CHP'de tutuklu başkanların kuyularını kim kazıyor... Antalya'da bilboardlar işaret veriyor

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği'nin davetiyle iki günlük bir etkinlik - konferans ve gazetecilik ödülleri- için geldiğim kentte, böyle bir manzara ile karşılaşacağımı ummazdım. Ben toplantıların uzaması nedeniyle Baykal'ın çok sevdiği köfte-piyaz yemeğini kaçıracaktım.

Ama meğer asıl tehlike, insanın göz retinasında patlama etkisi yapan Antalya'nın reklam panolarıymış... Lara'daki otelden çıktım, merkeze doğru yürürken bilboardlara baktım. Şehirde büyük bir konser havası var. Madonna mı desem, Yıldız Tilbe mi yoksa çılgın kasım veya 'efsane cuma' kampanyası mı bilemedim. Her 200-300 metrede bir aynı afiş, aynı poz, aynı sima! Afişteki yazılar çok küçük okuyamadım. Yanımdakilere, "Hanımkızımız kim" diye sordum.

Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na vekalet eden meclis üyesi Büşra Özdemir'miş... Öğretmenler Günü için Antalya Akvaryumu'na ücretsiz giriş kampanyası içinmiş bu afişler... Dev bir kampanya yürütülüyormuş tanıtım için!

İstanbul'da ve Adana'da belediye başkanları tutuklu, yargılanıyor, vekalet eden mütevazı meclis üyelerinin adını bilenler tek haneli yüzdeleri geçmiyor.

Haberin Devamı

Burada ise vekalet, 'tanıtım kampanyası' gibi işliyor.

BANA BAŞKANIM DİYECEKSİNİZ

Merak ettim, işin perde arkasına baktım. Meğer bu bilboard bolluğu, Antalya'daki yönetim krizinin daha giriş bölümüymüş. Cezaevindeki Başkan Muhittin Böcek'i 'silme' hamlesinin daha başlangıcı imiş. Bu durum büyük patlamaya neden olabilir diyorlar.

Ama asıl olay, üç büyük ilçe belediye başkanıyla yapılan toplantıda kopmuş:

Büşra Hanım:

"Bana başkanım diyeceksiniz!"

Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz:

"Sen benim meclis üyemsin. 'Başkanım' diyecek olan sensin."

Sonra... Üç ilçe belediye başkanı salonu terk ediyor. Ardından bağlı oldukları belediye iştiraklerinden de istifa ediyorlar. Antalya siyasetinde öyle kırgınlık değil, bildiğiniz kurumsal kırılma yaşanıyor.

Bu vahim bir durum... Yani arkadan 'kuyu kazma' budur.

Bu sırada CHP İl Başkanlığı mı

"Bakalım nasıl sonuçlanacak" diye heyecanla tribünde olan biteni seyrediyor.Ankara'dan genel başkan yardımcısının ziyareti de işi çözmüyor. Bu kez ilçe başkanları soluğu Ankara'da grup toplantısında alıyor. Kısa sürede Antalya'da fark ettim ki; bu şehirde doğal güzellik çok ama siyasal güzellikler uzun süredir 'tatil'de...

Haberin Devamı

Güneş hâlâ parlıyor ama yönetimsel akıl gölgede kalmış.
Ve afişlerdeki yüz, Antalya'nın en büyük siyasi boşluğunu gizlemeye yetmiyor.

BÜYÜK 'J'DE NOKTA YOKTUR
BÜYÜK
'je' (J) harfinde nokta yoktur! Zaten dikkat edilirse kitaplardaki ve klavyedeki büyük 'je'ler noktasızdır. Büyük 'i' (İ) ile benzeştiği sanılarak büyük 'J'ye nokta konması doğru değildir. 'Je' sesi, dilimize Farsça'dan geçen kelimelerde olduğu için alınmıştır (Jale, jiyan, Jülide...) Batı dillerinden geçen kelimelerdeki 'je' ise birçok örnekte, özellikle söyleyişte 'ce'ye dönüşmektedir: cimnastik, coğrafya, cip gibi...

Yeni alfabemizin kabulüyle ilgili yasada, bir-iki örnekte büyük 'J', sehven noktalı yazılmıştır.

Haberin Devamı

1999-2000 yılları arasında TEGV'de bulunduğum dönemde, eski TDK Genel Sekreteri rahmetli Emin Özdemir Hocamla bu konuyu görüştük ve öğretmenlerimizin birçoğu da böyle yazdığı için, onları öğrencilerine mahcup etmeyecek yumuşak bir şekilde bu hatayı düzeltmeyi kararlaştırmıştık.

Birkaç kez büyük 'J'nin noktalı yazıldığını görünce doğru olanı belirteyim dedim. Üstelik, bu yılki bir Türkçe sempozyumunda kıdemli bir TDK uzmanı da maalesef, büyük 'J'nin noktalı olduğunu iddia edebilmişti! Fethi Murat DOĞAN - E. YTÜ Türk Dili Öğretim Görevlisi

MESAJ PANOSU
* TÜRK milleti hangi parti ya da kuruluşta olursa olsun yanlışlara sesini yükseltmedikçe biat kültürüne daha çok kayar. Özeleştiri, hak arama ve doğru adresi bulma gayreti ortaya konulmalıdır.