Demokrat olmak kolaydır, demokrat kalmak zordur... 27 Mayıs ve Cindoruk
Sedat Ergin, 27 Mayıs 1960 darbesinin 64'üncü yılında, darbeye ve sonrasına ışık tutacak bir yazı dizisine başladı.
Yazılar, söz konusu süreci, Prof.Ali Fuad Başgil'in 26 Ekim 1961 yılında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimindeki adaylığı bağlamında, ayrıntılarıyla merkezine alarak inceliyor ve tartışmaya açıyor.
Bir demokrat... Avukat...Hüsamettin Cindoruk...
Sedat Ergin'in yazı dizisini okurken, 27 Mayıs 1960 darbesinin ve Yassıada duruşmalarının hayattaki son siyasi tanıklarından birisi olanHüsamettin Cindoruk'u anımsamadan geçemiyoruz.
Kendisi bugün 92 yaşında.
Demokrasi tarihimizin köklü isimleri arasında.
Doç. Dr.Kaan Gaytancıoğlu, 'Türk Siyasal Yaşamında Hüsamettin Cindoruk'(Tekin Yayınevi) 559 sayfalık kitabıyla, bu siyasetçi ve devlet adamının biyografisini objektif bir şekilde kaleme almış. Kendisini aradım ve kitap üzerine uzun bir görüşme de yaptık.
strong class'read-more-detail'Haberin Devamı27 Mayıs'a giden süreci ve sonrasını ana hatlarıyla bu kitapta da bulmak mümkün.Cindoruk'a göre, 1955 yılı itibariyle'demokrasiden taviz verilmesi','Adnan Menderes'in siyasi öz güveni ve parti tabanından kopuşu'ile'liderin çevresinde bulunanların da bu sultayı güçlendirmeleri'darbeye giden süreci hazırlayan kök nedenler arasında idi.Cindoruk'un bu tespitlerini,Gaytancıoğlu'nun kitabından aktarıyorum: Demokrat olmak kolaydır, demokrat kalmak zordur.
"Cindoruk, 1955 senesine kadar DP'de hata bulmadığını, DP'nin, demokratik süreçte samimi olup buna karşılık CHP'nin biraz daha muhteris davrandığını belirtiyor.
Ona göre DP en büyük hatasını 1955'ten sonra yapacaktı...
Menderes, bölünmekten çekindiği için partinin Büyük Kongresini toplamaktan vazgeçecekti. Bunun hata olduğunu daha sonra Yassıada'da kendisi de itiraf edecekti. Cindoruk'a göre bir hata da halkın ona gösterdiği yoğun ilginin, halk kahramanı gibi karşılanmasının Menderes'te aşırı öz güven oluşturmasıydı.
Bu duruma 'siyasi şımarıklık' diyen Cindoruk, Menderes'in 1955'ten sonraki tutumunda bu ruh halinin yaşandığını ancak bunun sadece onun kusurundan kaynaklanmadığını, bunda çevresindeki arkadaşlarının da hatasının olduğunun altını çiziyor.
1955'ten sonra Menderes'in partiyi güçlendireceği yerde hükümeti güçlendirdiğini söyleyen Cindoruk, Mehmet Gündem'e vermiş bir olduğu bir röportaj sırasında, 'Sadece bugün değil, siyaset yaptığım dönemlerde de gördüm; demokrat olmak kolaydır, demokrat kalmak zordur. Bizim sistemimiz demokrat kalmayı zorlaştırıyor'analizini yaparak siyasal kültürümüze de bir göndermede bulunuyor."
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıCindoruk'un siyasal yaşamını, değerlendirmelerini ve kitabını günümüzdeki siyasetçilerin, daha güçlü bir demokrasi adına okumalarını tavsiye ediyorum.
SayınCindoruk'un bu günlerde söyleyecek çok şeyi var.
GÜNÜN SÖZÜ
"Umut bin bir ayaklı,
Umut güneşte saklı,
Umut edenler haklı,
Umut insanın hakkı."
Nazım HİKMET
'BÜYÜK KORO'NUN SESİ HİÇ KESİLMEYECEK GİBİ
ONbinlerce emekli, dul ve yetim geçtiğimiz pazar günü Ankara Tandoğan Meydanı'ndan yaşanabilir aylık için seslendi. Tandoğan Meydanı'nda son yılların en görkemli mitinginde temel talepler dile getirildi, insanca yaşamı olanak sağlayacak aylık istendi. 10 bin TL tutarındaki en düşük aylık ile bayram ikramiyelerinin asgari ücret düzeyine yükseltilmesi, hastane muayene ve ilaçtan alınan katkı payının sonlandırılması, yeni intibak yasasının mutlaka hayata geçirilmesi en çok dillendirilen başlıklardı.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıÖzgür Özel'in 'Türkiye'nin en büyük korosu'olarak tanımladığı 16 milyon 154 bin 322 emekli, dul ve yetimin istemleri alanı dolduranlar tarafından haykırıldı. Koro acı türkülerini birlikte çığırdı. Kendilerine'e-kuşağı'adını veren, alanı hınca hınç dolduran gariban emekli siyasi iradenin seslerini duyduğu umudu ile memleketlerine döndü.
Eğer kök aylıklarda düzenleme yapılmaz, temmuzda salt öngörülen yüzde 25 artış yansıtılırsa kök aylığı 5, 6, 7, 8 bin TL olan emekli sıfır zam almış olacak. 3, 4, 5 bin TL gibi komik aylığı olan dul ve yetim daha yoksun olacak. O nedenle temmuzda ne derseniz deyin ek zam veya refah payı mutlaka verilmeli.