AKP'nin CHP'yi kuşatma siyaseti bütün hızıyla sürüyor; aynı şekilde CHP'li belediyelere yönelik operasyon da...

CHP, 'Terörsüz Türkiye' komisyonuna girerek belediyelere yönelik operasyonları durdurma sözü aldı iddiasında boşa düştü. Operasyonlar durmuyor, kimse bir mana veremiyor buna...

CHP'ye yönelik operasyonlar belediyelerle sınırlı kalmadı, mahkeme yoluyla CHP İstanbul İl yönetimi de görevden alındı. Gürsel Tekin başkanlığında bir 'Çağrı Heyeti' göreve atandı.

Şimdi gözler CHP kurultayıyla ilgili Ankara'daki davada.

İstanbul kararından sonra Ankara davası için de benzer karar çıkacağı büyük olasılık olarak görülüyor. CHP yönetimi 'kayyumu kabul etmeyiz' diyor, ama CHP'de geçmişte çok sayıda kayyum uygulaması yaşanmıştı. Özgür Özel eski örgütlerden sorumlu yol arkadaşları Bülent Tezcan'a ve Tekin Bingöl'e sorsun, ona anlatırlar.

Diyarbakır ve Mardin'i yıllarca kayyum yönetmedi mi

Özgür Özel yaptığı açıklamada kayyum da butlan da olsa 6 gün sonra, 21 Eylül'de olağanüstü kurultayla göreve geri geleceğini söylüyor.

Aslında bu beklenti de yanlış!

Çünkü İstanbul'daki gibi bir karar çıktığında CHP'nin bütün kurultay delegeleri için de 'tedbir' kararı çıkacak, dolayısıyla olağanüstü kurultay hükümsüz olacak.

İşin en ilginç tarafı ise ne İstanbul için ne de Ankara'daki kurultay için kimsenin çıkıp "CHP'de rüşvetle parayla oy verilemez, vereni partiden atarız" demiyor.

Oy namustur parayla satılamaz. Oyunu İstanbul kongresinde parayla sattığı iddia edilen bir kişi, daha sonra Beykoz Belediye Meclisi üyesi yapılıyor. Şimdi o kişi CHP'den istifa edip AKP'ye geçiyor, CHP'liler 'satıldın' diye tepki gösteriyor.

Türkiye için de CHP için de bu kadar kirlilikten çıkışın yolu temiz siyasettir.

CHP bunun için önce kendisiyle yüzleşmeli; temiz toplum, temiz siyaset, temiz CHP diyebilmelidir.

Ankara'da mahkeme ne karar alırsa alsın esas sorun temiz siyaset sorunudur.

CHP, kendi içinde kavgayı bir an önce sonlandırarak kendi içinde arınma süreci başlatmalıdır. Çürüme o kadar ileri noktaya gelmiş ki eğer müdahale edilmezse ortada CHP diye bir şey kalmayacak!

Bunu söylemek zorundayız.
GÜNÜN SÖZÜ
KİLİT TAŞI KIRILINCA

"Bazen bir kişi hem maestro olur hem de kilit taşı... Yapının ayakta durmasını sağlayan nedir Rezzan ismiyle başlayan son operasyon, aslında tek bir kişiye dokunmakla kalmadı; bir dönemin görünmez ağlarını da ortaya çıkarmaya başladı, yani uzun yıllar dokunulmamış ilişkiler zincirinin çözülmeye başlandığının farkında mısınız" İ.H.

NE VERİRSEN ELİNLE O GELİR SENİNLE
KUTSAL dinimiz İslam diyor ki: "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." (Hadis)

Gazze'de her gün çocuklar, gençler, kadınlar ve yaşlılar silahların yanında açlıktan da ölüyorlar. Koskoca bir İslam dünyası bu konuda ne yapıyor Sadece seyrediyor. Ve yaşasın çıkarlarımız, yaşasın saraylarımız, yaşasın zenginliğimiz diye bağırıyorlar.

Ne yazık ki dünya bu duruma geldi. Ve büyük insanlık bu duruma sadece seyirci kalıyor.

Oysa bütün insanlığın ve bütün devletlerin ortak hedefi Atatürk'ün dediği gibi "Yurtta barış, dünyada barış" olmalı. Bunun yanında herkesin karnının doyduğu özgür ve demokrat bir dünya kurulmalıdır.

Sonuç olarak hem devlet hem de insan olarak muhtaçlara, yetimlere, yoksullara sahip çıkmalıyız. Elimizdeki fazla malları yoksullara verelim. Onlarla ekmeğimizi, sevgimizi, zamanımızı paylaşalım. Onların acılarına ve sevinçlerine de ortak olalım.