Darbecilerin affedilmesi birilerini cesaretlendirmesin

Bir zamanın kudretli generalleriydiler, devlettiler!

Bizim toplumda "Ne yapalım devlet böyle istiyor" diye bir söz vardır. Sanki devlet adında mücerret ve her türlü hatadan münezzeh ulvî bir varlık varmış da o ne buyurursa doğru ve yerine getirilmesi şart. İşte bu sapkın anlayış Türkiye'de darbecilerin elini çok rahatlattı.

Türkiye'de darbe yapanlar icraatlarını bu sapkın anlayışla meşrulaştılar. 28 Şubat darbesinde bizlere işkence yapan polisler "Ne yapalım devlet böyle istiyor" diyorlardı. Hâkeza başörtülü kızları okullara almayanlar da "Ne yapalım devlet böyle istiyor, biz emir kuluyuz" diyerek sorumluluğu 'devlet' denilen o 'mücerret ve her türlü hatadan münezzeh ulvî bir varlığa' atıyorlardı. Toplumun 'aydın' denilen kesiminin çoğunluğu darbecilerden yana olduklarından devlet sakızını çok çiğniyorlardı. Darbecilerden yana olmasalar da onlara karşı çıkma cesaretini gösteremeyenler aydınlar da "Ne yapalım devlet böyle istiyor" korusuna assolist yazılıyorlardı. Halk da biraz korkudan biraz da "Aman ağızımın tadı bozulmasın" düşüncesiyle "Devlet kararı, yapacak bir şey yok" diyerek boğun eğiyordu. Devleti kutsamak biraz da bu boğun eğme utancını örtmek içindi.

Gün oldu devran döndü ve Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Ak Parti iktidara geldi. Çok zor oldu ama Başkan Erdoğan Eski Türkiye'nin muktedirlerini alaşağı etti. 28 Şubat döneminde kendini devlet sananları da sanık sandalyesine oturttu.

Halkı, halka ait silahlarla tehdit edenler, kendilerini devlet sananlar cezaevinin kapı gıcırtısını duyunca küçük abdestlerini tutamaz hale geldiler. Söyledikleri her şey devlet buyruğu olanların ibretlik hallerini seyrediyoruz. Kibirden yanlarına yaklaşılmayanların şimdi kokudan yanlarına yaklaşılamıyor!