Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Batman'daki bir programda CHP'ye geçmişini hatırlatınca CHP'liler zıpladı. Oysaki Bakan Tekin sadece tarihî vakalardan bahsetmişti. Yani gerçeklerden.

Ne diyor Bakan Tekin: "Beni eleştiriyorlar. Bana diyorlar ki laik eğitim açısından senin söylediğin şey ters. Ben de diyorum ki size ters olabilir ama Batman'da, Erzurum'da vatandaşların değerlerine ters değil. Bir terslik varsa sizin laiklikten anladığınız şey de vatandaşın anladığı şey arasında terslik var. Sizin anladığınız laik şu; 1940'lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşı Kur'an'ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şey bu."

Milli Eğitim Bakanı'nın şu sözlerinde ne yalan var ne yanlış ne de fazla. CHP'liler, "Sayın Bakan eksik bile söylemiş, namaz çıkışı cemaati askere dövdürürdük" deselerdi, hayatımda ilk defa CHP'lilere hak verirdim!

Yusuf Tekin'in mezkûr sözlerine CHP'lilerin karşı çıkışları bende "CHP'liler geçmişlerinde Müslümanlara yaptıklarından utanıyorlar mı" kanaatini oluşturdu. Benimkisine safiyane bir hüsnüniyet de diyebilirsiniz.

"Cami yıkmadık, camileri ahır yapmadık" diyorlar. Lakin söyledikleri tarihi gerçeklere uymuyor. Alt alta yıkılan ve ahırdepo yapılan camileri yazsam bu köşeye sığmaz. CHP'liler, Merhum Mehmet Şevket Eygi'nin hazırlamış olduğu "Yakın Tarihimizde Cami Kıyımı" adlı eseri alıp okusunlar, partilerinde gruplar hâlinde tahlil etsinler. Kitabı anlamak için çok da zeki olmaya gerek yok.

Bakmayın Bakan Tekin'e itiraz etmelerine, ellerine fırsat geçse neler yapacaklarını hepimiz biliyoruz. Ne diyordu, bir dönem önceki CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu: "Topkapı Sarayı da müze olarak korunmalı, Ayasofya da müze olarak korunmalı, hatta Sultanahmet de müze olmalı; çünkü bunlar artık insanlığın ortak mirasıdır."