Rahmetli babamın çok üzüldüğünü, çok kederlendiğini "Ellemeyin beni, psikologum bozuk" demesiyle anlardık. "Baba psikologun değil psikolojin bozuk" diye düzeltmeye çabasına girmezdik. Bilirsiniz, babaların üzüntülerini ifade şekilleri bir başka olur. Ağlayamaz, feryat edemez ama bir şekilde de üzüntüsünü ifade eder. Babam da "Ellemeyin beni, psikologum bozuk" diyerek üzüntüsünü dile getirirdi.

Benim de bugünlerde sadece "psikologum" değil her şeyim bozuk! Elimdeki telefondan önüme düşen haberlere baktıkça tanımlayamadığım duyguların içine girip çıkıyorum.

Mesuliyet duygusunun verdiği ağırlığın altında eziliyorum. Yapanlara şeytanın secde edeceği şenaatler üzerimize dolu şeklinde yağıyor ve ben müdahale edemiyorum!

Evet, çok şükür dünya ortalamasına göre Türkiye malum vakalarda listenin gerisinde ama son bir haftadır patlayan lağım oldukça büyük bir çığın da habercisi. Malum sapkınlıkları ve şantajları yapan kişilerin internette milyonlarca takipçisi olduklarını, toplumun çoğunluğu gibi ben de yeni öğrendim. Hatta internette böyle platformlar olduğunu ve buralarda neler yapıldığını da çoğumuz yeni öğrendik.

Bilenler biliyormuş. Lâkin bilmesi gereken yetkililer de ne yazık ki bizim gibi yeni öğrenmişler; Yâ esefâ!..

Bilenler de ancak gencecik 2 kız katledildikten sonra toplumu ikaz etmeye başladılar. Gerçi önceden ikaz etseler de kim dinleyecekti ki Çoluk çocuğun ekran başında olduğu saatlerde televizyon kanallarında yayımlanan programlarda her türlü vahşet ve sapkınlıklar, bizzat yapanlar tarafından günlerce ballandıra ballandıra anlatılıyor. Malum programların devamlı seyircileri için birisini öldürmek, birisine tecavüz etmek vb. melanetler artık normal hale geliyor. Kanıksanıyor. "Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek" sözünü zikretmenin tam yeri. Bu melun programların kaldırılması için ben dahil birçok isim yazdı söyledi ama duyan kim