9 Eylül'de İzmir'de döküldüler Kocatepe'den Dumlupınar'a zaferler
ABD'de Brown Üniversitesi öğretim görevlisi Profesör Arnold Ludwig, geliştirdiği bir metodoloji sonucunda, Atatürk'ün 20. yüzyılın en büyük siyasi lideri olduğunu ortaya koydu.
11 kategoriye göre seçilen liderler sıralamasında 31 puanla Atamız birinci olurken, Mao Zedung ve Franklin Roosevelt 30 puanla ikinci olmuşlardır. Dünyayı karıştıran Bush ise 15 puan almış. Onun dünyanın da kabul ettiği liderliğini ve önderliğini, ne yazık ki bizler hâlâ algılayamadık ve kabullenemedik.
Güzel ülkemizin doğasında da onun görüntüsü var. Her yıl, 15 Haziran ve 15 Temmuz tarihleri arasında Ardahan'ın Damal ilçesinde, Karadağ eteklerine güneşin yansımasıyla saat 17.32'de oluşmaya başlayan görüntü, saat 17.50 sıralarında Atatürk siluetini ortaya çıkartıyor. Yani büyük liderimizin resmi doğamızda var ve onu kimse, ne gönlümüzden, ne de doğamızdan silemeyecektir. Ne yazık ki son günlerde birçok hain, onun heykelini ve resmini yok etmek için eylemler yapıyor. Hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacaksın hem de bu ülkeyi kuran ve bizlere emanet eden liderimize karşı saygısızlık yapacaksın. Vatandaşlığımıza yakışmayan bu eylemleri kınıyorum.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıYüce önderimiz, Sakarya meydan savaşında "Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh da bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz" diyerek ülkemizin her yerinde savunma yapılması gereğini vurgulamıştır. Bu savunma taktiği dünya harp sistemine yeni bir anlayış getirmiştir. Bu savunma taktiği ile hareket eden ordumuz, hem savunmasını ve hem de büyük taarruz için gereken hazırlıklarını yapmıştır.
Bir yıl sonra Mustafa Kemal'in yönetiminde 26 Ağustos 1922 de Afyon Kocatepe'de başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos da Dumlupınar Meydan Muharebesi zaferi ile sonlanmıştır. Bu zaferden sonra da İngiliz piyonu Yunan ordusu 9 Eylülde, İzmir'de denize dökülmüştür. Sonra da Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş ve bizlere emanet edilmiştir.
Ulusal bağımsızlıkları için tüm dünya ülkelerince örnek alınan bu süreçte, yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ile onun emrinde, güzel ülkemizin kurulması için kanlarını ve canlarını veren tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi, hasretle anarken, şükranlarımızı sunuyoruz.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıProf. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
TÜSES'TEN CHP TÜZÜK KURULTAYI'NA ÖNERİLER: YÖNETME VE ÖRGÜTLENMEMODELİNDEDEĞİŞİM ŞART
CHP'nin 6-9 Eylül'de yapacağı Tüzük Kurultayı öncesi, Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) tüzük önerilerini 'Yönetme Kültüründe ve Örgütlenme Modelinde Reform Önerileri' başlığı altında raporlaştırdı. Çarşaf liste, önseçim, dönem kuralı, raporda öne çıkan öneriler olarak dikkat çekiyor.
Başta siyasetçiler, akademisyenler, sivil toplum ve düşünce kuruluşu temsilcileri olmak üzere toplumun farklı kesimlerinden çok sayıdaki kişinin katkılarıyla ve çok katmanlı bir çalışmayla hazırlanan raporda, CHP'nin yeni bir yönetim modeli sunmasının değil, yönetme kültüründe reform yapmasının ve yönetişim anlayışını hayata geçirmesinin gereği vurgulanıyor.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıYÖNETİM DEĞİL YÖNETİŞİM
Raporda "Yönetim organizasyonuörgütü daha çok yönetenler ve yönetilenler üzerinden tariflerken, yönetişim 'birlikte yönetmeyi' ifade etmektedir. Yönetişim anlayışı, partinin paydaşları arasındaki hiyerarşinin dikey ilişkiler yerine yatay ilişkilerle kurgulanmasını; karar alma ve sorun çözme süreçlerinde müzakereyi ve uzlaşmayı esas almayı gerektirmektedir" deniliyor. Rapora göre bu anlayış sayesinde, parti içi demokrasi kurumsallaşacak, birlikte çalışma kültürü ve sinerji öne çıkacak, üyenin örgüt kararlarına etki eden bir aktör olarak konumlanmasının önü açılacak. Raporda öne çıkan öneriler özetle şöyle: Yönetişim ilkeleri (katılım, eşitlik, ayrımcılık yapmama, kapsayıcılık, cinsiyet eşitliği, kurallara dayalı olmak, şeffaflık, hesap verebilirlik ve duyarlılık) ışığında yapılan öneriler arasında üç temel ilkesel öneri öne çıkıyor: Çarşaf listenin esas olması, önseçimin kural olması, Seçimle gelinen görevlerde dönem sınırlaması. Blok liste uygulamasından vazgeçilmeyecekse, blok listeyle yapılan seçimlerde nispi temsil sistemi uygulanmalı. Her ne koşulda olursa olsun merkez yoklamasıyla belirlenecek adayların sayısı, toplam seçilecek kişi sayısının 10'unu geçmemeli. Tüzük hükmüyle dönem sınırlaması getirilmeli. Beş yılda bir yapılan bu seçimlerde adaylık için dönem sınırlaması 'en çok üç dönem' olmalı. İki yılda bir yapılan bu seçimlerde adaylık için dönem sınırlaması 'en çok 5 dönem' olmalıdır. 6 ve 7'nci dönemlere ancak CHP son genel seçimlerde en çok oyu alan birinci parti veya iktidar ortağıysa aday olunabilmeli. (Raporun tamamına ulaşmak için: www.tuses.org.tr)