Cumhuriyet'in ilk kadın jeoloğu depremaraştırmalarıyla çığır açtı... Depremin hava olayıyla ilişkisi var mıdır

EVET,yok diyenler herhalde bilimsel makaleleri okumuyorlar.

Cumhuriyet'in ilk kadın jeoloğu ve deprem uzmanı Prof. Dr. Nuriye Pınar Erdem'in, özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara Denizi'nde devam ettiğine yönelik tespiti 1952 yılında "Türkiye'nin Deprem Bölgeleri İzahlı Kataloğu"nun hazırlanmasındaki katkısıyla bu alanda bilim dünyasına ışık tuttuğu ortaya çıktı.

İstanbul'da 1914'de dünyaya gelen ve Erenköy Kız Lisesi'ni bitiren Erdem, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla yurtdışına öğrenim için gönderilerek 1932'den itibaren Fransa Bordeaux Üniversitesi'nde doğa bilimleri alanında 5 yıl eğitim aldıktan sonra 1937'de İstanbul Üniversitesi Jeoloji Enstitüsü'nde asistan olarak akademik kariyerine başladı.

Enstitüde yabancı akademisyenlerin kitaplarını Türkçeye çeviren ve tercümanlık yapan Erdem, 1939'de yaşanan Erzincan depreminden sonra depremlerle ilgili çalışmalarına başlayarak ertesi yıl makale yayımladı. Erdem, 1942'de önemli bir çalışma yaparak Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın İzmit'e kadar geldiğini, Marmara Denizi'nde devamettiğini belirtti.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

27 Mayıs 1960 darbesi öncesinde DP'den iki dönem milletvekilliği yapan Erdem,İstanbul'da 30 Eylül2006'da 92 yaşında vefatetti. Erdem'in cenazesi eşinin memleketi Bilecik'teki şehir mezarlığında toprağa verildi.

Nuriye Pınar Erdem hakkında araştırmalar yapan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nden Doç. Dr. Selma Göktürk Çetinkaya, AA muhabirine Mustafa Kemal Atatürk'ün "Sen jeolog olacaksın" dediği kızın Nuriye Pınar Erdem olduğunun kayıtlarda yer aldığını söyledi. Erdem, dünyada ilk defa düzenlenen Dünya Deprem Mühendisleri Konferansı'nda Türkiye'yi temsil etmiş, Amerikan Senatosu'nda 'dünyanın tek kadın deprem uzmanı' olarak takdim edilmişti. 1976'da kaleme aldığı 'Mühendislik Jeolojisi' adlı kitabından hala istifade edildiği Doç. Dr. Çetinkaya tarafından dile getiriliyor. Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın da öğrencisi olduğu belirtildi.

GÜNÜN SÖZÜ

"Çukurova çiftçisine resmi yazı ile'Su yokekmeyin' mesajı gönderildiği, Türkiye'nin en verimli ovalarından Çukurova'da su sorunun büyümesi karşısında ayrıca 'SeyhanSol SahilSulama Birliği'nin çiftçilere güzlük ekim yapmamaları uyarısında bulunduğu dikkat çekiyor." Ali Ekber YILDIRIM

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

HAKLI BEKLENTİLER

CUMHURİYETtarihimizin Alevilerle ilgili kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nın yarattığı memnuniyet, mevcut çalışmalarıyla geleceğe yönelik olumlu beklentileri yok etmemeli.
Dolayısıyla Alevilerin Cumhurbaşkanı'ndan inançsal hakların iyileştirilmesi ve isteme haklarından olan ekonomik ve bürokratik hak taleplerinin tesisi ve kalıcı hale gelmesi beklentileri devam etmektedir.
Yeni bir anayasa düşünülüyorsa, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nın özerk bir kurum halinde hukuki konumunun yeni anayasada yer alması gerekir.

Son zamanlarda, ders kitaplarında laik eğitimden uzaklaştıracak endişe ve kaygı yaratan sisteme kesinlikle yer verilmemesi konusu önemlidir.Ercan GÜVENÇ-Cem Vakfı Kurucu Üyesi

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

TÜRK ÇİFTÇİSİ TARIMDAN VAZGEÇİRİLİYOR MU

TMMOBZiraat Mühendisleri Odası AdanaŞube Başkanı Ahencan Tayakısı, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) verilerine göre; ülkemizde 2023 üretim sezonunda 9,1 milyon dekar alanda,yaklaşık olarak 9 milyon tonmısır üretildiğini söyledi. "2024 yılı için yüzde 5 azalarak yaklaşık 8,5 milyon ton olacağı öngörülmektedir" dedi.

Mısır bitkisinin diğer tarım ürünlerinin üretimine göre daha kolay olduğunu ifade eden Tayakısı, daha önce Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ekimi yapılırken son zamanlarda İç ve Orta Anadolu ile Ege bölgelerinde de yaygın olarak üretildiğini söyledi.

SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM

Artan mısır tarım alanlarına rağmen fiyat dengelemesi adına ithal edilen mısırın Türk çiftçisine darbe vurduğuna dikkat çeken Tayakısı, "Yanlış tarım politikaları ile para kazanamayan Türk çiftçisi tarım alanlarından, dolayısıyla tarımdan vazgeçiriliyor. Bu da üreten bir Türkiye yerine, tüketen bir Türkiye konumuna gelmemize neden oluyor" diye konuştu.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Tayakısı konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dış pazar ile rekabet edilebilmesi için, Türkiye'de sürdürülebilir tarımın devamlılığı, kârlılığın arttırılması ve dolayısıyla tarım ile uğraşan nüfus yaş ortalamasının 58'den daha aşağılara çekilebilmesi için, çiftçilerimizin kullandığı gübre ve akaryakıttaki KDV oranları sıfırlanmalı, akaryakıttan alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) de kaldırılmalı.