MUHARREM İnce, 'CHP Okulu'ndan mezun olmuş bir siyasetçi.

Tam zirvedeyken, siyaset rüzgârı kendisini başka adreslere attı! Aynı rüzgârda yol alan, sonra ayrı düşen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ile yolları yeniden CHP'de birleşti. Bu ikilinin demeçleri zaman zaman ilgiyle izlense de 'saldırgan ve suçlayıcı' üsluplarının birbirine benzediğini ve 'böyle de konuşulmaz' yargısı ile karşılandığını fark ettiniz mi

Muharrem İnce, CHP içinde aktif olmak istiyor, hakkı da. Hâlâ aklında cumhurbaşkanı adaylığı, hatta Özgür Özel cumhurbaşkanı adayı olursa Genel Başkanlık da düşündüğü sır değil. Kendisinden hoşlanmayan hatta açık tepki gösterenler de var. 'Adam kazandı' bir günah gibi İnce'nin peşinden geliyor, bu da gerçek. TBMM'nin yasama yılı açılış töreninde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile poz veren Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun da yer aldığı CHP hariç liderler fotoğrafını gerekçe göstererek kendisini aday gösteren Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirme 'hastalığı' depreşti.

İnce'nin "Bu fotoğrafa baktığınızda seçim sürecindeki itirazları mı, isyanı mı, verdiğiniz oyların kimlere gittiğini anladığınızı düşünüyorum" sözlerine en sert tepkilerden birisi İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç'tan geldi: "Sayın İnce siz CHP'yi terörle, FETÖ ile yan yana göstermeye kalkıp oy vermem de istemem de diyerek, 'Millet İttifakı'nı zayıflatmaya çalışırken, sizin hedef gösterdiğiniz o liderler ve bizler Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu için sokak sokak dolaşıp oy istiyorduk. Şu anki tutumunuzun da bu ülke siyasetine hiçbir faydası olmayacaktır."

İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu da "Sayın İnce gölge oyunlarını bırakın da Sinan Oğan ile farkınızı anlatın" diye tepki gösterdi. Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan "Tutarsızlıklarla dolu bir insan. Yüzde yüz iskonto edip sıfır değerinde sayabiliriz bu açıklamayı" diye açıklama yapınca Özgür Özel'in Ali Babacan, Mahmut Arıkan ve Ahmet Davutoğlu'nu arayarak kendilerine yapılan saldırılar için özür telefonları açmak zorunda kaldığını unutmayalım.

YAPAY ZEKÂ EMEKLİ ABDULLAH BEY'İ NİYE KUSURLU BULDU, ÇEŞME TÜRKİYE DEĞİL Mİ

BU soruyu Ege kıyıları ve sınırlarımız Türkiye değil mi diye de sorabilirsiniz. Gazeteci ve yazar dostumuz Abdullah Gürgün, tabii ki emekli. Telefon faturasında 700 TL tutarındaki fazlalığı fark edince abonesi olduğu şirketin kapısını çalmış. Uzun uğraştan sonra kendi deyimi ile 'adım Hıdır elimden gelen budur' hareketiyle bir görevli faturada 350 TL indirim yapmış. Şirketin emekli kontenjanından yararlanan Abdullah Bey, telefonu uluslararası görüşmeye açık olduğu için 350 TL'lik görüşmediği iletişimin parasını ödemek zorunda kalmış.

Çünkü Yunan telekom şirketi sinyalleri bizim GSM şirketini bastırıyormuş. Bu sinyal bastırma
radyo yayınlarında da yaşanıyormuş. "Ne var müzik dinliyorlar" demeyin sakın. Güvenlik, askeri güvenlik ve turizmi hesap edince can sıkıcı bir durum değil mi Bu duruma canı sıkılan Abdullah Bey de yapay zekâya sormuş.

Bu durumu Chatgpt, "Kafa karıştırıcı", Gemini, "Oldukça can sıkıcı", Deepseek de "Son derece sinir bozucu" bulmuş. Hepsine göre de suçu Sakız Adası'na 8-10 kilometre yakında olması imiş. Abdullah Bey ilgililerden yanıt bekliyor.

İMAMOĞLU İÇİN 24 MİLYON İMZA