahrumiyetin nasıl bir vuslat duygusu yarattığı gözler önüne seriliyordu.
Hz. Nuh'u Anma Merasimi nedeniyle Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da Şırnak'a gelmişti. 5 Temmuz'daki programda yer alan Cudi Dağı Sefine Bölgesi Hz. Nuh Camii'nin temel atma törenini gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, temel atma töreni öncesinde aynı noktada (zirvede)başta Şırnak Valisi Dr. Birol Ekici olmak üzere, şehrin protokolü ve halk ile öğle namazını eda etti.
Namaz ve temel atma sonrasında merasimin gerçekleşeceği alana yürüyerek gelindi. Anma Merasiminin başlıklarını dilerseniz paylaşayım:
Saygı Duruşu
İstiklal Marşı
Güne özel tanıtım videosu