Kameraların karşısına geçip dünya ile alay ettiler. Biri, işgal ettikleri topraklarda soykırım yapan terör lideri Netanyahu, diğeri de megaloman Trump.
Trump, İsrail tarafından eline tutuşturulan 'Barış planı' adı altında 'İsrail için dikensiz gül bahçesi' projesini açıklarken kendini kaç kere övdü sayamadım. Kendini övmeyi ve övdürtmeyi seviyor!
Trump'a okutulan 'İsrail için dikensiz gül bahçesi' projesini öyle madde madde incelemeye de gerek yok boncuk aramaya da. Tek cümle: Ey Filistinliler, ya İsrail'in işgalini kabul eder ve İsrail'in boyunduruğunda yaşamaya razı olursunuz veya ölürsünüz!
Buyurun size 'Barış planı', dünya barışa doyacak!
Eh artık Trump'a da, o çok peşinde koştuğu Nobel Barış ödülü verilir, hak etti!
Ben, "Trump barış planı açıklayacak" haberlerini görünce, "Demek ki İsrail Arz-ı Mev'ud inancından vazgeçiyor" diye düşündüm.
Öyle ya, kendilerine ilahları tarafından toprak vadedildiğine inanıyorlar ve kendilerine vadedildiğine inandıkları bu toprağın neredeyse tamamı başka milletlerin elinde. Mezkûr inancı taşıyanların barış yapabilmeleri için inançlarından vazgeçmeleri gerekiyor. Aksi, şimdi olduğu gibi işgal ede ede Arz-ı Mev'ud'un kapsadığı toprakları ele geçirmek. Hangi ülke İsrail'in işgaline razı olabilir
Geçmişte de İsrail ile barış anlaşmaları imzalandı ama anlaşmaları bozan hep, evet bildiniz, İsrail oldu!
Olmaz ya, farzımuhal terör devleti İsrail istese de barış yapamaz. Çünkü sapkın inançları barış yapmaya izin vermiyor. Arz-ı Mev'ud gerçekleşene kadar işgale ve katliama devam. Çoluk çocuk, kundaktaki bebek, genç ihtiyar fark etmiyor onlar için, Arz-ı Mev'ud'a ulaşana kadar öldürmeye devam.
İşte, Gazze'ye insani yardım götüren Küresel Sumud Filosu'na yaptıkları. Uluslararası sularda filoyu oluşturan teknelere müdahale edip yardım gönüllülerini tutsak ettiler. Uluslararası hukukmuş, teamülmüş umurlarında değil. Yahu, kundaktaki bebeleri açlığa mahkum eden mahluklar hukuk dinler mi!