DÜN de söyledik. 42. Asliye Hukuk Mahkemesi bugün bir karar vermek zorunda.

'Bir karar...' Okuyucularımız aradı, 'Karar da nasıl bir karar bekliyorsunuz' diye ısrarla sordular. Aldığımız cevap ilginçti. Özgür Özel, MYK toplantısında, 'erteleme' demiş. Kimi 6 Kasım, kimi 15 gün erteleme diyor. Kemal Kılıçdaroğlu net, mahkeme kararına uyacak. Kulis yok, karşı çıkmak, taraf olmak yok.

Ya hani mahkeme siyasallaşmamalıydı... Yoksa mahkeme siyasallaştı mı Özgür Özel'i yurtdışı seyahatine çıkacak kadar 'rahatlatan' ne Sonuçtan mı emin, ben bu mahkemeyi önemsemiyorum mu Yoksa ne olursa olsun mu

Hayır, mahkeme siyasallaşmadı. Sadece bu davanın sonucu önemli bir siyasi tablo ortaya çıkaracak. Bu doğal bir sonuç. Ancak 42. Asliye Hukuk Mahkemesi yargıç ve savcılarının cevaplandırması gereken önemli bir soru var:

"Mahkeme kararları ne zamandan beri kamuoyunda kesin ifadelerle dillendiriliyor Hem de bazı partilerin kurmaylarının mutlak butlan kararına çıkmasına muhalefet edecekleri konusunda isim vererek yapılan yorumlar..."

En önemlisi de 'sebepsiz' erteleme çıkarsa, mahkeme iki yıllık bir sürecin, en azından hazirandan beri geçen beş aylık sürecin açıklamasını nasıl yapacak CHP'ye yazık değil mi Mutlak butlan davasında kararda geç kalınarak siyaseti enfekte ediyor. Hem de sadece CHP'yi değil. AK Parti dahil, siyaset 'arafta' duruyor. Dün de söyledik. Bu davadan bir sonuç çıkarsa, bu sonuç da mevcut yönetimi 'aklayan' bir karar olursa, İmamoğlu dosyasının altı boşalmış olmayacak mı Efendim ceza mahkemesinin kararı bekleniyor, sorumluluğu üzerinizden atmaktır.

Bu CHP içindeki bazı milletvekillerini siyasi yasaklı yapar. Siyasetteki 'araf' durumunu ortadan kaldırmaz.

GÜNÜN SÖZÜ

"Susuzluktan kurumak üzere olan ağacı, savunmasız hayvanı, yaşlıyı, çocuğu sevip sevindirmektir, insan olmak..." Metin YAVUZ

GREENPEACE TÜRKİYE DİREKTÖRLÜĞÜ, BAKANLIK DENETİM RAPORUNUN AÇIKLANMASINI İSTİYOR...ŞOK EDİCİ BİR PESTİSİT TABLOSU

HATIRLARSANIZ bir süre önce İstanbul'da beş zincir marketin mağazalarından ve farklı semt pazarlarından aldığımız 14 tür sebze ve meyveye ait 155 ayrı örneği bağımsız bir laboratuvarda analiz ettirmiştik. İncelenen ürünlerin yüzde 33'ünde pestisit kullanımının yasal mevzuata uygun olmadığı tespit edilmişti.

Pestisit analizlerinin açıklanması için açtığımız dava haftaya görülecek. Öncesinde daha fazla insanın kampanyaya katılması çok önemli.

Bu nedenle dostlarımızdan kampanyaya imza verilmesini istiyoruz.

Salamura yaprakların yüzde 80'inde, yeşil sivri biberlerin yüzde 70'inde, ıspanakların yüzde 67'sinde mevzuata uygun olmayan şekilde pestisit kalıntısı tespit edildi. Ayrıca, örneklerin yüzde 61'inde birden fazla pestisit kalıntısı bulundu.

Bu şok edici tablo, bizim yürüttüğümüz sınırlı bir araştırmanın sonucu. Peki, soframıza gelen binlerce ürünü denetlemekle yükümlü olan Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yaptığı denetimlerin sonuçları nerede

Bu sorunun peşine düştük ve bakanlığın yaptığı pestisit analiz sonuçlarını kamuoyuyla paylaşması için resmi başvuruda bulunduk. Şeffaflık talebimize olumlu yanıt alamayınca, hepimizin en temel hakkı olan bilgi edinme hakkımızı kullanarak konuyu yargıya taşıdık.

Şimdi bu mücadelede kritik bir eşiğe geldik. Açtığımız davanın duruşması haftaya görülecek!

Unutma, gıdamızdaki zehir kader değil. Şeffaflık talep etmek en temel hakkımız. Birlikte başarabiliriz.

(Bağımsızlığımızı koruyabilmek için hükümetlerden veya şirketlerden destek kabul etmiyoruz.)

Berkan ÖZYER - Greenpeace Türkiye Direktörü