CHP Kurultayı'nın ardından 'liderlik' tartışmaları Sorun yok, çözüm var
CHP'nin hafta sonu gerçekleştirilen Tüzük ve Program Kurultayı'nda beklentinin de ötesinde coşku, heyecan yüksekti.
Geniş bir kadro ile oluşturulan yol haritasına 'Halkçılık Programı' adı verildi. Bu Atatürk'ün 1920'de Meclis'e sunduğu metnin adıydı. Herkes birbirine 'lider'in kim olduğunu soruyordu. Bir kesim "Ekrem İmamoğlu artık CHP'nin lideridir" dedi; ancak bir grup da 'liderlik' ifadesinin henüz kullanılmasına gerek olmadığını savunuyor.
"Liderlik için daha başka 'başarılar' yaşanması gerekiyor" diyenler de vardı.
Partinin Genel Başkanlığı Özgür Özel ile tam oturmuş sayıldığından kimsenin bir itirazı yok. Cumhurbaşkanlığı ise bugünden hesap edilecek bir durum değil. Bu makam üzerinde değişik gelişmeler yaşanacağından CHP içinden içsel yapısının oturması için daha zamana ihtiyaç olduğu konuşuluyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş kenarından köşesinden 'göreve' hazırım derken, parti dışındaki güçlerin kendisine 'ikram'da bulunması da hiç şaşırtıcı olmamalıdır.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıSAĞLIKLI ANALİZ GEREK
Bu nedenle ciddi analizlerin yapılması gerekiyor. Bu konuda 'üfürme'nin hiç gereği yok deniliyor. Kılıçdaroğlu'nun partideki ağırlığı da gündemde yer alan konulardan biriydi. Kemal Kılıçdaroğlu kendisini çok 'zedeledi', bugün partide kendisini destekleyen milletvekili sayısının 40 dolayında olduğu söyleniyor. Delegasyonda il başkanı düzeyinde de Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir ağırlığı yok.
1300 dolayındaki Kurultay delege sayısından Kılıçdaroğlu'nun hesabına 200'ü düşeceğini söyleyenler hiç de şaşırtıcı değil.
CHP'nin program için 6-10 ay arasında büyük bir çaba içinde olacağı anlaşılıyor.
Sorun tespit edilmeyecek, masaya çözüm getirilecek.
Yani yoksulluk yönetilmeyecek, yoksulluk yenilecek.
DEVRİM DEĞİL DEĞİŞİM
Bir delege "Bunu nasıl yapacağız; eğitimle... Bir kalkınma modeli de olacak ve istihdam, eğitim ve üretim iç içe geçmiş olacak. Yani itiraz yok çözüm olacak. Yeni bir sayfaya 'devrim' değil 'değişim' diyoruz. Hiçbir işimiz 'tıngır mıngır' olamaz. Örgüt kaya gibi olacak, demokratik yollarla iktidara hazırlanılacak ve iktidar kapısının anahtarı çevrilecek" dedi.
GÜNÜN SÖZÜ
"Cumhuriyet ve demokrasiyi, yani halkın egemenliğini savunan CHP, parti üyelerinin partide egemen olmasını engelleyerek, kronikleşmiş çelişkisinden ve oligarşik yapısından yine kurtulamadı."Örsan K. ÖYMEN
strong class'read-more-detail'Haberin Devamı'MERHABA' VE 'BARIŞ'
1990'larda İstanbul'dan Çaycuma'ya giderken dostumuz İdris Akyüz, bize 'siyasi hikâyeler' anlatıyordu. Bu arada o tarihte CHP'li yıllardan beri SHP döneminde de görev yapan Yalçın Bozkurt'un oğlu Barış Bozkurt partide yeni göreve başlamıştı. Barış'tan bir kahve istedi. Ancak bir 'kaza' oldu ve elindeki kahve Baykal'ın başından aşağıya döküldü. Deniz Bey yanmıştı! Baykal, şok olmuştu. Kalkıp hemen üzerini değişti. Ardından Barış'a "Şimdi bir kahve söyle de içelim" dedi. Aynı Barış Bozkurt, yıllarca CHP'de genel başkanlarıyla çalıştı, onların miting ve toplantılarda tanıtımlarını yaptı. Son kurultayın ardından işine son verildi... Genel Başkan Özgür Özel