HAFTA sonu Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesi sınırlarında, Özal döneminde Bulgaristan doğalgazı ile kurulan Hamitabad Elektrik Santralı ve Türkiye Petrolleri'nin çıkardığı petrolü ve doğalgazı çalıştıracak tesislerin bulunduğu köyden geçtik.
Daha sonra Trakya'nın çok önemli bağcılık profilini çizdiği, tarihte özgün bir şarapçılık bölgesi olan Arcadia Bağları'na geldik. Bu tesisin 26 odalı Bakucha Oteli'nde kaldık. Özcan Arca ve kızı Zeynep Hanım'ın işlettiği tesislere gelinceye kadar verimli Trakya topraklarının ne kadar yağmalandığını, orman alanlarının yüzlerce rüzgâr enerji türbiniyle dolmakta olduğunu gördük. Ergene Nehri'nin sularının zaten sanayi atıkları ile iyice kirlenmesi ayrı bir vahim durum. Doğamızın her alanının ciddi şekilde kuruması için söylenecek ne olabilir ki...
Siz bakmayın birkaç gün aralıklı yağış olduğuna; bir ay sağanak yağmur yağsa hiçbir yeraltı kaynağımızı doluluk bakımından telafi edemez. Ne baraj, ne gölette seviye yükselmez; tarıma da bir faydası olur mu, düşünün! Konunun en acı tarafı budur.
İki günlük gezinin başka bir yararı oldu bize. Trakya bağcılığının nasıl yükseleceğini anladık. 'Yasak'la bir şey olmuyor...Ailesi 13 yıl önce bu tesisi oluşturmaya başlamış. Modern şekilde kurulan ve 11 şaraplık üzümün yetiştirildiği 2 bin dönümlük bağlıkta 150 bin şişe şarap üretildiği tesisleri gezdik.
En önemlisi de 13 yıldan beri Türkiye'de 7 bölgede 200'den fazla peynir çeşidini kayda alan, bu konuda üç kitap yazan Berrin Bal Onur ve Neşe Aksoy Biber'le tanıştık. 25 yıllık can dostlar... Kendilerini yüzlerce armut, nar ve meşe ağaçları ve lavanta bahçeleri ile çevrili 26 odalı Bakucha Oteli'nde dinledik.
'Peynir ve şarap tadımı' toplantısına 40 çiftin gelmesi çok önemliydi. Başta tesisin sahibi Zeynep Hanım'dan şarapçılık, Berrin ve Neşe hanımlardan iki sektör hakkında çok şeyler öğrendik. Onların "Sütün armağanı peynirdir" sözü ne kadar anlamlı... Bu sözün devamı var:
"Süt doğanın, insan elinin en güzel mucizelerinden biridir. Sofralarda binlerce yıldır yer bulan peynir, sütün katılaşmış formudur. Bütün kuru maddesinin asitlendirme veya maya yardımı ile pıhtılaştırılması ve sıvı kısmından ayrılmasıyla elde edilir."
Berrin ve Neşe hanımlar 'Peynir Aşkına' kitabında "Peynir yaşayan bir olgudur" derlerken, peynir konusunda o kadar çok şey söylüyorlar ki peynirin nasıl yapıldığından mayanın nasıl hazırlandığına; keçi, koyun, inek, manda ve kısrak sütü ile çiğ süt ve pastörize sütten yapılan peynirlerin bizlerin yaşamınıza nasıl zenginlik kattığından sütün temel yapısının peynir üzerindeki etkileri olan proteinler ve laktoz hakkında anlattıklarından çok şey öğreniliyor.
Haberin DevamıAklımızda bulunması gereken sağlıklı yaşamın sırrı...Peynirin içerdiği zengin besin ögeleri ve probiyotikler kemik sağlığını korur, peynir zihin sağlığına iyi gelir.
Bu da sağlıklı yaşanmaya yardım olur.
Bakucha'nın Genel Müdürü Eren Can Özçelik, Trakya'da aktif bağcılık konusunda ciddi bir hareketlenme olduğunu, nitekim Fransa'ya ciddi bir ihracat atılımı başladığını belirterek 'Bunun ekonomiye ciddi katkısının görüleceğini' söylüyor.
Çiçeklenmeleri ile armut ve akasya ağaçlarının bolluğundan başka Balkanlar ve Trakya'nın ünlü meşe ağaçının artması ile bölgede ciddi bir aracılık sektörünün başladığını da belirtmek isteriz.
Bu konuda Osmanlı dönemindeki şarapçılıktan da tarihsel kaynaklardan söz etmek istiyoruz.
Haberin DevamıÜÇ DENİZİN KESİŞTİĞİ NOKTA
- Konuşmacılardan bazı notları da aktarmak isteriz:
- Arcadia Şaraphanesi ve Bakucha Oteli'nin bulunduğu yer için ilginç bir tespit yapılmış. Bu yer Karadeniz, Marmara ve Ege denizleri kıyılarına yaklaşık 120-150 km arasında uzaklıkta, tam bu noktada olmasını hiç hesap etmemiştik. İlginç bir veri oldu bizim için.
- Atatürk'le ilgili bir anı da var: CHP'nin Trakya müfettişi Kazım Dirik'e sütçülük ve peynircilik için 'mandıracılığın' gelişmesi için talimat verilmiş. Demek ki Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ bölgelerinde koyunculuk başta olmak üzere hayvancılık sektörünün gelişmesi bu proje sayesinde olmuş... Koyun peyniri ve kaşercilik bu bölgede gelişmiş... Biz de Çorlu'da Yahudi tüccarların büyük mandıralarda üretimleri ile peynir elde ettiklerine, bölgede 30'a yakın büyük mandıracı olduğuna tanık olmuşuzdur.