Şahıs ve kurumların yıllar geçse de değişmeyen hususiyetleri vardır. Bu hususiyetler kimliklerinin bir parçasıdır. Onlarla anılırlar. Misal: "CHP belediyeciliği yolsuzluk belediyeciliğidir!"

CHP hakkındaki mezkûr tanımlama bir önyargı veya siyasi bir çamur atma değildir; hakikatin ta kendisidir. 30 yıl önce Refah Partisi'nin İstanbul ve Ankara dahil, ülkeye hâkim olan askerî ve sivil vesayetin tüm karşı çıkış ve engellemelerine rağmen ülkenin büyük bir bölümünde belediyeleri kazanması "CHP belediyeciliği yolsuzluk belediyeciliğidir!" zihniyetine halkın tepkisinin bir tezahürüdür.

30 yıl önce aldatılan bir kadının savcılığa gidip her şeyi anlatmasıyla kanalizasyon patlamıştı. Gerçi ondan önce İstanbul'da patlayan, 50 kişinin ölümüne sebep olan Ümraniye çöplüğü olmuştu. Bu patlamayla CHP (SHP) belediyeciliği dünya belediyecilik tarihine geçmişti!

Dönemin İSKİ genel müdürünün karısı aldatılmanın intikamını İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki yolsuzlukları bir bir anlatmakla almıştı. Yani yolsuzluk zihniyetinin esas olduğu CHP belediyeciliği içeriden fâşedilmişti. 30 yıl sonra bugün de değişen bir şey yok, yolsuzluk zihniyetinin esas olduğu CHP belediyeciliği yine içeriden fâşediliyor.

Çarşamba sabahı başta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere 100'e yakın insanın gözaltına alınmasının fitilini ateşleyen CHP içindeki çekişmedir. Bir önceki yazımın başlığı "CHP'de kanlı savaş" idi. CHP'nin içindeki iktidar ve rant kavgası çok kanlı oluyor. Hiç ummadıkları isimler itirafçı oluyorlar. Henüz dosyanın içeriğine vâkıf değiliz ama sızan bilgiler bile hadisenin vahametini göstermeye yeterli.

İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına zoraki ve sembolik tepki gösteren CHP'lilerin çoğunluğu "Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü"nün varlığından haberdar isimler.