Altınfiyatları rekor üstüne rekor kırıyor. Bazıları"Artık zirve yaptı, bu fiyatlardan döner"dese de ABD'nin başındaDonald Trumpoldukça altın rekor kırmaya devam edecek gibi görünüyor. Hal böyle olunca altın hâlâ herkesin odağında duruyor.

Dün İstanbul Mücevher Fuarı (Istanbul Jewelry Show 2025) açıldı. Alışık olmadığımız bir zenginlik ve ihtişam var. 57'nci kez düzenlenen fuarda altından örülmüş hırkadan altın emzik koleksiyonuna, kolun katlanmasını engelleyen 4.5 kilo ağırlığında kaburga bilezikten 1 milyon dolardan fazla fiyatla satılan kolyeye kadar inovatif ürünleri görmek mümkün.

İstanbul Mücevher Fuarı'nda yaklaşık 3 bin kilo yani 3 ton altın sergileniyor. Altının gramının 106 dolara kadar yükseldiği göz önüne alındığında 318 milyon dolarlık bir altın sergisi yapılıyor.

Yeni mücevher modellerini görmek, kaynağından külçe altın almak isteyenler bu fuara mutlaka gitmeli. Çünkü her dönemin madeni altın, altın günlerini yaşıyor.

YOĞUN KATILIM

Fuara biz de bir grup gazeteci dostumuzla gittik. İlk yoğunluğu otoparkta yaşadık. Yoğun kalabalık 'kayıt'sırasında daha da artıyor. Çoğunluğu Ortadoğu ülkelerinden olmak üzere 40'a yakın ülkeden katılımcı var. Irak, İran, hatta Ukrayna'dan karayolu ile gelen tüccar ile ABD'li kuyumcular dikkati çekti. 4 gün açık kalacak fuar, dünyanın en büyük 5 fuarından biri sayılıyor. Şunu hemen söyleyeyim ki ilgi alanı mücevher olanlar bu fuarı mutlaka görmeli.

Gezdikçe birçok güzelliği şahit olacaksınız ama maalesef girişte talihsiz bir olayla karşılaştık. Kapıda herkese kayıt için yardımcı olan liseli-üniversiteli hostes kızlardan bir tanesi bayıldı. Orada bulunan bir doktor müdahalesinden sonra kızın'açlık'tan bayıldığını öğrendik. Görünen o ki orada çalıştıkları için sabahın 6'sında kalkıp gelen kız çocukları bu yoğunluğa cevap vermek için yemeden içmeden uzun süre aç kalıyorlar; bin lira yevmiye için... Öğrendiğim kadarıyla çocukları getiren insan kaynakları şirketi AFK'ymış. Fuarın tek kötü tarafı çocukları bu şekilde ilgisiz bırakmalarıydı.

ŞEHİR RAFİNERİCİSİ AMR

Fuarda bizi renkli stantlar karşıladı. Geçen yıl yine bu satırlarda yer verdiğim AgaKulche standını görünce ilk ziyareti oraya yaptım. Stantta altın fiyatlarındaki hareketlilikten daha fazla yoğunluk vardı. Cıvıl cıvıl bir stant.

Standa Aleks Metal Rafineri (AMR) için de yer ayrılmıştı. Aleks Metal Rafineri'nin Yönetim Kurulu BaşkanıSarp Tarhanacı'ya geçen yıldan bu yana neler geliştirdiklerini sordum, fuarın güzelliğine yakışır bir cevap aldım.

Aleks Metal Rafineri, çevreye saygılı bir üretim yapıyordu, bu üretimin devam ettiğini öğrenmek beni mutlu etti.Tarhanacı artık şehir rafinericiliği yapacaklarını özellikle vurguladı.

"Nedir bu şehir rafineciliği"diye sorduğumda, bunun kendilerinin geliştirdiği bir tanımlama olduğunu kaydederek şunları söyledi:

YEŞİL ALTIN ÜRETİYOR

- "Bu söylemden kastımız, madenlerden çıkan altının değil yastık altındaki altının işlenmesi.

- Dünyada gün yüzüne çıkartılmış altınların yarısından fazlası ziynet eşyası olarak değerlendirilmiş durumda. Dolayısıyla madencilikten elde edilen altınlardan daha fazlası yastık altı altın olarak işlenmeyi bekliyor.

- Biz Aleks Metal Rafineri olarak bu zamana kadar yaptığımız tüm üretimlerde hurda ve geri dönüşüm ürünü altınları kullandık, hiçbir cevher altını işlemedik. Yani şehir rafinericiliği yaptık.

İLERİ DÖNÜŞÜM

- Buna devam ediyoruz. Bu bir geri dönüşüm değil ileri dönüşüm. Çünkü biz yastık altındaki altınları alıp bir başka ürün olarak yine ekonomiye kazandırıyoruz.

- Madenlerden gelecek altınların da çevreye duyarlı bir üretim olmasını önemsiyoruz. Yerinde denetlenmeyen hiçbir madeni, rafinerimize sokmuyoruz. Yeşil rafinericilik yapıyoruz.

- Bu amaçla uluslararası madenlerle de işbirliği yapıyoruz. Çevreye duyarlı her madenle görüşebiliriz."

RJC ÜYESİ OLDU

Günümüzde duyarlı her insanın kullandığı mücevherlerin, taktığı saatlerin insan haklarına ve gezegene karşı duyarlı bir şekilde üretilmiş olmasına dikkat ettiğini belirtenTarhanacı, "AMR, lisanslı altın rafinericiliği yapıyor. Gerek çevreye gerekse hizmet verdiği kişilere karşı saygılı bir kurum olduğumuzu Responsible Jewellery Council (RJC) üyesi olarak da gösterdik. RJC sürdürülebilirlik, insan hakları ve üretim standartları gibi konularda 14 sektör lideri tarafından 2005 yılında kuruldu. Aleks Metal Rafineri de madencilikten perakendeye kadar küresel saat ve mücevher tedarik zincirinde her büyüklükteki bin 900'den fazla şirketin üye olduğu RJC'ye Şubat 2025 itibarıyla üye oldu. Türkiye'de RJC üyesi 16'ncı şirket olduk"