Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün AK Parti İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında yaptığı konuşmayı dinlerken bir kez daha Türkiye'den işgalci İsrail ordusuna gidenlere değinmek ihtiyacım hissettim. Çok mühim bir mesele.

Evvela Başkan Erdoğan'ın neler söylediğini aktarayım: "Hamas ve Filistin halkı sadece kendi topraklarını savunmuyor. Aynı zamanda Arz-ı mev'ud hezeyanına karşı Anadolu'yu savunuyor. Filistinli kardeşlerimiz Gazze'de insanlığı, insani değerleri savunuyor. İsrailli yöneticilerin yaptığı açıklamalar bunu teyit ve tasdik etmektedir."

Başkan Erdoğan son zamanlarda Anadolu-Filistin hattı vurgusunu arttırdı. Mâlûmunuz Arz-ı mev'ud, Yahudilerin kendilerine ilahları tarafından vadedildiğine inandıkları topraklar. Bu toprakların bir bölümü de Türkiye sınırları içinde yer alıyor. Başkan Erdoğan'ın Anadolu-Filistin hattına vurgu yapması ideolojik veya politik bir duruş değil. Bir devlet başkanı olarak ülkesine yönelik bir tehdide karşı halkını ikâz ediyor.

Terör devleti İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamlara katılmak için Türkiye'den gidenler oldu. Yahudi asıllı bu kişiler hem Türk hem de İsrail vatandaşılar. Katliam operasyonlarına katılan bu kişiler ilk zamanlar işgal bölgesinden fotoğraf da paylaşıyorlardı. Türkiye'de yoğun tepki oluşunca fotoğraf paylaşmayı azalttılar.

Bu noktada Başkan Erdoğan'ın üzerinde durduğu Arzı mev'ud meselesi akla geliyor. Şâyet günün birinde işgalci İsrail, "Bize vadedilen toprakları istiyoruz" diyerek Türkiye kapısına dayandığında Türkiye'de yaşayan çift vatandaşlı Yahudiler ne yapacak

Terör devleti İsrail'e koşa koşa gidenler, çoluk çocuk katletmekten zevk alanlar böyle bir durumda bizden taraf olmayacakları aşikâr.