Nerede hata yapılıyor

Ankara'da mafya üzerinden hükümete yönelik bir müdahaleden bahsediliyor. Yine yasadışı dinlemeler, gizli tanığın ifadesine hedefteki kişilerin adların eklenmesi... Fethullahçı Terör Örgütü'nün taktikleri. Lâkin bu sefer devletin içindeki başka bir yapının marifeti olduğu söyleniyor. Rivayetler muhtelif.

Milli İstihbarat Teşkilatı devrede. Aralarında Ankara Organize Şube'nin üst düzey yöneticilerinin de bulunduğu 8 kişi gözaltına alındı.

Ankara'da Ayhan Bora Kaplan idaresindeki çeteye sekiz ay önce bir operasyon yapılmıştı. Çete lideri Kaplan yurtdışına çıkmak üzereyken havaalanında yakalanmıştı. Kaplan'ın yakın adamı olduğu söylenen bir kişi gizli tanık yapılmış. Bu kişiye elektronik kelepçe de takılmış. Yalnız bu şahıs saklandığı yerden ayrılmaması gerekirken gece alemlere akmış ve bu sırada da vurulmuş. Ne hikmetse bu kişi gezip tozarken elektronik kelepçe sistemi ötmemiş. Eh sistem ötmeyince 'gizli tanık' yurtdışına kaçırılmış ve oradan ötmeye başlamış!

Bu çok gizli tanığın söylediğine göre, Ayhan Bora Kaplan'a operasyon yapan Ankara Emniyeti'ndeki ekip ifadesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çevresindeki bazı isimleri eklemesini istemiş. Doğal akla 2013'te FETÖ'nün 1725 Aralık darbe girişimini akla getirdi. FETÖ'nün emniyet ve yargıdaki unsurları, yolsuzluk operasyonu adı altında Başkan Erdoğan'ın yakın çevresini gözaltına almaya çalışmıştı. Nihai hedef ise Başkan Erdoğan'dı.

1725 Aralık öncesi Batıcı Gezi Ayaklanması'yla Başkan Erdoğan'ı iktidardan indirmeye çalışmışlardı. 1725 Aralık'ın hemen sonrası da Suriye'ye yardım götüren MİT Tırları'na ordu içindeki FETÖ unsurları operasyon düzenlemişlerdi. Türkiye'yi uluslararası platformlarda silah kaçakçısı olarak göstermeye çalışmışlardı. Tabii bu sıraladığım hadislerin bir yıl öncesinde yargıdaki FETÖ unsurları dönemin MİT Başkanı Hakan Fidan'ı, PKK soruşturması kapsamında ifadeye çağırmışlardı.