Ağustos 1999 depreminde yaşadıklarımızdan bugüne... Her şey ne kadar ürkütücü
Çokdeprem gördük yaşadık, felaket bölgelerine gittik, yıkılmış evler gördük, canlar toprağa verildi.
Acaba yine böyle mi olacaktı İnsan baştan böyle düşünüyor. Bina dışına çıktık, o arada Ahmet Albayrak aradı, ne oluyor diye... "İlk önce annemi aradım" diyor. Bir anda sesi "Vah vah, vah" diye yükselmeye başladı. Bir yandan da eşim uyardı, "Bu ne sarsıntı farkında mısın" demeye başladı. Bu sırada tam 6.2'lik deprem vurdu, 13 saniye falan sürdü. Ama ilginç olanı yıkım yok!
Sokaklara fırlayanlar, ağlayanlar, sızlayanlar... Çocuk feryatlarını dinleyen, yaşlılara yardımcı olmaya çalışanlar.
Komşularla birbirimize geçmiş olsun demeye başladık.
Geçmiş deprem aklıma geldi. Hiçbirini unutmak mümkün değil.
17 Ağustos 1999 depremi sırasında eşim anne ve babasıyla yazlıkta, iki çocuğum dershaneye gitmek için benimle İstanbul'da kalıyorlar.
Saat 03.02...
Deprem Kocaeli'nden İstanbul'a kadar öyle bir vurdu ki, panik halindeyim, elektrikler kesildi.
Haberin DevamıOnları hemen koltuğumun altına çekerek evden dışarı atmak istiyorum. Evden çıkarken de bir şişe suyu, bir kavanoz reçeli ve bir ekmeği sepete koyabiliyorum ancak. Onlarla birlikte arabaya binerek Bağcılar'daki Hürriyet binasına gidebildim heyecan içinde. Hürriyet binası sağlamdır diye düşünüyorum.
Yazlığımız Marmaraereğlisi tarafında, ünlü Ganos Fayı denizin bizim tarafımızda 4-5 kilometre dışarda denir. Çocuklarımızı annelerimizin yanına sağ salim yetiştirdik, rahatladık.
Benim deprem yazısını toparlamak gibi bir görevim de var. Arkadaşlar gelecek. Gazetedeki büyüklerimize bilgi verip gazeteyi hazırlama görevlerimize başlamamız gerekiyor.
Depremci saygın hocalarımız ne diyor, dinlemek istiyoruz.
Türkiye'nin hali kötü, özellikle İzmit Körfezi tarafı, oraları bizi endişeye sevk ediyor.
Ama şimdi bugüne bakmamız lazım.
İstanbul'da deprem olmayacak diye bir şey yok.
Doğa vurdu mu vurur, her şeyi alır götürür.
BU DEPREM OLDUBİTTİ DEĞİL
Deprem konusunda ciddi uyarılar yapan geçmiş depremin ünlü hocalarından Naci Görür'den dün öğleye doğru uyarı geldi:
"Bu deprem öyle oldu, bitti, geçti denecek bir deprem değil. Türkiye'nin asla, değişmemesi gereken gündemini tekrar hatırlattı. Büyük deprem geliyor. Yetkilileri İstanbul'la ilgili bir kez daha uyarıyorum. Kaybedecek zamanımız yok, kalmadı."
Haberin DevamıYani hoca demek istiyor ki; deprem olduktan sonra değil olmadan önce konuşulmalı...
Prof. Ahmet Ercan geçen hafta Kuşadası'nda bir operasyon geçirdi ve önceki gün İstanbul'a geldi, o da buradaydı, ilk uyarı ondan gelmişti.
Tabii genç uzmanlarımız da var artık depremci. Onları da dün ekranlarda görmeye başladık.
Celal Şengör ve Şener Üşümezsoy'u da unutmayalım.
Ancak en büyük uyarının siyasilere yapılması ve de dersler çıkarılması gerekmiyor mu
DEPREM MESAJLARI NEDİR
'ÇIN ÇIN MESAJI'NI DUYDUK
İSTANBUL'da dünkü deprem ile ilgili olarak İTÜ Meteoroloji Mühendisliği hocası Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'ndan çok şey öğrendik.
Kadıoğlu'nun, dostumuz Osman Çakmak'ın akıllı telefonuna afet zamanı kullanılması için indirdiği uygulamalar nedir
Bunlar şöyle sıralanıyor:
Haberin Devamı1- Deprem uyarıları uygulaması, alarm... Depremden 'çın çın' sesiyle haberdar olabiliyorsun.
2- 'Güvendeyim' uygulaması, bir vakada karşı tarafa mesaj çekilmesi.
3- 'Düdüğüm' üzerine basarak kullanabiliyorsun.
4- 'Deprem riskim'