BÜTÜN kültürlerin zaman akışı içerisinde bazı değişimlere uğradıkları tarihsel bir gerçektir.

Başka kültürlerle temasın ve toplumlardaki doğal gelişmenin sonucunda ortaya çıkan yeni görüşler o toplumun kültürünü etkiler. Aynen Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen Türk kavimlerinin kültürel olarak Anadolu'daki yerleşik toplulukları etkilemesi ve kendilerinin Anadolulaşması gibi...

Anadolu kültürünün temelinde, aydınlanmanın da temeli olan barışa dayalı Ege kültürü vardır. Ege kültürünü bize taşıyan en eski kaynak, Homeros'un "İlliada ve Odyssei" adlı destanıdır.

Bu destanda anlatılan olaylar, doğrudan doğruya tanrıların işe karıştığı olaylardır. Tanrılar ya doğrudan doğruya savaşın akışına karışırlar ya da bir takım işaretler gönderirler. Gene de tanrılar insanların uzağındadır. Onlar, insanların ilişkilerini izler, hatta yönlendirirler, ama insanlarla bir arada olmaz, onlarla duygulanmazlar. Tanrılar insan biçimli ama insan üstüdür; Güçleri ve zenginlikleri ile insandan ayrılırlar. Onlar savaşmazlar; insanları savaştırırlar. İnsan biçimli bu tanrıların çıkarları için insanları savaştırmalarına isyan edercesine "İlliada" da komutanlar askerlerine "İnsan Olun" diye öğüt verirler.

İlkçağın geliştirdiği bu destansı şiir geleneği ürünleri, çağdan çağa, kulaktan kulağa, dilden dile, telden tele Anadolu'da kendini sürdürmüştür. Zaten Anadolu halk ozanlarının dile getirdiği düşünceler daha çok bu ilk çağ esintili görüşlerin izlerini taşır. İnsan ile Tanrı, İnsan ile Doğa arasında kurulagelen ilişkilerin kaynağı bu ilk çağ düşüncesidir. Kimileri tanrı sevgisinden yola çıkıp, insan sevgisine ulaşmıştır.Kimilerinde din ve mezhepler arasında sentez, sevgi, anlam arayışı vardır. Ama hepsinin ortak ülküsü; dil ve din ayrımı gözetmeksizin herkese açık bir humanizmadır... Kimi Türkçe, kimi Rumca, kimi Kürtçe, kimi Ermenice söyler; İnsan, insanlık ve sevgi türkülerini... Onlar dinsel ve ırksal savaş ve düşmanlığı değil, barış ve kardeşlik özlemlerini dile getirirler... Hemen hepsi çevrelerini anlaşmaya, uzlaşmaya, birliğe ve dirliğe çağırırlar.

Av.Sedat VURAL-ANKARA-Toplumsal Hukuk Ekonomi Politik Savunmanı

CHP'DE BİRLİK Mİ DEDİNİZ!

CHP siyasetinde devamlılık olmadığına dair bir örnek vermek isterim.

Daha önce İBB Meclis üyeliği yapan daha sonra 2019-2024 yıllarında İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olan ve İstanbul'daki tecrübelerini İzmir'e taşıyan Av. Taner Kazanoğlu Belediye Meclis üyesiyken, İzmir BB parsel bazında kişiye özel imar rantına karşı yaptığı plan değişikliğinin iptali için dava açtı. Yerel mahkeme imar plan tadilatını iptal etti. Aynı partiye mensup İzmir BB CHP Meclis üyesinin kazandığı davaya, iptal edilmesi için itiraz etti ve üst mahkeme itirazı kabul etti, ilk karar bozuldu. Kazanoğlu bozma kararının kaldırılması için Danıştay'a itiraz etti. İzmir BB. telefonla çok rahat ulaşabileceği CHP Meclis üyesine mahkeme masrafları için haciz işleme başlattı. Kazanoğlu, parayı ödedi. Davayı açan CHP Meclis üyesi. Kazanılmış karara itiraz eden, kendi Meclis üyesine bilerek haciz işlemi başlatan, CHP İzmir BB Belediye Başkanı'nın daha sonra partide birlikten bahsetmesi hoş bir şey midir

2026'YA HAFİF VE DENGELİ BAŞLANGIÇ

YENİ bir yıl, bedenimizle yeniden bağ kurmak için güçlü bir fırsat sunar. 2026'ya girerken sağlıklı beslenmeyi katı kurallar ya da yasaklar listesi olarak değil, sürdürülebilir ve keyifli bir yaşam alışkanlığı olarak ele almak en doğru yaklaşım. Yılın ilk günlerinde amaç; vücudu yormadan, sindirimi destekleyerek ve enerji seviyesini dengeleyerek yeni düzene yumuşak bir geçiş yapmak. Yeni yıla hafif başlamak için tabağın temelini sebzeler, mevsim yeşillikleri ve liften zengin besinler oluşturmalıdır. Zeytinyağı, avokado, ceviz gibi sağlıklı yağlar ölçülü şekilde tercih edilirken; beyaz un ve rafine şeker yerine tam tahıllar ve kök sebzeler karbonhidrat kaynakları seçilmelidir. Protein ihtiyacını karşılamak için balık, yumurta, yoğurt ve baklagiller dengeli bir şekilde sofralarda yer almalıdır.

2026'nın sağlıklı beslenme rehberi aynı zamanda farkındalık içerir. Yavaş yemek, porsiyonları küçük tutmak ve susuzlukla açlığı ayırt edebilmek bu sürecin önemli parçalarıdır. Günlük su tüketimini artırıp, bitki çaylarıyla sindirimi desteklemek ve akşam saatlerinde daha hafif öğünlere yönelmek vücudun doğal ritmini korumaya yardımcı olur.

Yeni yılda beslenmede mükemmeliyet değil, denge hedeflenmelidir. Küçük ama istikrarlı adımlar; hem fiziksel hafifliği hem de zihinsel rahatlığı beraberinde getirir. 2026'ya başlarken kendinize vereceğiniz en değerli söz, bedeninizi dinlemek ve ona iyi bakmayı bir alışkanlık haline getirmek olacaktır.