Suriye'de halk mutluyken bizlere susmak düşer

Suriye'de zulmün durmasının üzerinden bir yıl geçti!

Ülkesinden kaçmak zorunda kalan Esed, halkıyla oturup konuşmak, sorunları çözmek için yollar aramak yerine saldırmayı seçti. Yetmedi, yardıma çağırdığı İran'a ve Rusya'ya Suriye halkını öldürttü, tecavüz ettirdi... Kırk yıl düşünsek aklımıza gelmeyecek yöntemlerle halkına zulmetti.

Devrim sonrası ortaya çıkartılan yeraltı hapishanelerinde Suriye halkına yaşatılan zulmü anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor. Devrim üzerine tüm siyasi, askeri vb. değerlendirmeler bir kenara, Suriye'de zulmün durması, halkın rahat bir nefes alabilmesi insan olma haysiyetini taşıyan herkes için mutluluk vesilesidir.

13 yıl süren iç savaş sonrası tabiî ki her şey güllük gülistanlık değil; kimsenin elinde sihirli bir değnek yok. Devlet yeniden şekillenirken kadrolara ihtiyaç var. Kolay değil, 13 yıllık savaş sırasında devleti yönetecek bir kadrolar yetiştirmek. Sabra ve zamana ihtiyaç var.

Dışarıdan ahkam kesmek kolay. Nasıl olsa ölen biz değiliz, tecavüze uğrayan biz değiliz, kundağında öldürülen bebeğin anası da babası da biz değiliz. Dün tarif edilemez acıları yaşayanlar bugün devrim kutlamaları yapıyorlarsa bizlere susmak düşer!

Devrim öncesi ve sonrasında Türkiye insanlık imtihanını başarıyla verdi, veriyor. Türkiye'nin eli Suriye'nin üzerinde. İnsanlık Suriye'de tıkanmıştı, Türkiye tıkanıklığı açtı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın dengeli siyasetiyle Suriye emin adımlarla ilerliyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın çabalarıyla Suriye'ye uygulanan ambargolar da kalkıyor. ABD yönetimi aldığı son kararla da Suriye, uyguladığı Sezar yaptırımlarını kaldırıyor. Ay sonuna doğru ABD Başkanı Trump'ın, Sezar yaptırımlarının kaldırıldığına dair tasarıyı imzalaması bekleniyor.