Hamas'sız Filistin devleti olamaz

Önümüzdeki hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplanacak. Gündem, dünyanın başına bela olan terör devleti İsrail.

Mâlûmunuz son aylarda, özellikle Avrupa ülkelerinden gelen açıklamalarda Filistin devletini tanıyacaklarını ifade ettiler ve tarih olarak da eylül ayında yapılacak BM Genel Kurulu'nu gösterdiler.

Türk medyası, Filistin devletinin tanınacağına yönelik Batılı ülkelerden yapılan açıklamaları bir müjde şeklinde veriyor. Tabiî ki Filistin'in devlet olarak dünya çapında tanınması hepimizi mutlu eder ama yapılan açıklamaların detayına baktığımızda pek de masum açıklamalar değil.

Mesela, Belçika Dışişleri Bakanı Maxime Prevot 4 gün önce sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Filistin devletini tanıma şartı olarak, "son rehine serbest bırakıldığında ve Hamas artık Filistin yönetiminde herhangi bir rol üstlenmediğinde gerçekleşecektir" dedi.

Diğer Batılı ülkelerden gelen açıklamalar da bu minvalde. Filistin halkına diyorlar ki, terör devleti İsrail'e karşı tek direniş gücünüz olan Hamas'ı dağıtın sizi öyle tanıyalım! Bu kahpe tavır, Filistin halkının arasına fitne salmaktan başka bir şey değildir.

Terör devleti İsrail'in yaptığı tüm melânetlerin sorumlusu Batı'dır. Bugün bizlere lütfeder gibi "Filistin'i devlet olarak tanıyacağız" demeleri, boğazlarına kadar battıkları Filistinlilerin kanlarından temizlemez. Bir de şart koşuyorlar; aslında cümleyi "Bir de utanmadan şart koşuyorlar" diye yazacaktım ama onların lugatında utanma olmadığından bir anlam ifade etmeyeceği için vazgeçtim.

BM'nin bugünkü idare şekli değişmeden İsrail terörüne karşı mücadele edilemez. 5 daimi üyeden biri olan ABD, genel kurulda İsrail'in aleyhine herhangi bir karar alınmasına engel oluyor. Kuruldaki 188 üye ülke bir daimi ülke etmiyor! Bu adaletsizliği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her BM Genel Kurulu'nda