HEMEN söyleyeyim, açılmamalı.

Ancak ortadaki iddialar da vahim. 3900 sayfalık İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü çatı davası iddianamesi açıklandı. Azerbaycan'dan ülkemize gelen nakliye uçağının Gürcistan'da düşmesi ve 20 Mehmetçik'imizin şehit olması yüreklerimizi dağladı. Bu sebeple ikinci planda kalan iddianame birkaç gün Türkiye gündeminde enine boyuna tartışılmaya başlanacaktır.

Zaten iddianame üstten ama yüzeysel bir bakış ile yorumlamaya başlandı. Dün biz de, iddianamenin 257 ve 258'inci sayfasında 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 69 maddesi uyarınca Yargıtay Başsavcılığı'na kapatma davası konusunda 'bildirimde' bulunması üzerine, 'CHP'de kapatma davası gündeme gelebilir' demiştik.

İddianameyi 'siyasi' bulan CHP yönetimi eleştirdiği yöntemle savunmayı CHP'yi kapatamazlar tepkisiyle 'siyasi bir bakıştan' başlatıyor. Kendi açısından doğru olabilir, ama İmamoğlu ve arkadaşları açısından emin değiliz. Zaten İstanbul Başsavcılığı 'kapatma davası açın' demiyor. Dava açma yetkisi Yargıtay Başsavcısı Muhsin Şentürk'e ait. Yargılamayı da Anayasa Mahkemesi yapar. AK Parti, kapatma davası ortada. İşler bu noktaya gelir mi 3900 sayfanın birçok yerinde CHP'nin rüşvet ve hileyle ele geçirildiği iddiası var. Dava açılmalı mı Kim ister. Koskoca CHP bu. Tabii ki hayır. Ama kişiler üzerinden bir inceleme başlatılacağı da görünüyor. Bu inceleme sonunda hangi milletvekillerinin dokunulmazlıkları kalkar Kim Yüce Divanda yargılanır Ya da yargılanır mı Öngörmek şimdiden mümkün değil.

Bir kısım hukukçular Anayasa'ya göre bu mümkün diyor. Bazıları da kapatma davasının ancak laiklik ve terör suçlamasıyla mümkün olabileceğini savunuyor. 2008 yılında AK Parti Kapatma Davası raportörü, AK Parti eski milletvekili Osman Can, savcılığın Yargıtay'a kapatma talebi açamayacağını bunun ancak bir 'bildirim olacağını' söyledi. Zaten savcılık da 257 ve 258 sayfadaki ifadelerin 'bildirim' olduğu açıklaması yaptı.

Bu dava mutlak butlan davasında olduğu gibi siyasi sonuçları olan bir davadır. Mutlak butlanda CHP 42. Asliye Hukuk'un lehine verdiği kararı istinaf yolu açık olduğu halde lehine kullanmadı mı Bu dünyanın her yerinde olduğu gibi böyledir. Sonuç beraat ile noktalanırsa CHP ve İmamoğlu bundan siyasi bir çıkarım elde etmeyecek mi Edecek, hakkı da.

Öncelikle şunu söyleyeyim ki 3900 sayfalık bir iddianame ancak 1 ayda okunabilir. İddianame de kabul edilmedi. Bazı bölümlerin düzeltilmesi için iade de edilebilir. Üç bacaklı uzun soluklu bir çatı davası bu dava, tartışma büyük, MHP davası gibi yıllarca sürebilir. CHP Genel Merkezi bu iddianameyi bir hukukçu ordusu ile didik didik incelemeli. Savunmasını yapmalı. Hukuk mücadelesi öneren Kemal Kılıçdaroğlu'nu bu konuda da acımasızca eleştirdiler ama, siyasi dava deyip işin içinden çıkılamaz. Neticede karar verecek olan Türk yargısıdır, lehte olunca yaşasın adalet, olmayınca yargı siyasallaştı. Bu üslup devam ederse, iddialar hukuk yoluyla cevaplanıp, çürütülmezse Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları bu işten zararlı çıkar.

SOSYAL YAŞAMDA ATATÜRK

- ATATÜRK, şık ve zarif giyinmeyi severdi. Beyaz ve mavi renk tercihiydi... Sevdiği yemekler arasında; kuru fasulye, pilav ve yoğurt öncelikliydi...

- İlk aşkı komşu kızı Emine'dir. "Herkesin gönlünde bir Emine vardır" demiştir.

- Atatürk spor ile de yakından ilgilenmiş; ilk ziyaret ettiği spor kulübü Beşiktaş olmuştur.

- Atatürk Milli Takım'ın ilk maçının 26 Ekim 1923'te Romanya ile yapılmasını sağlamıştır. Maç 2-2 beraber sona ermiştir.

- Hakkında 3 binden fazla kitap yazıldı.

- Atatürk adına ilk uluslararası ödülü Joseph Luns'a verildi. Eski Nato Genel Sekreteri'ne, 1986'da.

- Atatürk'ün en büyük arzusu, Boğaz Köprüsü'nün yapımıydı. TBMM'nin binasını yapan Avusturyalı mimar, Clemens Holzmeister gazetecilerle yaptığı bir söyleşide "Atatürk, Boğaz Köprüsü'nün yapılması konusunu her görüştüğümüzde dile getirirdi. Keşke Boğaz Köprüsü'ne Atatürk adı verilseydi" demiştir.

- GAP'ın temelini attı, 1936'da.

- "Time" dergisine haber kapağı oldu. (24 Mart 1923)

- Yazar Falih Rıfkı Atay'a hayat hikâyesini anlattı. "Atatürk'ün Bana Anlattıkları" adıyla kitap olarak yayımlandı.

- İlk banknottaki resmi 5 Aralık 1927.

- Kürt varlığını ve Kürt müziğini tanıyan lider. Diyarbakır, 1916.