Konut sorunu vedeprem gerçeği

Ülkemizde ortalama konut üretimi 400500 bin adetyıl bandında seyrederken pandemi döneminde yaşanan kısıtlar, piyasa dengelerinin bozulması, faizlerin ve maliyetlerin yükselmesi üretim arzında adeta bir sarmala girilmesine neden olmuş, ülkemizde reel manada bir arz ve barınma sorunu ortaya çıkmıştır.

Bu olumsuz gelişmede ülkemize gelen yabancı göçmenlerinde önemli katkısı bulunmaktadır. Resmi rakamlara göre 4 milyon civarında olduğu söylenen göçmenlerin yaklaşık ikamet ettiği hane sayısının 750 bin adet civarında olduğu tahmin edilmektedir.

Son olarak Kahramanmaraş ve bölgesinde yaşanan depremlerle binlerce konutun yıkılması sonucu konut ihtiyacındaki sorun kronik bir hal almıştır. Ülkemiz maalesef bir deprem ülkesidir ve çok tehlikeli olan kıta deprem plakaları arasında sıkışmış durumdadır. Bu sorunun çözümünde en kısa sürede alınabilecek tedbirler; yabancı göçmenlerin bir an önce ülkelerine gönderilmesi, özellikle arazi sıkıntısı olmayan ve deprem faylarının üzerinde olan yerleşkelerde yatay mimari ile çelik yapılar teşvik edilmeli, Türkiye genelinde inşaat sektörünün önünü açmak için emsal uygulamasının yeniden gözden geçirilmesidir.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

KENTSEL DÖNÜŞÜM

Bugün İstanbul'da kentsel dönüşümde en çok yol alan ilçe Kadıköy'dür. Bunun nedeni de göreceli de olsa 2.07 gibi yüksek bir emsal uygulamasına imkân tanınmasıdır. Yani yıkılan eski yapı yerine daha fazla m2 yapı yapılabilmesi bir başka deyişle dönüşüme ekonomik olarak uygun hale gelmesidir. Evet tabii ki şehirlerimiz betonlaşmasın ama gelecek eli kulağındaki depreme hazırlık için en hızlı yol kentsel dönüşüme imkân sağlanacak şekilde emsal artışı olmalı ve hatta bu uygulama sadece İstanbul değil tüm Türkiye genelinde yapılmalıdır.

Bu artışla hem inşaat şirketleri için projeler daha yapılabilir olacak, hem de devlet projelerin finansmanı için kaynak yaratma külfetinden kurtulacaktır.

Birkaç politik proje için ağızlarda sakız yapılan 'parayı betona mı gömelim!' lafı gerçek olsaydı bugün depremlerde binlerce insanımız ölmezdi. Unutulmasın ki mevcut konut stokunun kötü kalitesi sadece İstanbul ve İzmir gibi bir iki ilin değil tüm Türkiye'nin sorunudur. Bu da Türkiye'nin her bölgesinde yaşanan depremler ve binlerce can kaybıyla yüzümüze her depremde bir tokat gibi çarpmaktadır.

Veli Ufuk ALP Ekonomist

GÜNÜNSÖZÜ

"Türkiye artık komşu değil!"

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Biden, devrik Esad hakkında konuşurken Suriye'nin komşuları olarak İsrail, Lübnan, Ürdün ve Irak'ı sayıyor. 900 km sınırı olan Türkiye, komşu devletler arasında yok.

MASLAK'TA İLGİNÇ BİR SERGİ

- SANAT nedir; insanın iç dünyasının en derin köşelerinden dışa yansıyan bir dildir. Her eser bir anlatıdır, bir düşüncenin, duygunun ya da anın görsel ifadesidir. Maslak'ta ilginç 'Anlatılar' başlıklı karma sergisinde Duygu Ergör Baur, Füge Demirok, Hüseyin Rüstemoğlu, Jeol Menemşe, Mine Zabcı, Murat Turna, Olya Getman, Rezzan Demir, Seda Eyüpoğlu, Sevtap Yılmaz ve Tolga Boztoprak yer alıyor. Bu sergi farklı sanatçılar tarafından yaratılmış özgün eserleri bir araya getirerek her birinin kendine has dilini ve dünyasını izleyiciye sunmayı amaçlıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Tarih; 12 Aralık-12 Ocak, Mekân: 42 Maslak AVM, 5. kat Galeri 7, Ziyaret 11.0018.00.

- EVRİM Sanat Galerisi, Türkiye Haber Portalı ve Mikado İletişim işbirliği ile düzenlenen 'Sanatın Evrimi Kültür ve Sanat Programı'nın 50. bölümü 14 Aralık Cuma 16.00'da özel bir etkinlik ile kutlanacak.

SURİYE YAĞMA HASAN'IN BÖREĞİ Mİ

- KİMİN eli kimin cebinde belli olmayan Suriye'de, HTŞ güçlerinin topraklarını genişletmesi, Türkiye'de bazı çevrelerin iştahını kabarttı. Büyük Ortadoğu Projesi'nin başladığı yıllarda olduğu gibi Türkiye yöneticilerini ABD ve İsrail ile aynı çıkarlarda birleştirdi. Osmanlı İmparatorluğu hayaliyle bir uyur gezer hali gösteren dinci-milliyetçi gruplar, Suriye kentlerinde Türk trafik plakalarını taktılar. Halep, Hama, Humus, ardından Şam için ağızlarının suyu akıyor. Bu hesaba göre, Türkiye'nin güney sınırının ötesinde muhalifler kullanılarak denetim altında bulundurulan bölgeler ise Türkiye'nin birer ilçesi sayılan yeridir.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

- SURİYE'NİN Baasçı rejiminin başında bulunan Beşar Esad'ın başkent Şam'ı bile beklentilerin ötesinde kolayca terk etmesi, halkını ve savaş sürecini iyi yönetemediğini gösteriyor. Çeşitli din ve mezheplerden halkını demokrasi programı altında birleştirecek yerde mezhep mensupları ve ailesinin iktidarını sürdürmek için dış güçlere bel bağladı. Ancak "El atına binen çabuk iner" demişler.

Zeki SARIHAN

ŞİŞLİ-ATAŞEHİR ORTAKLIĞI VEACEMOĞLU'NUN KONFERANSI