Atatürk Hareket Ordusu ile İstanbul'a gelirken neler yaşadı

1909 yılı

Politik istikrarsızlık yaşanıyordu. Halk gergindi. Muhalif gruplar İttihat ve Terakki'ye destek verdi. İngilizler de hareketi destekliyordu.

İttihat ve Terakki Cemiyeti iktidarı ele geçirmek istiyordu. 7 Nisan'da Serbestî gazetesi başyazarı Hasan Fehmi, faili meçhul kişilerce öldürüldü.

12 Nisan'ı 13 Nisan'a bağlayan gece, Taksim Kışlası'ndaki 4'ncü Avcı Taburu'na bağlı 60 asker sabaha karşı saat 04.00'te komutanlarına başkaldırdı, ortalığı birbirine kattı. Komutanlarını hapseden askerler bazı din adamlarının peşine takılıp sokaklara döküldü.

Kalabalık, Ayasofya'daki Meclis-i Mebusan önünde toplandı.

Atatürk'ün çocukluktan o yana en sevdiği arkadaşı olan Nuri (Conker) Bey ciddi derecede hastaydı. Yatak döşek yatarken öğle vaktinde akrabası Yüzbaşı Salih (Bozok) Bey telaşla evine geldi:

"Nuri! Ne yatıyorsun Kıyamet kopuyor."

"Ne var Hayırdır"

"Ne olacak.. İstibdat hortladı. İstanbul'da kanlı bir irtica patladı. Mustafa Kemal Bey'in teşvikiyle bir ordu hazırlanıyor. Kendisi de ordunun Erkânıharbiye Reisliği'ni üzerine aldı."

Hemen karyolasından atladı.

Ateşler içinde yanıyordu. Giyinmeye başladı. Salih Bey ayakta güçlükle duran hasta arkadaşını uyarmaya çalıştı:
"Hayır Nuri! Yat yerine çabuk..."

Fakat muvaffak olamadı. Nuri Bey çoktan giyinmişti bile.

Atatürk'ün rütbesi Binbaşıydı. Redif Taburu'nun kışlasında sevkiyat işlerini organize etmekle meşguldü. Karşısında Nuri Bey'i görünce hayrete düştü. Selamını verip söze girdi:

"Vazife almaya geldim Kemal Binbaşım!.."

"Seni muaf tuttuk."

"Niçin"

"Hastasın."

"Olmaz. Ben hasta değilim. Mademki, sen gidiyorsun, ben senden ayrılamam. Burada duramam. Ben de gideceğim..."

Öyle yoğundu ki tartışamadı:

"Pekâlâ. Git, hazırlan. Bir saat sonra hareket edecek olan 18'nci Nişancı Taburu'yla hareket edeceksin."


Büyük bir sevinçle arabaya bindi, evine gitti. Ailesinin hayret ve heyecanları arasında dürbününü, haritasını ve tabancasını valizine koydu. Eşi Nedime Hanım panikle sordu:

"Hayır olsun Nuri Bey Yolculuk mu var Ne kadar sürer"
"Bilinmez Nedimem! Mustafa ile birlikte İstanbul'a yolculuğumuz var. Haberler iyi değil..."

Henüz evlatları yoktu. Evinin efendisiyle vedalaştı, arkasından dualar etti.

Nedime Hanım, o günden sonra daha sık yalnız başına kalacak, hatta dört evladının doğumlarında bile Nuri Bey'i yanında görmekte güçlük çekecekti...