İkinci defa ABD başkanlığına seçilen Donald Trump 'hızlı' bir başlangıç yaptı.

Kanada'yı, Panama Kanalı'nı ve Grönland'ı ABD topraklarına katacağını açıkladı.

Alüminyum ve çeliğe yüzde 25 gümrük vergisi getireceğini söyleyerek Avrupa'yı kızdırdı.

Şimdi de Filistinlileri Gazze'den süreceğini söylüyor; Gazze'yi yeniden imar edeceklermiş!

Kendisini ziyarete gelen terör devleti İsrail'in Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sandalyesini tutarak terör devletine hizmette sınır tanımayan Trump Hamas'ı da esirler konusunda tehdit etti. Trump, Hamas'ın elindeki esirleri cumartesi günü öğlen 12.00'ye kadar serbest bırakmazsa kıyametin kopacağını, ateşkesin bozulacağını söyledi.

Trump'un 'hızlı' başlangıcı dünyanın dört bir tarafında haklı tepkilere sebep oldu. Avrupa'da ABD'ye karşı alınacak tedbirler konuşulmaya başlandı. Kanada, Panama ve Danimarka'dan da Trump'ın toprak genişletme söylemlerine sert tavır gösterildi. Tabiî ki en büyük tepki Gazze'nin boşaltılmasına yönelik planı aldı.

Endonezya'da verdiği röportajda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu sözlerle Trump'ın akıllara zarar Gazzelileri tehcir projesine karşı çıktı: "Trump'ın Netanyahu denilen katille böyle bir anlaşma yapması ve meydan okumalarını dünya barışı için çok büyük bir tehdit olarak görüyorum. Şu anda Gazze'yi kimse Gazzelilerin elinden Filistinlilerin elinden alamaz. Böyle bir şeye cüret etmek her şeyden önce dünya barışı için çok farklı bir tehdittir. Böyle bir tehdide evet demek dünya barışı noktasında bir siyasetçi olarak beni ciddi manada üzmüştür, düşündürmektedir. Doğrusu ben Sayın Trump'ın geçen dönemdeki davranışı ile şu andaki bu tür açıklamalarını dünyadaki birçok ülkeye yönelik meydan okumalarını doğru bulmuyorum."