Madende yeni dünya düzeni
Madençıkarma sanayii işletmelerini Amerika kıtasında kuzeyden güneye Afrika'ya, Avrupa'dan Ortadoğu'ya ve Asya'ya taşıdılar. Bunun iki dayanağı var: Çevre aktivistlerinin devlet yönetimine etkisi gelişmiş ülkelerde çok daha duyarlı ve demokratik bir yapıda. Ayrıca şirketler yatırım yaptıkları ülkelerde ihtilaf halinde uluslararası muhakemeye tabiler. Yani maden çıkarımının coğrafi dağılımı madende yeni dünya düzeninin kanıtıdır.
- Örneğin 19. Yüzyıl'ın ortasında dünya maden üretiminin yüzde 60'ından fazlasını temsil eden Avrupa, günümüzde ancak yüzde 3'ünü temsil ediyor; ABD aynı şekilde yüzde 40'tan yüzde 5'e düştü. (Nadir Metaller Savaşı s:59)
- Ancak belirtmek gerekir ki gelişmiş ülkelerin şirketleri çıkardıkları madenin çok az miktarını, o ülke yönetimine bırakarak ceplerine koyarlar. Coğrafya değişti ama hakimlik devam ediyor.
- Türkiye'de maden işletmesinde özelleştirmeyi benimsedik. Ekonomi özelleştirildi, bile bile çevre ve arazilerin bekası önemsenmedi, kâra bakıldı. AB'ye öykünüyoruz ama örneğin altın çıkarımına AB gibi yasak getirmiyoruz. Kapalı mekânlarda uygulanan yöntemi biz açık mekânlardan uyguluyoruz.
GELELİM ZEYTİNLİKLERE
Türkiye'de 1 Mart'ta (2022) Resmi Gazete'de yayımlanan yeni bir yönetmelikle zeytinliklerin maden projelerine açılması mümkün hale geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan Maden Yönetmeliği'nde değişiklik yapılmasına dair yönetmelikte, "Elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin" zeytinlik alanlarına denk gelmesi durumunda "zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına" Bakanlık tarafından izin verilebileceği belirtiliyor. (https:www.bbc.comturkcehaberler-dunya-60585246)
Haberin Devamı- Zeytin ağaçlarının ilgili düzenlemeyle taşınması teknik olarak mümkün değil. Ağaçların taşınması ekolojik ortamların taşınması anlamına gelmez. Ekosistemi taşıyamazsınız. Zeytinlik, olduğu ortamda zeytinliktir. Zeytinliği taşıyacağınız yer yoktur. Varsa zaten orası da zeytinlik yapılmıştır. Madencilik faaliyetinin bitiminde, o alanın tekrar zeytinciliğe uygun hale gelemeyeceği çok açıktır. Kamuoyunu yanıltmak için konulmuş bir şarttır.
ZEYTİN YOKSULUN AĞACIDIR
Çevre aktivistleri, çiftçiler ve ziraatçılar zeytinliklerin korunması çabasını, tavrını 1955'li yıllardan beri hep sergilediler. Nüfus artıyor Türkiye'de ve dünyada zeytinler sadece Akdeniz ikliminde 600 metre rakıma kadar yetişebilir; bu gerçeği umursamazsak palmiye yağının pazarını genişletiriz. Palmiye yağını bir tatsınlar bakalım.
Haberin Devamı'Kutsal Zeytin', yoksulun ağacıdır. Köylünün, çiftçinin geçim kaynağıdır. Köylüler zeytin geliri ile çocuklarını okutur, evlendirir. Ülkemizdeki yüz binlerce çiftçinin yaşamı yalnızca zeytine bağlıdır.
Tarımsal üretim alanları, ormanlar, doğa koruma alanları ve (Kazdağları gibi) tarihi ve kültürel varlıklar tehdit altında.
Alaettin HACIMEEZZİN-İzmir Çevre Gönüllüleri Platformu (İZÇEP)
YARMAN TÜMOD BAŞKANI OLDU
TÜMÖğretim Elemanları Derneği (TÜMOD) Olağanüstü Genel Kurulu 21 Mart'ta Ankara'da toplandı ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Prof. Dr.Tolga Yarmangetirildi. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılıklarına Prof. Dr.Hülagü Kaplanve Prof. Dr.Şahin Filiz,Genel Sekreterliğe öğretim görevlisiSuay Karaman, Genel Sekreter Yardımcılığı'na Dr. öğretim üyesiMüge Bahçeci, Genel Saymanlığa Doç. Dr. Faruk Güçlü,üye öğretim görevlisi Ataman Özdemirseçildi. Denetim Kurulu ve Danıma Kurulu seimleri de belli oldu.şma Kurulu seçimleri de belli oldu.
Haberin DevamıYUMURTADA OYUNLAR
CHPAdana MilletvekiliAyhan Barut, yumurta ihracatına kısıtlama, gümrük vergisi düşürülerek mısır ithalatı kararına tepki göstererek "İhracatı değil, ithalatı yasaklayıp kısıtlayan, üretime ve üreticiye kötülük etmekten vazgeçin" çağrısında bulundu.
MESAJ PANOSU
SAVCILAR GÖREVE
- TÜRKİYEKadın Dernekleri Federasyonu "Meydanlarda ve X platformunda kullanılan insanlık dışı dil, zayıflığın ve ezikliğin itirafıdır. Bir kadını 'cinsel kimliğiyle' aşağılamak sizin insanlığınızla ilgili ciddi bir soru işaretleri doğuruyor. Hakaret, tartışmadaki argümansızlığın itirafıdır. Kadınlar 'onuruna saldırılacak' varlıklar değil; eşit bireylerdir. Kadınları nesneleştiren, aşağılayan her söze karşı sessiz kalmayın" açıklamasını yaptı.
Haberin Devamı-İSTANBULNöbetçi 10. Sulh Ceza Hakimliği,